ويكيبيديا

    "بالذنب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • suçlu
        
    • suçluluk
        
    • kötü
        
    • suçu
        
    • suçunu
        
    • suç
        
    • azabı
        
    • suçlulukla
        
    • suçlama
        
    • suçun
        
    • günah
        
    • pişmanlık
        
    • suçluluktan
        
    • Suçumu
        
    • suçluyum
        
    Biliyorum bu seni suçlu hissettiriyor ama beni de öyle. Open Subtitles و أعلم بأن هذا يشعرك بالذنب أنا أيضاً أشعر بالذنب
    Babası kendisini o kadar suçlu hissediyor ki yaptığı her şeyi affediyor. Open Subtitles لكن ذلك مستحيل. والده يشعر بالذنب أيضاً إنه يغفر له كل شيء.
    Canının istediğini yapabiliyorsun, ve kimse seni suçlu hissettirmiyor çünkü kimsenin umrumda değil. Open Subtitles يمكنك فعل ما تريده دون أن يشعرك أحد بالذنب لأن لا أحد يهتم
    Walter'a yaptıklarımdan suçluluk duyuyorum, ama o kadar da değil. Open Subtitles أنا أشعر بالذنب عما حدث لوالتر لكن ليس لتلك الدرجة
    Pelerinin senin ölümüne yol açtığını anladığında, suçluluk duygusu tüm benliğini kapladı. Open Subtitles عندما أدركت أن العباءة قد صيرتك للموت قد كانت مغلوبة بالشعور بالذنب
    Birden fazla kişiden hoşlandığın için kötü hissetmene gerek yok. Open Subtitles ليس عليك الشعور بالذنب لأن لديك مشاعر لأكثر من شخص
    Demek istediğim, ayrılmam konusunda beni suçlu hissettirmeye çalışıyosun, ama işe yaramayacak. Open Subtitles أنـا أقول أنـك تحـاولين إشعـاري بالذنب بسبب مغـادرتـي و لـن ينجح ذلك
    Sonra da bana çalıştığı yerde iş görüşmesi ayarlamak için kendini suçlu hissettirdi. Open Subtitles ثم جعلته يشعر بالذنب كي يرتب لي مقابلة عمل بالمكان الذي يعمل به
    Çünkü kadın suçlu hissediyor, benden bu acısını sinsice tedavi etmemi istiyor. Open Subtitles إذ أنّ المرأةَ تشعرُ بالذنب وتريدني أن أعالجهُ سراً من كربه النفسيّ
    Kendimi suçlu hissedecek hiçbir şey yapmadım ben. Babanın, hafıza seviyesi çok düşük. Open Subtitles لم أفعل شيئاً لأشعر بالذنب عليه والدكِ ذاكرته صغيرة, يتنكر بزي ضمير حي
    Katılmayı reddederseniz, bütün iddialardan suçlu sayılmayı kabul ettiğiniz anlamına gelecek ve ceza aşamasına geçmekten başka çaremiz kalmayacak. Open Subtitles إذا رفضت المشاركة سيكون بمثابة اعتراف بالذنب من جميع النواحي ولن يكون لدينا خيار إلا المضي في إصدار الحكم
    - Arkasında ise suçlu olduklarını söyleyen bir mektup bırakıyor. Open Subtitles يترك اعترافات مكتوبة بخط اليد بالذنب معلقة على كل منهما
    Kendimi zaten suçlu hissediyorum. Bunun için beni mi suçluyorsun? Open Subtitles لقد شعرت بالفعل بالذنب ، هل تحاول لومني على ذلك؟
    Eğer birisi benim suçlu olduğumu ve bir polisinde ateş ettiğini söylüyorsa. Open Subtitles أنا إذاً أقر بالذنب إذا قلت بأن ذلك الشرطي أطلق النار أيضاً.
    Bir milyon yıI da geçse... suçluluk ve pişmanlık duygusu... Open Subtitles منذ ملايين السنين وهذا الندم اللعين والشعور بالذنب وهذه الأمور
    Bir milyon yıI da geçse... suçluluk ve pişmanlık duygusu... Open Subtitles منذ ملايين السنين وهذا الندم اللعين والشعور بالذنب وهذه الأمور
    Yeni evliyken, teşekkür kartlarını göndermesi 3 hafta sürdüğü için suçluluk duyardı. Open Subtitles و هي متزوجة حديثاً، شعرت بالذنب لقضائها 3 أسابيع ترسل بطاقات شكر
    Ve ben de kendi işimi yaptığım için suçluluk duygusuna kapılmayacağım. Open Subtitles وأنا لن أَشعر بالذنب لكوني أقوم بعمل شغلي نعم لن تشعري
    Sen buraya müzik konusunda tavsiye almaya değil, suçluluk duyduğun için geldin. Open Subtitles أنت لم تأتى لهنا لتطلبى نصيحة موسيقية بل أتيت هنا لإحساسك بالذنب
    Masum insanlar kötü savunma tekliflerini her zaman kabul ederler. Open Subtitles الناس البريؤون يقبلون بعروض الإقرار بالذنب دائما إذهبي وإجعليني فخورة
    Ama. Kendini suçlu hissetmeye başıyorsun.sonrada biz kavga etmeye başlıyoruz ve suçu hep bana atıyorsun.. Open Subtitles لكنك تبدأ فى الشعور بالذنب حيال ذلك ثم نبدأ فى الشجار و تلقى باللائمه على
    suçunu itiraf et ve kendini mahkemenin merhametine bırak. Open Subtitles اعترف بالذنب والق بنفسك الى رحمة المحكمة
    Fakat onunla ilişkimiz pek de yürümedi. Tanrı bana çok fazla suç yükledi. Open Subtitles ولكن الأمر لم ينجح فالرب جعلنى أشعر بالذنب كثيرا من جديد
    Param yüzünden bana vicdan azabı çektirecek biri ile çalışamam. Open Subtitles لا أستطيع العمل مع شخص سيجعلني أشعر بالذنب بسبب أموالي،
    Dağılmış bir yuva, şiddet ve suçlulukla dolu hayaller. Open Subtitles نشأ في عائلة محطمة، مليئة بالشعور بالذنب والعنف الخيالي
    İtaatkâr partner yakalandığı zaman hemen diğerini suçlama eğilimine girer. Open Subtitles بمجرد شعـور الشريك الضعيف بالذنب فستحـاول إلقاء الذنـب على الآخر
    suçun hafifletilmesi için temyize gidildiğinde, 3 yıl hapis cezası iyi halle 12 ay sonra şartlı tahliyeye dönüşebiliyor. Open Subtitles أتدرك أن إقرارك بالذنب سيخفف التهمة والمحكمة بأسم القانون قد تحكم عليك من 3 إلى مدى الحياة مع إعفاء بعد 12 شهراً.
    Ama rahiplerle birlikte olurken hiç de... günah işliyormuşum gibi gelmiyordu. Open Subtitles لكن وانا مع الرهبان لا أشعر بالذنب ابدا لانهم رجال الرب
    Chi'n suçluluktan bulanık hâle gelmiş ama bunu görmezden geliyorsun. Open Subtitles طاقتك الحيوية ملوثة بالشعور بالذنب لكنك ما زلت ترفض مواجهته
    "Suçumu ve beni ezen kaderimi bildiğinizde sırf bunun için değil de, daha büyük bir suçlulukla öleceğim". Open Subtitles عندما تعرفت بشأن جريمتي . . والمصير الذي يرهقني سأموت محملا بالذنب
    Eroinden dolayı suçluyum dersem herşey ortaya çıkar. Open Subtitles إذا أقريت بالذنب بقضية الهروين كل الثغرات تسد ليس لديه شيء ضدكم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد