ويكيبيديا

    "المفتاح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • anahtarın
        
    • anahtarları
        
    • anahtarını
        
    • Anahtarlar
        
    • kilit
        
    • anahtara
        
    • anahtarım
        
    • sırrı
        
    • anahtarla
        
    • anahtarıdır
        
    • anahtarının
        
    • anahtar
        
    • anahtarı
        
    • düğmeyi
        
    • kilidi
        
    Ağır demir kapı arkamdan kapandı ve anahtarın kilitlenişini duydum. TED صُفع الباب، المعدني الثقيل، خلفي. وسمعت المفتاح يدور في القفل.
    Aksi takdirde özgürlüğünü sağlayacak anahtarın içinde olduğunu bilerek ölüyorsun. Open Subtitles ما عدا ذلك، تموتين وأنت تعرفين أن المفتاح إلى حريتك
    anahtarları kırmaları için, kuantum fiziğinin kanunlarını kırmaları gerekecektir. TED قد ينتهكوا قوانين الفيزياء الكمية لكي يخترقون المفتاح.
    Belirli bir alanda uzman değilseniz bile alan dışı uzmanlığınız, o alandaki büyük problemleri çözmenin anahtarını taşıyabilir. TED أنه حتى وإن لم تكن خبيرًا في مجال معين، فإن خبراتك الحياتية قد تحمل المفتاح لحل المشكلات الكبيرة في هذا المجال.
    Anahtarlar. Open Subtitles المفتاح, أجل أجل المفتاح المفتاح المفتاح المفتاح
    Broussard'ın hücresinin kilit adamı olan Alexander Quayle'i tarafımıza çekmek için beraber çalışmıştınız. Open Subtitles تم تكليفكما أنتما الأثنان في مهمة إحضار ألكساندر كويل المفتاح الرئيسي لخلية بروسارد
    Herkes anahtarın bahçe cücesinin altında olduğunu biliyor mu yahu? Open Subtitles هل يعلم الجميع بشأن المفتاح الذي تحت ممسحة الأرجل ؟
    Faith'in cinayetini kafamda defalarca oynattım, beynimi zorladım anahtarın nerede olduğunu anlamaya çalıştım. Open Subtitles إذاً, كنت اشغل مقتل فيث مراراً وتكراراً ارهقت ذهني لمحاولة اكتشاف مكان المفتاح
    Ve anahtarın yoksa eğer tek yapman gereken kapıyı tekmelemektir. Open Subtitles وعندما لا نملك المفتاح للقفل، يتوجب عليك ركل الباب أحياناً
    Beklettim özür dilerim. anahtarları zor buldum. Open Subtitles لم أستطع أن اجد المفتاح في باديء الأمر، آسفه
    Bu pek iyi olmaz, halam yardıma gelecek, anahtarları var. Open Subtitles كلا.. فعمتي ستأتي لتساعدني إن المفتاح معها
    Onları hapse at ve anahtarları fırlat. Open Subtitles التوصية بالقائهم خلف القضبان ورمي المفتاح بعيدا
    Birçok güvenli sistem kripto anahtarını doğru yere göndermek için anahtar değişimi için güvenli methoda dayanır. TED أغلب الأنظمة الأمنية يلجؤون لطريقة آمنة لتبادل المفتاح لإيصال مفتاح التشفير للمكان الصحيح.
    Mutluluğumuzun ana anahtarını kendi ellerimizde görelim. TED نحمل المفتاح الأساسي للسعادة في أيدينا.
    Anahtarlar sadece kasaların sahiplerinde var. Open Subtitles والناس التى تمتلك الخزائن هم الوحيدين الذين يمتلكون المفتاح الوحيد
    Korkarım ki, Anahtarlar Doktor Harr ile birlikte saatler önce gitti. Open Subtitles اخشى ان الدكتور هار قد غادر منذ ساعة واحدة مع المفتاح الاخر
    Bu öncelikli su hakları kilit nokta. TED ان حاملي هذه الحقوق هم المفتاح لهذه المشكلة
    Burada, ama anahtara ihtiyacımız var, o da babamın boynunda asılı. Daima. Open Subtitles إنها بالداخل هناك ولكننا نحتاج المفتاح الذي يوجد حول رقبة أبى دائما
    "Döndüğümde anahtarım vardı ama ev diye birşey kalmamıştı." Open Subtitles أنها فى الحرب السابقه أحتفظت بمفتاح المنزل و حين عدت كان معى المفتاح لكن لم يعد المنزل قائماً
    Hanımlar, Cheerios seçmelerindeki başarının sırrı gaddar bir dürüstlükle yapılmasıdır. Open Subtitles آنساتي المفتاح للنجاح في اختبارات التشجيع هو الصدق بطريقة وحشية
    Cep telefonunun yanında bulduğun anahtarla 253 numaralı kutuyu aç. Open Subtitles بواسطة المفتاح الذي وجدته بجانب الهاتف افتح الصندوق رقم 253
    Bence canlı ve eğlenceli halka açık alanlar, mükemmel bir şehir planlamanın anahtarıdır. TED لذلك أعتقد أن الأماكن العامة المليئة بالحيوية والمتعة هي المفتاح لتخطيط مدينة رائعة.
    Ama eve gittiğimde çöpün anahtarının bende olduğunu hatırladım. Open Subtitles لكن عندما وصلت إلى البيت، أدركت بأنّني كان عندي المفتاح إلى دومبستر.
    Görüyorsunuz ki, pil burada bu olanağı sağlayan anahtar cihaz. TED كما ترون, البطارية هي المفتاح الذي يعمل على تشغيل الجهاز.
    O zaman bu gizemin anahtarı çoklu evrenin istatistiksel özelliklerinde yatıyor olabilir. TED اذا المفتاح لهذه المعضلة قد يكمن في الخصائص الاحصائية لهذه الاكوان المتعددة.
    Buna bazen kendi etraflarında saat yönünde iki dönmek ve hemen ardından düğmeyi iki kere gagalamak da dahil. TED احيانا قد يكون دورتين عكس عقارب الساعة مرة باتجاه عقارب الساعة ونقر المفتاح مرتين
    Sonra; hikâyenin kalanında, katil dolaba gitti kilidi açtı, İngiliz anahtarını aldı sonra biz, salona geçen geçiti keşfettik ve motorcuyu ölü bulduk. Open Subtitles لنكمل القصة ، ذهب القاتل إلى دولاب الأسلحة فتحه و أخذ المفتاح ثم وجدنا الممر لغرفة الجلوس و وجدنا السائق مقتول

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد