ويكيبيديا

    "بالناس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • insanlara
        
    • insanlarla
        
    • insanları
        
    • insanlar
        
    • insan
        
    • İnsanların
        
    • insanla
        
    • insanın
        
    • canı cehenneme
        
    • insanlardan
        
    • insanı
        
    Bir yere fazla bağlanmamaya çalışırım... ya da nesnelere... insanlara. Open Subtitles دائما ما أحاول ألا أتعلق بالمكان أو بالأشياء.. أو بالناس
    İnsanlara güvenmeyi öğrenmeyi, daha da önemlisi eski işlerine geri dönmenin cazibesini reddetmeyi. Open Subtitles تعلم الثقه بالناس الأخرين و الأهم رَفْض الإغراءِ , للإعتماد على طرقِكَ القديمةِ
    Burası birkaç dakika önce insanlarla doluydu ve şimdi kimse yok. Open Subtitles هذا المكان كان مكتظاً بالناس منذ دقائق والآن لا يوجد أحد
    Seksi denklemden çıkarmak insanlarla farklı yollardan ilişki kurmamı sağladı. Open Subtitles إخراج الجنس من المعادلة جعلني أرتبط بالناس بطريقة مختلفة تماماً
    Neden bu savaşta hep, insanları istismar ederek kendileri için ölüme yollayanlar fanatik inanç sahipleri olduklarını duyuranlar oluyor? Open Subtitles لماذا هؤلاء الذين يعلمون هم دائما من يكونون الاكثر حماسة لهذه الحرب دائما ما يتلاعبون بالناس الاخرين ليموتوا لأجلهم
    Büyük şirketlerin insanları önemsemediği gerçeğini kabul etmenin zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف أنه من الصعب قبول عدم أهتمام الشركات العملاقة بالناس
    Reid, o eve giren insanlar muhtemelen bir daha hiç çıkamamıştır. Open Subtitles ريد, بجد يفترض بالناس الذين يدخلون ذلك المنزل الا يخرجوا ابدا
    Hey baba, İncil zamanındayım ve bir stad dolusu insan beni alkışlıyor. Open Subtitles هي, ابي, انا في زمن الانجيل, ويوجد ملعب ممتلئ بالناس ويصفقون لي
    Kyle, en çok takdir ettiğim yönün insanlara olan inancın. Open Subtitles كايل , الشئ الذي يثير اعجابي بك هو ايمانك بالناس
    Cihazın çok fazla karmaşık olduğunu ve bu karmaşıklığın insanlara ciddi anlamda zarar verebilecek bir hata payına dönüştüğüne inanıyordu. TED كان يظن بأنه معقدٌ جدًا وظن بأن تعقيده خلق هامشًا من الخطأ بإمكانه بالفعل الإضرار بالناس.
    Bazen insanlara daha iyi tepki veriyoruz. TED لكن عندما يتعلق الأمر بالناس يكون تفاعلنا أفضل أحيانا.
    İşte en zengin insanlara sahip ülkelerde ilk beş şöyle: TED وهذه قائمة بالدول الخمسة الأعلى بالناس الأكثر ثراءً.
    5 kilometre çapında, gezdiğim gibi yusufçukları saydım, ağaçlara baktığım için sürekli insanlara çarpmamaya çalıştım. TED مسافة ٥ كيلومترات، أعدُّ اليعاسيب طوال الوقت، محاولاً تفادي الاصطدام بالناس أثناء نظري إلى الشجر.
    Ancak bu sadece rakamlar değil, insanlarla da ilgili. TED لكن الأمر ليس فقط حول الأرقام، فهو متعلق أيضاً بالناس.
    İnsanlarla tanıştığımızda onların zihinsel bir özgeçmişini çıkarmak için bu küçük sorgulamayı yaparız. TED نحن نقوم بهذا الاستجواب السريع عندما نلتقي بالناس لنشكل سيرة ذاتية في رؤوسنا عنهم
    İnsanlarla olan ilişkimiz hakkında farklı şekilde nasıl düşünebiliriz? TED كيف يمكن التفكير حول علاقاتنا بالناس بشكل مختلف؟
    Ve sanırım mutluluk insanları daha fazla önemseyince geliyor, daha az önemseyince değil. Open Subtitles وأعتقد أن السعادة تأتي ممن يهتم أكثر بالناس أكثر من أي شيء آخر
    Peki kötü insanları, korkunç insanları ve sevmediğiniz insanları ne yapıyorsunuz? Open Subtitles ماذا تفعلون بالناس السيئين والناس المخيفين والناس الذين لا يعجبونك ؟
    İnsan kanıyla besleniyorlar ve hatta isterlerse insanları kontrol edebiliyorlar. Open Subtitles يتغذون على دم البشر ويمكنهم التحكم ذهنيًا بالناس إن شاؤوا.
    Tabii ki şok olmuştum ama etrafımda insanlar vardı bu nedenle normal davranmalıydım. Open Subtitles كنت في حالة صدمة، بطبيعة الحال ولكن كنت محاطا بالناس لذلك اضطررت للعمل
    Bir ev dolusu insan beklemiyordu ki. O biraz zaman tanı. Open Subtitles لم يكن يتوقع أن يكون منزله مليئًأ بالناس إمنحيه بعض الوقت
    Ne kadar paraları olursa olsun insanların iyiliğini düşünen biri. Open Subtitles شخصٌ ما يهتم بالناس بغض النظر عن مقدار المال لديهم
    Bazen iş yerinde insanlarla ilgilenmek sizi o kadar yorar ki, evdeki bir insanla ilgilenme fikri, size zulüm gelir. Open Subtitles أحياناً تملّ الاعتناء بالناس في العمل ولاتحتمل الاعتناء بأحد في البيت
    Beni durdurmaya çalışırsan, bir salon dolusu insanın önünde olacağım... Open Subtitles إذا حاولت إيقافس سأكون في قاعة ملئى بالناس
    Sen sadece kendini düşün, milletin canı cehenneme. Open Subtitles "! فكر في نفسك، لا تفكر بالناس"
    Yuvanın mekânlardan değil de insanlardan oluştuğunu çok küçük yaşta öğrendim. Open Subtitles تعلّمتُ في عمرٍ صغير للغاية بأنّ الأوطان تبنى بالناس لا بالأماكن
    Bir ev dolusu insanı görmeyi beklemiyordu. Ona biraz müsaade et. Open Subtitles لم يكن يتوقع أن يكون منزله مليئًأ بالناس إمنحيه بعض الوقت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد