| Bana o mektubu yazan kadın da kendini sıkışmış hissediyor. | TED | المرأة التي كتبت لي تلك القصة، هي أيضا تشعر بالحصار. |
| Hey, bu kadın, gece erken saatlerde fahişelikten yakalanan kadın, değil mi? | Open Subtitles | أليست تلك المرأة التي تم حجزها مسبقاً بسبب تهمة دعارة هذه الليلة؟ |
| Kont yıkılmıştı. Sevdiği kadın ona ihanet etmiş, yalan söylemişti. | Open Subtitles | الكونت كان محطماً , المرأة التي أحبها عروسه , خدعته |
| Birçok kişi 30 senedir ölü olan bir kadını unutur. | Open Subtitles | الكثير من الناس ينسون المرأة التي ماتت منذ 30 عام |
| Öldürdüğün kadının bilekliğini birisine verirken bunu düşünmemen kötü olmuş. | Open Subtitles | من المؤسف أنك نسيت الأقراط المطابقة من المرأة التي قتلتها |
| Yani sence, bir erkek yalnız çekici bulmadığı kadınla arkadaş olabilir. | Open Subtitles | إذاً تقول أن الرجل يستطيع صداقة المرأة التي يراها غير جذّابة |
| Bir yanda ise bir zamanlar beraber... olduğum bir kadın. | Open Subtitles | او انقاذ المرأة التي اعتدت علي القيام بعلاقات عاطفية معها |
| Umursadığım bir kadın buldum, ve o sevgisini hileye dönüştürdü. | Open Subtitles | وجدت المرأة التي أعجب بها و اتضح أنها مزيفة تماماً |
| Bu şeylerin sahibi kadın ise, öldü, yanında da bir çocukla beraber. | Open Subtitles | لقد توفيت المرأة التي تملك تلك المجوهرات و كذلك توفي طفل معها |
| Çünkü bizi öldürmeye çalışan bir kadın ile yüzleşmek üzereyiz. | Open Subtitles | حسناً، نحن على وشك مواجهة المرأة التي حاولت قتلنا كلينا |
| Babamın hayatını kurtaran kadın standart tıbbi yardımdan daha ileri bir teknik kullanmış. | Open Subtitles | المرأة التي أنقذت حياة أبي استخدام تقنية متقدمة شكلت قفزة في الممارسات الطبية |
| Benim pişirdiğim yemekleri yiyen kadın bana çok güzel gözükür. | Open Subtitles | المرأة التي تستطيع أن تأكل الطعام الذي اعددته بنظري جميلة |
| Seninle evlenen kadın mıyım? Yoksa seni öldüren kadın mı? | Open Subtitles | هل أنا المرأة التي ستتزوجك أو المرأة التي ستقتلك ؟ |
| Anılarına sahip olduğum kadın Quantico'ya gitti, yani bunun nasıl olduğunu öğrendi... | Open Subtitles | المرأة التي لدي ذكريـاتـها ذهبت للتدريبات بالمباحث الفيدراليـة تعلمــت كيف تفعـل هذا |
| Birçok kişi 30 senedir ölü olan bir kadını unutur.. | Open Subtitles | الكثير من الناس ينسون المرأة التي ماتت منذ 30 عام |
| Oyunlarınız sevdiğim kadını öldürdü, bir zamanlar anne dediğin kadını! | Open Subtitles | لعبتكم قتلت المرأة التي كنت احب التي بالمناسبة هي امك |
| Yalnız kral, kraliçesi olacak bu kadını her yerde aramış. | Open Subtitles | الملك الوحيد فتّش بعيداً بحثاً عن المرأة التي ستكون ملكته |
| Tanıdığım kadının artık burada olmadığını ve geri gelmeyeceğini kabul etmek çok zordu. | Open Subtitles | إستغرق الأمر مني وقتاً طويلاً لقبول أن المرأة التي عرفتها رحلت ولن تعود |
| Buzdolabında karımın bu yüzüğü verdiğim kadının bir resmi var. | Open Subtitles | هناك صورة لزوجتي المرأة التي أعطيتها هذا الخاتم على برادك |
| - Haydi ama. Sevdiğin kadınla biraz zaman geçirsen ölür müsün? | Open Subtitles | بحقك هل ستموت إن أمضيت بعض الوقت مع المرأة التي تحبها؟ |
| Bebeğini besleyen şu kadına bir bak pis, iğrenç, bir kafe köşesinde. | Open Subtitles | انظر إلى هذه المرأة التي تطعم طفلها، بهذا اللحم الدهني الرخيص المقرف |
| Bu dünyaya geldiğim gibi gideceğim, pislik içinde bağırarak ve sevdiğim kadından koparılarak. | Open Subtitles | سوف أترك العالم كما دخلته متسخاً وصراخاً, و بعيداً عن المرأة التي أحبها |
| Sen bankadaki kadınsın. Evini elinden alan kadın. | Open Subtitles | أنتِ هذه المرأة التي في البنك التي أخذت منزلها |
| Ben, biliyorsun kadınım ancak şimdi, pişmanlık ile dolu ve korku. | Open Subtitles | , أنا المرأة التي تعرفها فقط الآن , مملؤة بالندم والخوف |
| Bu kadınlar gösteriş ve tatmin anlamında çok iyi yetiştirilmişler. | Open Subtitles | هذه المرأة التي دربت في فن جميل من المرح والسرور |
| Ben üzerime düşeni yapıyorum, bir feminist olmaya çalışıyorum, dünyadaki kadınların seslerini yükseltiyorum ve evde de, en çok sevdiğim kadınları susturmak için yüksek sesimi kullanıyorum. | TED | لذلك فإنني هنا أقوم بواجبي، محاولًا لأكون مناصرًا للمرأة، موصلًا أصوات النساء حول العالم، وفي البيت، أستخدمُ صوتي العالي لإسكات صوت المرأة التي أحبها أكثر شيء. |