ويكيبيديا

    "المستشفى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hastaneyi
        
    • hastanedeki
        
    • hastanelik
        
    • Hastanesi
        
    • Onu hastaneye
        
    • hastahaneye
        
    • hastanedeyken
        
    • Seni hastaneye
        
    • hastane
        
    • revire
        
    • hastanesinde
        
    • hastanede
        
    • hastaneden
        
    • hastanenin
        
    • yöneticisinin
        
    Senin yerinde olsaydım bu hastaneyi neden olduğu şeylerden dolayı dava ederdim. Open Subtitles إذا أنا كُنْتُ في نعالِكَ، أنا أَقاضي هذه المستشفى لكُلّ هي تساوي.
    Ailemi beni hazırlamadıkları için, bu hastaneyi tüm zamanımı aldığı için suçluyorum. Open Subtitles ألوم والداي على عدم تهيئتي للعالم، ألوم هذه المستشفى لأخذها كل وقتي.
    Seni temin ederim bu hastanedeki her cerrahı, herkesi teşhis konusunda yenerim. Open Subtitles أضمن لك أنى أستطيع القيام بتشخيص أى مريض جراحى فى هذا المستشفى
    Seni temin ederim bu hastanedeki her cerrahı, herkesi teşhis konusunda yenerim. Open Subtitles انا أضمن لك أني أحسن التشخيص من أي جراح في هذه المستشفى
    Şu anda yaptığından daha azını yapan insanları hastanelik etmişimdir. Open Subtitles معدل إدخالي للناس إلى المستشفى أقل من معدل ماتفعلنه الآن
    Chartwell Hastanesi'nde farklı renk gözleri olan bir doktor yok. Open Subtitles لكن لايوجد أي دكتورة بعيون مختلفة موظفة حالياً في المستشفى
    Onu hastaneye götürdüğümde barsaklarının vücuduna geri koyulması için 32 dikiş atıldı. TED وعندما حملناها إلى المستشفى إحتاجت إلى 32 غرزة لإعادة أمعائها إلى الداخل
    Bunun için hastahaneye gittim. Open Subtitles ذهبت إلى المستشفى ذهبت إلى غرفتها، لا أحد كان هناك
    Ertesi sabah, henüz daha hastanedeyken bir telefon geldi. TED وفي صباح اليوم التالي كنت مازلت في المستشفى تلقيت اتصالاً هاتفياً
    Clara-san, hastaneyi kurtarmak için çalıyorsun değil mi, hiç istemesen bile, değil mi? Open Subtitles لذلك من أجل إنقاذ المستشفى, لم يكن أمام كلارا إلا أن تصبح لصا
    Hastaların hastaneyi terk ettikten sonra başlarına neler geldiğini bilemem ama kendinizi şartlandırmayın. Open Subtitles لا أعلم ما يحدث للمرضى بعد ترك المستشفى لكن حاولي ألا تسبقي الأحداث
    Evet, dâhi çocuk, bu mecazda, hastaneyi bir tavuğa benzettim. Open Subtitles سيدي؟ أجل أيها العبقري, في هذا التشبيه, المستشفى هي الدجاجة
    Bu hastanedeki çalışanları tanıyorum.En iyi şekilde bakılacaktır. İnan bana. Open Subtitles سيقوم طاقم هذا المستشفى بتقدم ما بوسعهم من عناية، صدقيني
    Bu günün sonuna kadar, hastanedeki herkesin gerçek adını öğreneceğim. Open Subtitles تحدي سأعرف الأسماء الحقيقية لكل الأشخاص في المستشفى بنهاية اليوم
    sef, hastanedeki bu konudan muaf tek kisinin siz oldugunu söyledi. Open Subtitles الزعيم قال أنكِ الشخص الوحيد في هذه المستشفى المعفي من هذا
    O adamlardan biri o çocuğu hastanelik etti ve arkadaşını öldürdü. Open Subtitles أحد هؤلاء الرجال أخذ هذا الطفل إلى المستشفى و قتل صديقه
    Glee Kulübü şu an Westside Hastanesi'nde, toplu sinir krizini atlatmaya çalışıyorlar. Open Subtitles أعضاء نادي الموسيقى في المستشفى القريب حيث يتعافون من إنهيار عصبي جماعي
    Bana bir saat süre lazım, binbaşı. Onu hastaneye götürün. Open Subtitles ، انا بحاجه الى ساعه ايها الميجور . أوصله الى المستشفى
    Düşünecek zaman kazanmak için hastahaneye gitmem lazım. Open Subtitles عليّ أن أدخل المستشفى لكي أحصل على بعض الوقت للتفكير.
    hastanedeyken çaresizce eve gitmeyi istedim. TED حين كنت في المستشفى ، أردت بشدة أن أعود للمنزل.
    Ölüyorsun. Şu anda Seni hastaneye yetiştirecek tek kişi benim. Open Subtitles وأنا الشخص الوحيد الذي يُمكنه إيصالك المستشفى في الوقت المحدد.
    Doğduğumda, hastane odasını inceleyen gözlerimde, diyor annem "Bu mu? Bunu daha önce de yapmıştım." gibisinden bir bakış varmış. TED عندما ولدت ، أمي قالت لي أني تطلعت حولي في غرفة المستشفى بنظرة تعبر على أنني كنت هنا من قبل
    Bu hafta revire sen bakıyorsun, değil mi? Atım nasıl? Open Subtitles لقد كنت تخدم فى المستشفى هذا الأسبوع كيف حال حصانى
    Burada Toronto Eğitim hastanesinde asistandım bayan Drucker çalışmakta olduğum hastanenin acil servisine getirilmişti. TED وكنت مقيما في مستشفى تعليمي هنا في تورونتو عندما أتت السيدة دراكر إلى قسم الطوارئ في المستشفى التي كنت اعمل بها.
    Ama haber virüsten hızlı yayıldı ve hastanede panik başladı. TED ولكن تنتشر الكلمة أسرع من الفيروس والدعر انتشر داخل المستشفى.
    hastaneden tam olarak kim olduğumu ve dünyada yapmak istediğimi bilerek ayrıldım. TED تركت المستشفى وأنا أعرف بالضبط مَنْ كنت وما أريد فعله في الدنيا.
    Bu binalar esnek değil ve hastanenin verimli çalışması için hastane yataklarının dolu olmasını gerektiren bir sistemle çalışıyorlar. TED وهذه المباني ليست مرنة، فهي تحافظ على النظام فيها بحيث يجب أن تبقى الأسرّة ممتلئة لكي يعمل المستشفى بكفاءة.
    hastane yöneticisinin fahişe gibi giyindiği duyumunu aldın mı? Open Subtitles لديك إحساس غامض أن مديرة المستشفى ترتدي ملابس كالبغايا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد