Yönetici bazı işçilerin gelip burada çalıştığını söyledi, ama sahibi böyle bir şey istememiş. | Open Subtitles | المشرف قال أن المقاول أتى للقيام أعمال هنا ولكنّ المالك لم يطلب ذلك |
Bir Müfettiş ziyarete geldiğinde kontrol ettikleri şeyler bunlar. | TED | عندما يأتي المشرف لزيارتنا، هذه هي الأشياء بالضبط التي يقوم بمراقبتها. |
Pardon. Sizlere Müdür değerlendirme formlarını dağıtmam lazımdı. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أوزع عليكم استمارات تقييم المشرف |
Aslında Lee Kang To'nun annesini Başkomiser Kenji öldürmüştü. | Open Subtitles | في الحقيقة المشرف كينجي قتل والدة لي كانغ تو |
Operasyon Şefi Bay Phoenix, beyaz resmi telefonu kullanın. Herkes sakin olsun. | Open Subtitles | المشرف على العمليات السيد فينكس استخدم الهاتف الأبيض للمسافرين |
Doktor, hemen müdürü görmeliyim. | Open Subtitles | أيها الطبيب , أنا بحاجة لرؤية المشرف في الحال |
Usama Bin Yönetici, önce şu güvercinleri def etmemi istiyor. | Open Subtitles | لا عجب في أن المشرف يريد أن نتخلص من تلك الحمامات أولاً |
Usama Bin Yönetici, önce şu güvercinleri def etmemi istiyor. | Open Subtitles | لا عجب في أن المشرف يريد أن نتخلص من تلك الحمامات أولاً |
Ee, bay Yönetici, anlatsana. Bir sekreterin var mı? | Open Subtitles | اذن , ايها السيد المشرف , هل لديك سكرتيرة ؟ |
Bence bulmadığımızı biliyorsun, Müfettiş. | Open Subtitles | أعتقد أنَّك تعلم ليس لدينا شيء، أيها المشرف |
Onu senin öldürmediğini biliyordum, Müfettiş. | Open Subtitles | ،كنت أعلم أنَّه لَم يكن أنت مَن قَتله أيها المشرف |
Müdür yardımcısı, Holt'un pek konuşkan olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | حسنا , ان المشرف السجن قال ان هولت ليس متحدثا |
Sakince bekleyin, adınız okunduğunda Müdür herkesle konuşacak. | Open Subtitles | استرخي أنتِ فقط ، وحينما ننادي اسمكِ ، سيتحدث معكِ المشرف . |
Buraya gelir hemen Başkomiser Kenji'yi öldürürdü. | Open Subtitles | لـ كان سيأتي إلى هنا و يقتل المشرف كينجي مرة واحدة |
Operasyon Şefi Bay Phoenix, beyaz resmi telefonu kullanın. | Open Subtitles | المشرف على العمليات السيد فينكس استخدم الهاتف الأبيض للمسافرين |
Kazıkçı Para Yönetimi'nin müdürü ve ailenizin mülkünün vasisi olarak sizler reşit olana kadar paranıza göz kulak olmak ve sizi en yakın akrabanıza teslim etmek benim yasal görevim. | Open Subtitles | كرئيس لقسم التبنى و المشرف على أملاك والديكم من صلاحياتى ان أهتم بمالكم حتى تبلغوا |
Derdimize derman olması gereken Yetkili o olacak bir de. | Open Subtitles | إنهُ المشرف الرجل الذي يفترضُ بنا أن نأخذَ شكوانا إليهِ |
Belediye Başkanı olarak senin Global'in yöneticisi olarak benim ve kasaba polisinin bir oy hakkı var. | Open Subtitles | كرئيس بلدية عليك ابداء رأيك معي، كرئيس غلوبال ومع المشرف على القانون |
Bunların cevaplarını bilseydim Şef ben olurdum. | Open Subtitles | هه؟ اذا كنت اعرف الاجابة على كل هذا لكنت المشرف العام |
Tam yol ileri. Gemi amiri, manevra yap! Tüm hız! | Open Subtitles | للأمام بأقصى سرعة ، أيها المشرف أستعد للمناورة أعطني أقصى سرعة لديك |
Gözetim memuru olmak için biçilmiş kaftan olduğunu pek sanmıyorum. | Open Subtitles | لست واثقًا إن كنت مناسبًا لتكون المشرف على فترة عقوبتنا. |
Biff benim Amirim... ve korkarım, ona karşı koyma konusunda pek başarılı değilim. | Open Subtitles | بيف يحاول أن يكون المشرف علىّ... و أخشى أننى لست جيد فى... المواجهة. |
Sorumlu doktorla yatan intern ben değilim. | Open Subtitles | لست أنا الطالبة التي تعاشر الطبيب المشرف |
Tabii bu uzman cerraha bağlı, ama kendi orada değil. | TED | الأمر متروك للجراح المشرف لكنه لم يصل بعد. |