Bu bir akrabanın ölümü gibidir, yada bir hortum, kasırga veya bir deprem. | TED | انها مثل وفاة أحد الأقارب ، أو دوّامة، أو إعصار ، أو زلزال. |
Olağanüstüydü ve bize Bu kadar çok güvendiği için... ...kendimizi minnettar hissettik. | TED | وكان امراً استثنائيا .. شعرنا بالامتنان انها تثق فينا كل هذا الحد |
Çok bir şeye benzemiyor, ama Bu oldukça uzun bir bisiklet. | TED | انظروا لا يبدو جيداً .. ها .. انها دراجة هوائية طويلة |
O nedenle yüz naklini, tedavi araçlarımız arasında bulundurmak çok değerli. | TED | لذا انها قيمة جدا أن نملك هذه الاداة ضمن عدة ممارستنا. |
Düşsel bir film yapımcılığı değil Bu, Hollywood'un bütün O göz boyama tekniklerini kullanıp büyük bütçelere sahip olduğunuz. | TED | انها ليست صناعة أفلام مترفة حيث تقول, أوه, تريد أن تضيف كل بهرجة هوليود, و حيث تمتلك ميزانيات ضخمة. |
Öğrenenler onun ilgi çekici olmadığını, tutarsız ve zor olduğunu düşünüyorlar. | TED | فالطلاب يظنون انها غير مترابطة وغير مثيرة للاهتمام .. وصعبة للغاية |
Bu hıza dönmenizin de yine 8 yıl süreceğini düşünebilirsiniz, ya da 10 yıl -- hayır, cevap 45 yıldır. | TED | ربما يخطر على بالكم انك ستعود الى نفس السرعة خلال 8 سنوات .. او 10 .. لا ..انها 45 عاماً |
Bu zarda veya sınırlarında, ışığı gerçekten elektriğe çevirebilen küçük proteinler bulunuyor. | TED | انها غشاء.. او رقاق يحوي بروتينات تستطيع تحويل الضوء الى سيالات كهربائية |
Bu yaklaşık 0.75, yani 1'den küçük -- ve buna alt doğrusal diyoruz. | TED | انها ثلاثة أرباع تقريباً وبالتالي هي أقل من واحد ونطلق عليها خط فرعي |
Ama Bu üç nesnenin herbiri sizin için ifade ettiklerinin üzerinde ve ötesinde, onların geçmişteki kullanımlarına (tarihlerine) göre bir | TED | ولكن كل واحدة من تلك الامور الثلاث لها قيمة ثمينة فوق قيمتها الحقيقية بسبب انها تملك تاريخاً ومكوناً خاصاً بها |
Bu gerçekten -- açıklaması çok güç ne kadar zarif bir nesne olduğunu. | TED | انها .. لا استطيع وصف مشاعري وكم هذا الشيء يبدو مبهراً بالنسبة لي |
Biliyor musunuz? Yüz yüze yapılan görüşmeler Bu dört günü sevmek içindi. | TED | هل تعلمون ؟ انها كل هذه لقاءات شخص لشخص لحوالي أربعة أيام. |
Bu tarifeli bir sefer değil. O bir saat sonra gelir. | Open Subtitles | هذه ليست العربه العاديه, انها ليست على الخط الا بعد ساعه. |
Yoldaki en hızlı şeyin O olduğuna bahse girerim. Dostum, O mükemmel! | Open Subtitles | أراهن أنها أسرع شيء على الطريق يا سلام ايها السيد انها متأنقة |
Sylvie gibi. O İngilizceden Fransızcaya, ben de Fransızcadan İngilizceye tercüme ediyordum. | Open Subtitles | عدا انها تترجم من الأنجليزية إلى الفرنسية وانا من الفرنسية إلى الأنجليزية |
O bir kadın gibidir. Eğer ona doğru şekilde davranmazsan hayatını ıstıraba çevirir. | Open Subtitles | انها مثل المرأه, اذا لم تعرف كيف تتعامل معها صح ستجعل حياتك تعيسه |
O ihtiyarı bulmak için bir sürü göze ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | انها الصحراء الكبرى تأخذ الكثير من العيون لتجد الرجل العجوز |
Oh, O kız bir Japon. Lütfen, O burada kalamaz. | Open Subtitles | يا الهي انها يابانيه من فضلك سيدي ليس في فندقي |
- İşe koyulsan iyi olur. - Tekrar annemin çiftliği. Artık Benim. | Open Subtitles | الافضل ان تعود الى العمل انها مزرعة امى و الان انها لى |
HC: Bir limon yemek üzeresiniz, ve şimdi tadı limonata gibi. | TED | هومارو كانتو : فإن كنت ستأكل الليمون .. فستشعر انها ليمونادا |
Sağlam inşa edilmiş, kalıcı -- Bunlar tamamen kendine özgü, nazik ve geçiciydiler. | TED | بصورة مهندسة دائمة قائمة انها عكس الصفات الموجودة في مجسماتي الناعمة المؤقتة الضعيفة |
Sadece merdivenlerimizle gittik ve fark ettik ki yeterince uzun değiller. | TED | وصلنا ومعنا سلالمنا فقط وادركنا انها لم تكن طويلة بما يكفي. |
Sadece, bir dizi farklı insanda bulunan karmaşıklıkları değil, her bir kişinin kendi içinde bulunan karmaşıklıkları da ortaya koyuyor. | TED | انها تمثل ليس فقط العقبات وجدت في استيعاب شخص مختلف عنا و لكن ايضا تعقيدات وجدت داخل كل شخص منفردا |
Bence, birey olarak hepimiz için, özel ve mesleki hayatlarımızda olduğu kadar, toplumsal olarak tamamımızı etkileyen bir sorun. | TED | انها مشكلة كبيرة لنا على الصعيد الفردي والشخصي والعملي والاجتماعي واعتقد ان هذه المشكلة هي أمرٌ تراكمي نتاج ثقافتنا |
O hiç bir şey söylemedi, ama elimde ayna olmadığına onu inandırdım. | Open Subtitles | لم تقل شيئا ولكنى مقتنعة انها خمنت ان هناك مرآة فى يدى. |