Şimdi oyun oynamayı kes ve işini yap, seni dört ayaklı piton! | Open Subtitles | الآن دعيكي من العبث هنا و قومي بعملك, أيتها الأفعى بأربع أرجل |
İşini yapabilir ve aynı zamanda harika bir gece geçirebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك القيام بعملك و الاستمتاع بليلة خلابة في آن واحد |
Evet, sen işini bitirene kadar temiz kalması için VAC yerleştireceğim. | Open Subtitles | نعم لقد وضعت صمام مكافحة الأغشة ليبقية نظيفاَ بينما تقومين بعملك |
Şimdi yerine dönüp kendi işine bak anladın mı beni? | Open Subtitles | الآن، عُد إلى عملك و أهتم بعملك .اللعين هل تفهمنيّ؟ |
Umarım deniz kuvvetlerindeki insanlar işlerini, sizin işinizi yaptığınız mükemmellikte yaparlar. | Open Subtitles | آمل من بقية البحرية أن يقوموا بعملهم جيداً كما تقوم بعملك |
Direk senin işini yaptığın bölüme geçsek ve kızım iyileştirsen nasıl olur? | Open Subtitles | ماريك أن نتخطى هذا الجزء وتقومي بعملك فحسب واجعل إبنتى بحال أفضل؟ |
Colin, sen her zamanki işini yapıyorsun. Eric, çıkan toprak ne olacak? | Open Subtitles | كولن" ستقوم بعملك المعتاد" إيرك" هل فكرت كيف سنتخلص من التراب ؟" |
Harris, kokuşmuş pisliğini temizle! Senin işini yapmıyorum. | Open Subtitles | هي يا هاريس.نظف الفوضى المقززة التي صنعتها إنني لن أقوم بعملك.. |
Hey Teksas korucusu, işini pek iyi yapmıyorsun. | Open Subtitles | هل تعلم ياشرطى تكساس أنت لم تقدر أن تقوم بعملك |
Çeneni kapalı tut ve işini yap, sen de ödülünü alırsın. | Open Subtitles | أصمت وقم بعملك , وستحصل على بعض المالك كمكافأة |
Neden işini yapmıyorsun. Polisin işini de polise bırak, olur mu? Trendeki polis gibi mi? | Open Subtitles | حسنا, إنك لا تدير الأمور فلماذا لا تقوم بعملك وتعد الشرطة ليقوموا بعملهم |
Bir çaresini bul. Senin işini de, ben yapacak değilim. | Open Subtitles | فكّري بشيء ما أنا لن أقوم بعملك بالنيابة عنكِ |
En son deliliğe rağmen, işini iyi yaptın. | Open Subtitles | بالرغم من هذا الغباء الذى قمت به لقد قمت بعملك بمنتهى الكفاءة |
Sen işini yaptın. Kaybol, bırak da ben de işimi yapayım. | Open Subtitles | لقد قمت بعملك ارحل من هنا ودعني أقوم بعملي |
Fakat sen, 2306 nolu vagonda işine devam ederken görecek çok az şey var. | Open Subtitles | ولكن مع استمرارك بعملك في العربة .. 2306 هناك القليل لتراه |
Dr. Jones, o işinizi alıp anlayıştan yoksun kıçınıza sokabilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً ، دكتور جونز, تستطيع اخذ عملك تذهب بعملك للجحيم |
Dinle, çalışmalarından çok etkilendik ve Metropol bölümümüzde iş önermek isteriz. | Open Subtitles | نحن معجبون بعملك ونريد ان نعرض عليكى منصب فى مكتبنا بمترو |
Tabii işinde bilgi ve gurur gerektiriyor. | Open Subtitles | بالتأكيد انها تتطلب المعرفة والفخر بعملك |
İşinize karışmamı istemiyorsunuz. | Open Subtitles | أنظر يارجل , انت لاتريد مني أن أتدخل بعملك |
Sanırım bu işi sizin için yapacak birini bulmaya çalışırsınız böylelikle sizin yerinize işin takibini yapabilirler. | TED | أعتقدُ ربما تبدأون في محاولة العثور على شخص خارجي للإستعانة بخدماته، حتى يستطيع الاهتمام بعملك من أجلك. |
Görünüşe bakılırsa birileri senin el işinle ilgilenmeye başlıyor. | Open Subtitles | يبدو انه يوجد شخص ما بدأ يهتم بعملك اليدوى |
- İsin en kotu tarafi da... Pis isini kendin yapmiyorsun. | Open Subtitles | ما يزيد الطين بلة أنك لن تقوم بعملك الحقير بنفسك. |
Çık dışarı ve benim için kıçlarını temizle... Devam et. Görevini yap. | Open Subtitles | اذهب هناك وساعدهم من اجلى اذهب , قم بعملك |
Sen üzerine düşeni yap, onu tekneyle gezdir, güzel bir mayo al ona. | Open Subtitles | انت اعمل بعملك أبحر به البحر, أعطه بدلة الغطس |
Columbia Hukuk Dekanı'nı da kirli işlerine bulaştıramayacaksın demek oluyor. | Open Subtitles | ولا ايضا جعل عميد كلية حقوق كولومبيا للقيام بعملك السيء |