ويكيبيديا

    "الهدايا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hediye
        
    • hediyeler
        
    • hediyelik
        
    • hediyelere
        
    • hediyelerin
        
    • hediyelerini
        
    • hediyeyi
        
    • hediyesi
        
    • hediyelerle
        
    • hediyelerden
        
    • hediyelerimizi
        
    • armağan
        
    • hediyem
        
    • hediyeni
        
    • hediyeye
        
    Bu hediye oldukça besleyici, dişi çiftleşme sırasında ve sonrasında bunu yiyor. TED في الواقع تكون هذه الهدايا مغذية للغاية وتأكلها الأنثى أثناء التزاوج وبعده.
    Sen Bağdat'ta kal. hediye taşıyan hamal kılığına girmiş askerler göndereceğim. Open Subtitles إبقى انت فى بغداد سأرسل جنودا فى زى حمالين يحملون الهدايا
    Bu hediye olayı bayağı iyi. Yıllar önce evlenmiş olmalıydım. Open Subtitles إن موضوع الهدايا رائع، كان علي أن أتزوج قبل سنوات
    Bunlar öyle sıradan salata kaseleri değil. Bunlar birinci kalite hediyeler. Open Subtitles أعني, هذه أوعية للسلطة لا ترسل عبر البريد إنها الهدايا الأولى
    Anlamsız hediyeler verip alma eğilimine zorunlu olduğumuz üzerine kurulu bir düşünce. Open Subtitles فكرة أننا مجبرون بموجب العُرف على تبادل الهدايا التي لا معنى لها
    Benli Popo, iki çocuklu Tina, Buruşuk Fugly, hediyelik eşya dükkânındaki kız. Open Subtitles القبيحة ذو الأرداف, تينا أم الطفلين ذات الشعر المجعد, فتاة محل الهدايا
    Ancak özellikle dalgıçkuşları için hediye alıp verme kur yapmanın sadece başlangıcıdır. Open Subtitles لكن بالنسبة للطيور الغواصة تحديداً فإن تبادل الهدايا هو فقط بداية المغازلة.
    Mücevherlerle ilgili fikir sahibi olmak hakkım benim, hediye düşmanı. Open Subtitles مسموح أن يكون لي رأي حول الحلي يا كاره الهدايا
    Herhalde, hediye paketi yapılmış ve ağzı bantlanmış bu adamla ilgili. Open Subtitles أفترض بأن تقومي به مع رجل سيقدم لك الهدايا وأشياء جميلة
    Tek istediğim çocuklarıma bir kaç hediye almak ve böylece Noel'i kutlamaktı. Open Subtitles كل ما اريدة هو بعض الهدايا لأطفالى لكى يمكننا الاحتفال براس السنة
    Ağacın altında hediye bulursunuz. Ben ağacın altında bir kız buldum. Open Subtitles عادة ما نجد الهدايا تحت الصنوبر أما انا فقد وجدت فتاة
    Bir de bakmışsın ki, hediye dükkânında doktorlardan şekerleme için para istiyorlar. Open Subtitles أعني, الشيء القادم هو.. أنهم سيحاسبون الأطباء على الحلوى في معرض الهدايا
    Sana onca hediye yolladı ve sen onu aramadın mı? Open Subtitles هي ارسلت لك كل هذه الهدايا وانت لم تتصل ؟
    hediyeler hakkında konuşmak isteyeceğin kişi kesinlikle ben değilim. Bi' saniye. Open Subtitles أنا لست حقاً الشخص الذي تريد أن تتحدث معه عن الهدايا
    Evet, ona hediyeler vermiş ve mektuplar yazmıştır. Ayrıca çiçek de göndermiştir. Open Subtitles و أيضاً , كان يقدّم لها الهدايا و رسائل الحب و الزهور
    Ayrıca tüm bu hediyeler sahiplerine ulaşmadan dinlenmek de yok! Open Subtitles ولن نرتاح حتى كل واحدة من هذه الهدايا يتم تسليمها
    Seni neşelendirmek için hediyelik eşya dükkanından bir şeyler aldım. Open Subtitles إشتريت لك بعض الأشياء من متجر الهدايا لكي ترفع معنوياتك
    Evet, birbirimizi sevdiğimizi göstermek için saçma hediyelere ihtiyacımız yok. Open Subtitles نعم، نحن لا نحتاج إلى مجموعة من الهدايا السخيفة لنظهر حبنا لبعضنا
    Lütfen bunu yukarıya götürüp açılmamış hediyelerin yanına koyar mısın? Open Subtitles هل تأخذين هذا للأعلى رجاءً وتضعيها مع الهدايا الغير مفتوحة؟
    Sana gelince Amr, hediyelerini al ve Mekke'ye geri dön. Open Subtitles أما بالنسبة لك عَمْرو، خذ الهدايا وعد إلى مكة المكرمة.
    Armağana ihtiyacım yok. hediyeyi ben sana veririm. Open Subtitles لا أحتاج للهدايا انه أنا الذي أعطيك الهدايا
    Son dakika hediyesi almak isteyeceklerdir bizde bu yüzden fiyatlarımızı %15 arttırdık. Open Subtitles الجميع شرة وجميعهم يحتاج لشراء الهدايا ولهذا سترفع اسعارنا بمقدار 15 بالمئة
    Özel günlerle ve o günlerde verilen hediyelerle aram pek iyi değildir. Open Subtitles لا أجيد التعامل مع المناسبات الخاصة أو الهدايا التي يتم تبادلها فيها
    O hediyelerden nefret eder. İşte, tut şunu. Robert, neler oluyor? Open Subtitles إعتقدت بأنه يكره الهدايا هاك إمسك هذا روبرت ماذا يجري هنا؟
    Henüz ayın 18'i olduğunun farkındayım ama ya hediyelerimizi erkenden açarız ya da havaalanındaki güvenlik görevlilerinin önünde açmak zorunda kalırız. Open Subtitles انا اعلم بأننا مازلنا بـ 18 من الشهر لكن يفضل أن نفتح الهدايا مبكرا أو نجبر على فتحها امام عملاء الجمارك
    İstemiş olduğunuz lise yahut üniversite öğrencisine verilebilecek armağan listesi. Open Subtitles هذه هي لائحة الهدايا التي تُفضلها النساء الشابات كما طلبت
    Senin için verebileceğim bu kadar hediyem varken.. Open Subtitles انا لدي الكثير من الهدايا الأخرى استطيع ان امنحها لكِ
    Küçük hediyeni açtım. Open Subtitles أنا انطلقت الهدايا الخاص بك قليلا فوق رؤوسنا.
    Oyalamaya, hediyeye karınm tok! Open Subtitles لا مزيد من المماطله و لا مزيد من الهدايا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد