ويكيبيديا

    "المفروض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerekiyordu
        
    • gerekiyor
        
    • gerekmiyor
        
    • gereken
        
    • gerekirdi
        
    • lazım
        
    • gerektiğini
        
    • gerekir
        
    • gerektiği
        
    • Aslında
        
    • Güya
        
    Raleigh'da olmam gerekiyordu. Uçağımı kaçırdığım için sana teşekkür ederim. Open Subtitles كان من المفروض أن أكون في راليف بفضلك فوتت رحلتي
    Şuan Maroon 5 ve Colin Farrell'la bir arada olmam gerekiyordu! Open Subtitles انا المفروض ان اكون مع مارون 5 و كولن فالر الان
    30 dakika sonra onunla golf kulübünde buluşmam gerekiyor ve ben bunu yapmayacağım. Open Subtitles من المفروض ان التقي بها بعد نصف ساعة ولاكن لا استطيع ان التقيها
    Senin kıçın titriyor diye aç mı kalmamız gerekiyor yani? Open Subtitles وهل من المفروض علينا أن نرتاب فيه لأن مؤخرتك تهتز
    Bu temsilcinin senin giysilerini dünyanın dört bir yanındaki mağazalara göndermesi gerekmiyor muydu? Open Subtitles ألم يكن من المفروض أن تقوم ممثلتك تلك بتصدير منتجاتك إلى كل العالم
    Bak, sanirim dun gece, gormemem gereken bir seyi gordum. Open Subtitles لقد رأيت شيئا الليلة الماضية ولم اكن المفروض ان اراه
    Sahip olduğun bu sicille çoktan albay olman gerekirdi. Open Subtitles المفروض أن تكون عقيداً الآن طبقاً للسجل الذي لديك
    Albay tembihledi, size şeyi söylemem lazım... Burada bekle. Open Subtitles الكولونيل اخبرني أنه من المفروض أن اخبرك
    Bu gibi durumlarda ne yapman gerektiğini sana öğrettiler mi? Open Subtitles انا علمتك ماذا المفروض ان نعمل فى مثل هذه المواقف
    Bir iletişim tsunamisine yakalanmamız gerekiyordu, dünyanın eşi ve benzerini hiç görmediği türden. TED كان من المفروض أن نكون محاصرين بتسونامي من التواصل، بشكل لم يره العالم من قبل.
    Denizaşırı ülkelerde tedavi olması gerekiyordu ve birden bütün dünyamız yerinden oynadı. TED كان من المفروض ان نبحث عن العلاج في الخارج ولكن سحب البساط من تحتنا
    Ashley Wilkes, bu konu hakkında birşey bilmemen gerekiyordu. Open Subtitles ليس من المفروض أن تعرف أي شيء عن هذا يا آشلي ويلكس
    Ona ilacını vermem gerekiyordu. Hep ben verirdim. Open Subtitles كان المفروض اجيبلها الدوا الي دايما بجيبهولها قبل ذلك
    Ailene dikkatli olmalarını söylemen gerekiyordu. Open Subtitles جوي ، كان المفروض ان تخبري عائلتك ان يكونوا اكثر انتباها
    Vücudunun hareket etmesi gerekiyor ama edemediği için hareketsizlikten kasları zayıflıyor. Open Subtitles الجسد المفروض يتحرك لكنه لا يستطيع أصبح عديم الفائدة وتدريجياً ضعيف
    Kim bilir nereye gidiyor. Kapıdan atlayıp gitmek için güvenmen gerekiyor. Open Subtitles لمن يدري بحق الجحيم أين و المفروض عليك أن تثق به
    ...tamamen aciz, kımıldamaya korkan çünkü hareket etmemen gerekiyor. Open Subtitles فى غاية العجز.. خائف من أن أتحرك لأنه ليس من المفروض أن تتحرك ..
    Sence bunu o kadını o odaya almadan önce düşünmüş olman... gerekmiyor muydu? Open Subtitles ألا تظن انه من المفروض ان تكون قد فكرت في هذا قبل أن تاخذ هذه المرأة في هذه الحجرة؟
    Sence bunu o kadını o odaya almadan önce düşünmüş olman... gerekmiyor muydu? Open Subtitles ألا تظن انه من المفروض ان تكون قد فكرت في هذا قبل أن تاخذ هذه المرأة في هذه الحجرة؟
    Çünkü dışarıda beni bekleyip, kıçımı koruması gereken federallerin hepsi gitmişlerdi. Open Subtitles لان هؤلاء الفيدراليون كانوا من المفروض ان يحموني و قد اختفوا
    Boris Balkan için çalıştığımı size söylemem gerekirdi. Open Subtitles كان من المفروض ان اخبرك فى الحال اننى اعمل لدى بوريس بالكان
    Senin insanları korumaya çalışman lazım. Open Subtitles من المفروض أن تدافع عن شيء ما. لتحمي الناس.
    Hindistan'ın bundan ibaret olduğunu düşünmüyorum ya da bundan ibaret olması gerektiğini. TED و أنا لا أعتقد أن هذا هو كل ما هي عليه الهند، أو المفروض أن تكونه.
    Aslında onları benim gezdirmem gerekir ama çok meşgulüm. Open Subtitles المفروض ان أأخذهم انا ولكنني مشغولة جداً
    Olmaması gerektiği halde yine de enfekte olmuş bir arı kovanı var. Open Subtitles رغم ذلك هناك خلية نحل ملوثة في مكان، المفروض لا توجد فيه
    İnsanlar kılıçlarını çekme konusunda çok aceleciler. Aslında bu son çare olmalı. Open Subtitles الناس متعجلون دوماً في استخدام السيف المفروض أن يكون هذا آخر حل
    - Bana Güya hayatımın en harika akşamını yaşatacaktın ama şimdi tamamen mahvettin! Open Subtitles كان من المفروض أن تجعلا هذه الليلة أسعد ليالي حياتي، والآن أفسدتماها كلّيًا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد