Hastanedeki diğer tüm bebekler çok sağIıklı görünüyordu. | Open Subtitles | جميع الأطفال الآخرين بدو بصحة جيده في الحضانة هناك |
Hastanedeki diğer tüm bebekler çok sağIıklı görünüyordu. | Open Subtitles | جميع الأطفال الآخرين بدو بصحة جيده في الحضانة هناك |
Mutlu görünüyorlardı ve ikimizin birbirimizi daha iyi tanımamız için zaman kazanırım diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد بدو سعيدين أعتقدت هذا سيعطيني وقتاً لي وأنتِ بأن نعلم بعضنا البعض أفضل |
İlk olarak insanlara doğruları anlatmaya çalıştım ama çok çaresiz görünüyorlardı. | Open Subtitles | في البداية حاولت تهدئة الناس... لكنهم فقط بدو يشعرون بخيبة الأمل |
Dağlık coğrafya ve göçebe yaşam tarzları kendi eşitlik anlayışlarını oluşturdu. | TED | نمط حياة السكوثيون القاسي وكونهم بدو رُحل، شكّلا معا نوعًا من المساواة بين الرجال والنساء. |
Hikâyeye şarkı söyleyen göçebeler, korsanlar, savaş esirleri ve bunların dışında şaşırtıcı lahana satıcısı da dahildir. | Open Subtitles | المصادر تضمنت بدو مغنين قراصنة و أسرى حرب و معلومات مدهشة من تاجر الملفوف |
Yaranı temizletmelisin ve vadi yolunda Bedeviler var. | Open Subtitles | يجب عليك الرجوع و تنظيف الجرح و هناك بدو في الوادي |
Barış zamanlar Avatar'ın, Su Kabileleri, Toprak Krallığı, Ateş Ulusu ve Hava Göçebeleri arasındaki dengeyi koruduğu günlerin hikâyelerini. | Open Subtitles | أيام السلام. عندما كان الأفاتور يحافظ على التوازن بين مملكة الأرض وقبائل الماء. أمة النار و بدو الهواء. |
Çok güzeldi. İnsanlar mutlu görünüyordu. | Open Subtitles | كان جميل الناس بدو سُعداء |
Ama diğerleri düzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لكن الباقين بدو محترمين |
Tüm arkadaşları mutlu görünüyordu. | Open Subtitles | كل أصدقائها بدو سعداء |
Normal görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدو وكأنهم أناس طبيعيون |
Hepsinde siyah kayak maskesi vardı, profesyonel görünüyorlardı. | Open Subtitles | جميعهم بالأسود , يرتدون أقنعة تزلج , بدو محترفين |
Oldukça iyi görünüyorlardı. | Open Subtitles | بدو بحالة جيدة. |
Evet, çok mutlu görünüyorlardı. | Open Subtitles | نعم, بدو سعيدين |
Bu civarlara hiç bir kum bükücü ya da göçebe görmedim. | Open Subtitles | لم أرى أي مُخضعي رمال أو بدو هنا |
Muhtemelen göçebe kampıdır. Hayır... | Open Subtitles | -على الأرجح أنه مخيم بدو |
- Kuzeyli göçebe kabileler. | Open Subtitles | - قبائل بدو من الشمال- |
göçebeler. Hepsi kadın. | Open Subtitles | بدو رُحّل، جميع النساء |
Bunlar Bedeviler, Pete. | Open Subtitles | أنهم بدو يا بيت |
Rachidinkiler mi? Sadece Bedeviler çadırda yaşarlar. Biz Abidjan'da taş evlerde uyuruz. | Open Subtitles | رشيد) هولاء بدو وهم متعودون على الخيام) هنا في ابيدجان نسكن في بيوت اسمنتية! |
Bazılarına göre, Hava Göçebeleri'nde yeni bir Avatar doğmamış, çember kırılmıştı. | Open Subtitles | بعض الناس يؤمنون بأن الأفاتر لم يولد أبداً في بدو الهواء مرة أخرى. و أن الحلقة قد كسرت, لكن لدي الكثير من الأمل. |
Hava Göçebeleri kendilerini dünyevi meselelerden arındırmış, barışı ve özgürlüğü bulmuş insanlardır. | Open Subtitles | بدو الهواء فصلوا أنفسهم عن هموم الدنيا ليجدوا الحرية و الأمان |