ويكيبيديا

    "بإنتظار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bekliyorum
        
    • bekliyoruz
        
    • bekliyor
        
    • bekliyordum
        
    • bekliyorlar
        
    • bekleyeceğim
        
    • bekleyen
        
    • bekliyordu
        
    • beklemek
        
    • bekleniyor
        
    • bekledim
        
    • bekleyerek
        
    • beklediğini
        
    • beklediklerini
        
    Hala enkazın ayıklanmasını ve bu böceklerin arkalarında bırakacakları güzellikleri bekliyorum. Open Subtitles لا أزال بإنتظار هذه الحشرات حتّى تنتهي بشيء جيّد هل الد.
    Araca bindi. Emirlerinizi bekliyorum. Tamam. Open Subtitles يدخل إلى المركبة , أنا بإنتظار التعليمات , حوّل
    Böyle bir mola için bekliyoruz. Open Subtitles منذ أن عرفت ماذا يسمون لقد كنت بإنتظار هذا لفترة
    Emirlerinizi bekliyoruz. - Ne yapacağız? - Komutanlık'tan cevap yok. Open Subtitles إن العدو يقترب بسرعة بإنتظار الأوامر أيها الجنرال ماذا سنفعل ؟
    Sımsıkı bağlanıp ağzının tıkaçla kapatılmasını bekliyor. Open Subtitles جلس هناك بإنتظار . ان يتم تقييده وتكميمه
    Tanrı'nın planlarının arasında doğaüstü bir şeyler olmasını bekliyordum. Open Subtitles لقد كنت بإنتظار علامة خارقة للطبيعة .من خطة الإله لك
    Birini bekliyorum. Havuzun yanında olacağım. Open Subtitles أنا بإنتظار أحد ما، سأخرج إلى حوض السباحة
    Bana katılmanı isteyemem. Sana söyledim. Birini bekliyorum. Open Subtitles لا يمكنك مرافقتي، أخبرتك أني بإنتظار أحد ما
    Daha fazla detay için emniyet tabibinin raporunu bekliyorum. Open Subtitles إني بإنتظار تقرير الطبيب الشرعي لمزيد من التقاصيل
    Daha fazla detay için emniyet tabibinin raporunu bekliyorum. Open Subtitles إني بإنتظار تقرير الطبيب الشرعي لمزيد من التقاصيل
    Başkanın yorumlarını almak için canlı yayında bekliyoruz. Open Subtitles ونحن على الهواء مباشرة بإنتظار تعليقات الرئيس
    Gazetecinin tutuklanma sebebine dair resmî bir açıklama bekliyoruz. Open Subtitles مازلنا بإنتظار تقرير رسمي لمعرفة سبب اعتقال هذه المراسلة
    Neymiş o, Gomie? Senin o ünlü mavi metamfetaminden bekliyoruz. Open Subtitles نحن بإنتظار رؤية الميث الأزرق المشهور الذي تعرفه
    Ve altı ay içinde, yargıcın önünde durup, ...hayatını geri kalanını içeride geçirmeni sağlayacak suçlara ilişkin kararı bekliyor olacaksın. Open Subtitles وخلال ستة شهور أنت ستقف أمام القاضي بإنتظار تلك الجرائم البشعة الكفيلة بإبقائك خلف القضبان لبقية حياتكَ
    Bine yakın isçi senin karar vermeni bekliyor... Odie! Sakin ol tamam mı? Open Subtitles ـ لديك آلاف العمّال بإنتظار قرارك ـ اهدأ الآن أودى
    Kraliyet aileleri nişan yüzüklerini bekliyor. Güvenli olarak tutuyorsun dimi? Open Subtitles الأسرة الحاكمة بإنتظار عقد النكاح لابد أن نكون حذرين .
    Çünkü sana söylüyorum: Bu anı uzun süredir bekliyordum. Open Subtitles لأنّني أؤكد لكِ أنّني كنتُ بإنتظار هذهِ اللّحظة مُنذ وقت طويل.
    Sanki bu çocuklar bir şey bekliyorlar. Open Subtitles الأمر أشبه و كأن هؤلاء الأطفال بإنتظار شيء
    Tamam, geçit odasına geliyorum ve yeni emirleri bekleyeceğim. Open Subtitles لتعد جميع الفرق إلى غرفة البوابة بإنتظار تعليمات أخرى
    Hayatım, kendilerine örnek olacak bir refakatçi bekleyen bu zavallı kızlara ve sana esas ben yardımcı olayım. Open Subtitles عزيزتي، أنا التي ستساعدكِ وهؤلاء المسكينات، والفتيات اليتيمات اللآتي حصلتِ عليهنّ بإنتظار قدوة إيجابيّة
    Senden mesaj bekliyordu, ben elçi oldum. Open Subtitles كان هناك بإنتظار رسالة منكَ، وكنتُ الرسول.
    İnsanoğlunun benim hatalarımı tekrarlamadığı... ve zulmün gelişmesine izin vermediği zamana kadar beklemek zorundaydım. Open Subtitles كان على أن أنتظر البشر حتى ـ ـ لا يكرروا خطئى بإنتظار إنتشار الإستبداد
    Olası düşman ajanı ile temas halinde olunacak. Komut bekleniyor. Open Subtitles إرسال بشأن عميل محتمل للعدو بإنتظار الأمر
    Ve bu hafta sonu onun evinin olduğu apartmanın önünde bekledim. Open Subtitles بعد ظهر اليوم انتظرت بخارج مبنى المرأة بإنتظار خروج الحاضنة
    Bu çocuğun doğru şeyi yapmasını bekleyerek kimseye bir iyilik yapmıyorsun. Open Subtitles لكنك لا تخدم أحداً هنا بإنتظار الفتى أن يقوم بالشيء الصحيح
    Sonra saatin artık çok eskidiğini ve ağırlığı kesip sallanmayı durduracak güçte birini beklediğini söyledi. Open Subtitles ثم قال: الساعة شاخت كثيراً بإنتظار أحدٌ قويٌّ بما فيه الكفاية لقطع ذلك الثقلِ ليوقف التأرجح.
    Çok tuhaf. Bu insanlar sanki bunun olacağını beklediklerini söyler gibiydi. Open Subtitles جيد يبدو أنهم كانوا بإنتظار حدوث هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد