Önemli olan kimseye bir şey olmadan onu bulmamız. Kendisi de dâhil. | Open Subtitles | والشيء الهام أن نجده حتى لا يتأذى أحد بما في ذلك نفسه |
Hemşolarla ortama akmak istiyorum. Bak Chris, İrlandalı kökenlerini öğrenmen Önemli. | Open Subtitles | والآن , كريس , من الهام ان تتعلم عن تراثك الأيرلندي |
Ancak kendi kararınızı verebilmeniz adına bütün bilgiyi almanız için Önemli bir şey. | Open Subtitles | لكن من الهام أن تعرفوا كل شىء حتى يقرر كل منكم ما يريده |
Sana söylemedim cünkü bunun büyük bir sorun oluşturmasini istemedim. | Open Subtitles | انا لم اخبرك لانني لم ارد ان اجعله بالامر الهام |
Ve umarım bu akşam yapacağım büyük duyuru hoşunuza gidecek. | Open Subtitles | وآمل أن تستمتعوا جميعاً بالإعلان الهام للغاية الذي سأعلنه الليلة. |
Her birinin arkasında gerçek bir ilham kaynağı mı var? | TED | فهل هناك الهام حقيقي خلف كل واحدة منها؟ |
Büyütülecek bir şey yok. Büyütülecek bir şey yok mu? | Open Subtitles | كان علي أن أملأ بعض الأوراق , ليس بالأمر الهام |
Önemli bir şey değil... Yetiştiğim dönemde zor zamanlar geçirdim. | Open Subtitles | ليست بالأمر الهام عانيت قليلاً من وقت عصيب خلال نشأتي |
Çok Önemli işlerinden seni alıkoyduğum için kendimi kötü hissederim. | Open Subtitles | كلا، كلا. أشعر أن المشاكل تأخذك بعيداً عن العمل الهام. |
Madem yaratıcılık o kadar Önemli değil neden bir galerimiz var? | Open Subtitles | اذا كون المرء مبدعا بالامر الهام , فلماذا اذا المعرض مقام؟ |
İki hafta içinde dönmeniz pelvis muayenen için çok Önemli. | Open Subtitles | من الهام جداً أن تعودي بعد أسبوعين لأجل اختبار الحوض |
Bir İngiliz'in böyle Önemli bir olayda hoş karşılanmayacağını sanmıştım. | Open Subtitles | أنا أنجليزيه ولا يُرحب بي في مِثل هذا الحدث الهام |
Yani, ilk büyük soru kontrol ile ilgili. | TED | لذا فالسؤال الأول الهام يدور حول السيطرة. |
Pekala, Binbaşı Ebersole, Yarın büyük gün. | Open Subtitles | حسنا ايها الاجور ايبرسول غدا هو اليوم الهام |
Hayır, büyük benim erkek fahişem. İşle ihtiyaç duyduğum zevkimi birleştireceğim. | Open Subtitles | كلا، الأمر الهام هو المعاشرة، سأخلط بين العمل والمتعة |
Bunu anlamamla birlikte, Kore tarihi hiç ilgimi çekmezken, bir anda ilham kaynağım olmuştu. | TED | من هذا الإدراك، بدأت بالاهتمام بالتاريخ الكوري، الذي كان مصدر الهام لي من قبل. |
Evet. Aku'nun gölgesi altında yaşayanlar için efsaneniz bir ilham kaynağı. | Open Subtitles | نعم، أسطورتك هي مصدر الهام من يعيش تحت شر آكو |
Hayır, sadece lise mezunu olmamak o kadar Büyütülecek bir mesele değil. | Open Subtitles | كلا إِن الأمر فقط إِنّ التخرج من المدرسة الثانوية ليس بالأمر الهام |
Bana bir form doldurttular. Büyütülecek bir şey yok. | Open Subtitles | كان علي أن أملأ بعض الأوراق , ليس بالأمر الهام |
Bu süre boyunca köpeği rahatsız etmemek önemlidir. | Open Subtitles | .. من الهام عدم مقاطعة الجرو حينما تشارف على إنهاء طقوسها |
Seni haklı gösterirdi etrafa biçimi bozulmuş bir yüzün önemi yok yalanları döktürürken. | Open Subtitles | ..سيُناسبكِ ذلك بثرثرتكِ عن كيف أن الوجه المشوّه ليس بالأمر الهام |
Madem o kadar Büyütecek bir şey yok, arkanızdan koşup geldiğimde neden bu herif bana deli gibi bağırıp bagaja tıktı? | Open Subtitles | ليس بالأمر الهام , لماذا عندما تتبعتكم هو صرخ في وجهي ووضعني داخل الصندوق الخلفي |
- Büyütmeye gerek yok. | Open Subtitles | ليس بالأمر الهام. |