ويكيبيديا

    "بحالة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • durumda
        
    • durumu
        
    • pek
        
    • halde
        
    • durumunu
        
    • durum
        
    • hissetmiyor
        
    • iyiyim
        
    • durumdaydı
        
    • durumun
        
    • gayet
        
    • hâlde
        
    • durumlarda
        
    Acil bir durumda nefes borusunu bir et bıçağıyla açabilirim, efendim. Open Subtitles أنا فقط تَعلّمتُ إداء الشق الحنجري بحالة الطوارئَ بسكين خشبي سيدي
    Bir süre önce aynı durumda olan bir eleman vardı. Open Subtitles ..بالطبع، أتدري، منذ مدة جائني شخص هنا بحالة .مثل حالتك
    Hayati durumu kritik, ancak stabil ve hastanede kontrol altında tutuluyor. Open Subtitles وكان فى حالة حرجة ولكنه الأن بحالة مستقرة بإحدى مستشفيات المنطقة
    Kashani Bey, Musavi Bey'in sağlık durumu hakkında bilginiz var mı? Open Subtitles سيد كاشانى , هل أنت علم علم بحالة السيد موسوى ؟
    Burada olmana sevindim Cole. Dostumuz şerif, pek iyi değil. Open Subtitles سعيد لوجودك هنا ، كول صديقنا الشريف ليس بحالة جيدة
    Kahveden vazgeçmem gerekse, berbat halde olurum. Büyük bir bağımlılığım var. Open Subtitles سأكون بحالة مريعة إن تخليت عن قهوتي لدي إدمان كامل عليها
    Bence, ağır iş makinelerini, güvenliği, bir fabrikanın durumunu, donanımlarınızı hissetmek, işe yarayacağı noktalardan birisi. TED مثلا الآليات الثقيلة والأمن تعي بحالة المصنع وبحالة معداتك، في هذا المسار سيكون نجاحه المشروع.
    Bilmiyorum. 6 yıldır ölü olduğu sanılan bir ceset için şaşılacak derecede iyi durumda. Open Subtitles إنها جثة بحالة مدهشة يفترض أنه مات منذ 6 سنوات
    İki kaburga kemiğin kırık, kıkırdak doku ise berbat durumda. Open Subtitles لديك ضلعان مكسوران وغضروفك بحالة سيئة. ومن يدري مماذا تعاني أيضاً؟
    Neden bana itaat etmiyor? Bağırsaklarımın korkunç durumda olduğunu biliyor. Open Subtitles لماذا هي تعصيني هي تعرف أن زبديتي بحالة مزرية
    Bayan Bennet! Hoş sefalar getirdiniz! Bayan Bennet'i tahmin ettiğinizden kötü bir durumda bulmamış olmanızı umarım. Open Subtitles سيدة بنيت مرحباْ بك, أتمنى ألا تكونى قد وجدت الآنسة بنيت بحالة سيئة
    Tek kelimeyle mükemmel, aynı zarif zanaatkârlık her parça orijinal bir antika ve hepsi de harika durumda. Open Subtitles رائع، ببساطة رائع نفس المهارة الحرفية كل قطعة عبارة عن تحفة أثرية اصلية وكلها بحالة رائعة
    Kötü durumda. Görecekleriniz konusunda sizi uyarmak istedim. Open Subtitles إنه بحالة صعبة, أريد أن أحذرك فقط أن ما سترينه
    Kalp nakil hastasının durumu hakkında bir şey biliyor musunuz acaba? Open Subtitles كنت أتسائل إن كنت على علم بحالة عملية زرع القلب للمريض؟
    Kalp nakil hastasının durumu hakkında bir şey biliyor musunuz acaba? Open Subtitles كنت أتسائل إن كنت على علم بحالة عملية زرع القلب للمريض؟
    40 yaşındaki bir Kalıcı Bitkisel Yaşam durumu hastasının bu bilinçsizlikten yaşama dönme şansı çok az ile hiç arasındadır. Open Subtitles فرصة المريض الذي يعمر 40 عام في مريض يصاب بحالة الخمول الدائمة لسيستعيد وعيه هي قليل جدا جدا الى لاشئ
    Geçen sefer işler pek yolunda gitmedi. Ama artık işleri rayına koydum. Open Subtitles لم ينجح الأمر المرة الماضية ما أقصده هو أنني بحالة جيدة الآن
    Bu görevi sonsuza dek yapamayacağımı biliyorum ama bu bölümü ilk aldığım günden daha kötü bir halde asla bırakmam. Open Subtitles أدرك أنّـي لا يمكنني مواصلة عملي إلى ما شاء الله ولكنّي سأصبح ملعونة إن تركت القِسم بحالة أسوأ مِمّا تسلّمته
    Hava durumunu bile doğru bilemediler. Open Subtitles حتى انهم لا يَستطيعونَ التنبؤ بحالة الطقس بشكل صحيح
    Eğer dişsel bir acil durum için ofisime gelmemişlerse, onlarla tanışamıyorum. Open Subtitles ما لم يدخلوا إلى عيادتي بحالة طارئة للأسنان فأنا لن ألتقيهم
    Mary pek iyi hissetmiyor. Bebekle beraber evde kalacağız. Open Subtitles مارى ليست بحالة جيدة سوف نمكث فى المنزل مع الطفل
    Benim düştüğümü görmeye geliyorsunuz; ama ben iyiyim. Open Subtitles ليس هذه المرة أيها السادة المصورين. اعتقدتم أنني سأسقط ولكني بحالة ممتازة.
    Bir parti vardı. Basketbol takımı içindi. Gerçekten berbat durumdaydı. Open Subtitles كان هناك حفلة لفريق كرة السلة، كان بحالة سيّئة جدّا
    Çünkü hamile bir kadını ameliyat edeceğiz ama durumun hakkında bir şey bilmiyorum. Open Subtitles لأنني على وشك إجراء جراحة لامرأة حبلى ..وليس لديَّ فكرة إن كنتِ بحالة
    Diğer çocuk ertesi gün gayet iyiydi, bence her şeyden çok zedelenen, çocuğun gururuydu. TED في اليوم التالي كان الطفل الآخر بحالة جيدة، أظن أن كبرامته هي التي جُرحت أكثر من أي شيء.
    Ben deliyim, her şey benim suçum ailem berbat hâlde ve hiçbir şey senin suçun değil. Open Subtitles أنا طائشة و كل شىء خطأى. و عائلتى بحالة مذرية ولا شىء على الإطلاق خطأك.
    Tamam. Şimdi, bu tarafta acil durumlarda çıkışa daha yakınım. Open Subtitles حسنًا، بهذه الناحية، أنا أقرب للمخرج بحالة وجود أي طوارئ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد