ويكيبيديا

    "بمستقبل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geleceği
        
    • gelecek
        
    • geleceğini
        
    • geleceğiyle
        
    • geleceğine
        
    • geleceğe
        
    • geleceğin
        
    • geleceğimiz
        
    • geleceğinde
        
    • bir gelecekle
        
    • vaat
        
    Bu firmanın geleceği üzerinde asılı bir belirsizlik bulutu olduğunu iyi biliyorum. Open Subtitles انا اعرف تمام ان هنالك سحابة من الغموض تحيط بمستقبل هذه الشركة
    Sonra da senle ben bu birleşmenin geleceği üstüne konuşacağız. Open Subtitles وعندها، أنا وأنت سنحظى بمحادثة فيما يتعلق بمستقبل هذا الإندماج
    Kıdemli Öğrenci'sin, futbol takımının kaptanısın önünde parlak bir gelecek var. Open Subtitles أنت كبير الطلبة قائد فريق كرة القدم بمستقبل مشرق تتطلع إليه
    Maalesef parlak bir gelecek vizyonu parlak bir gelecek hayali sadece bir hayal. O kadar çok ahlaksızlık var ki. TED لكن للأسف، رؤية المستقبل عظيم، أو الحلم بمستقبل عظيم، هي مجرد حلم .بسبب تواجد كل هاته الرذائل
    Yeni tanıştığım biri için lokantanın geleceğini riske atmaya değmez. Open Subtitles لا يستحق أن أخاطر بمستقبل المطعم مقابل شخصٍ قابلته للتو
    Sadece bir hayat türümüzün geleceğiyle karşılaştırılamaz bile. Open Subtitles إنّها حياةٌ واحدة فقط، و هي لا شيءَ مقارنةً بمستقبل جنسنا.
    Bu şehirden, tepetaklak olmuş Roma'ya dek uzanan ve bütün dünyayı kuşatan başarılı, güçlü ve ölümsüz bir Pompei İmparatorluğu'nun geleceğine dair öngörülerim var. Open Subtitles أتنبأ بمستقبل مليئ بالازدهار و القوة امبراطورية بومباية أبدية تطيح بروما نفسها
    Fakat mutluydum. Zekiydim, arkadaşlarım vardı ve hepsinden önemlisi, daha iyi bir geleceğe dair umudum vardı. TED ولكنني كنت سعيدة، كنت ذكية، وحظيت بكثير من الأصدقاء وفوق هذا كله، كان لدي أمل أن أحظى بمستقبل مشرق.
    Ve ebeveyn olmanın ruhu çocuklarınızın parlak bir geleceği olduğundan emin olmakta. Open Subtitles روح الأب أو الأم تحضّك على العمل لكيّ يحظى أبناؤك بمستقبل مشرق.
    Ve sığ bencilliğimizden sıyrılıp, o bölgenin insanları ile değişimi kucaklayalım. Muhteşem bir geleceği, umudu ve hoşgörüyü hep beraber kutlayalım. TED ونتخلى عن أنانيتنا الضيقة من أجل احتضان التغيير، ولكي نحتفل مع شعوب تلك المنطقة بمستقبل رائع وبالأمل والتسامح،
    Her dört İngiliz'den üçü kendi ailelerinin geleceği konusunda iyimser olduklarını söylediler. TED من كل أربعة أشخاص بريطانيين، ثلاثة قالوا بأنهم متفائلون بمستقبل عائلاتهم.
    Dinin geleceği ve inancın geleceği konusuyla ilgilenenler, bu konuyla derinden ilgilenmeli. TED هذا ما يجب علينا الاهتمام به بشدّة هؤلاء الذين يهتمون بمستقبل الأديان ومستقبل الإيمان.
    Onun için daha iyi bir gelecek hayal etmiş olmalılardı. TED لا بد وأنهما كانا يحلمان بمستقبل أفضل له.
    Artan eşitsizlik, yabancı düşmanlığı ve iklim değişiminin getireceği gelecek hakkında birçoğunuzun kötümser olabileceğini biliyorum. TED أعرف أن كثيراً منكم قد يكون متشائماً بمستقبل يعد بازدياد اللامساواة، رهاب الأجانب، والتغيرات المناخية.
    Parlak bir gelecek vaat eden bir Luthor Şirketi yan kuruluşu daha. Open Subtitles إنها إحدى فروع شركة لوثر كورب الكثيرة التي تعد بمستقبل مشرق
    Sizleri bana yardım etmeye çağırıyorum, bu hayali sınırlarımız dışına çıkarmak için, gezegenimizin geleceğini önemseyen kişilere ulaştırmak için. TED أدعوكم لمساعدتي، لنقل هذا الحلم وراء حدودنا إلى جميع هؤلاء المهتمين بمستقبل كوكبنا.
    Olasılıklar, eğer onu şimdi durduramazsak, Kellog'un karanlık geleceğini gösteriyor ve 60 yıl içinde durum epey bir kötüleşecek gibi. Open Subtitles هذا مرتبط بمستقبل كيلوج الاسود مما يعني اننا اذا لم نقوم بايقافه الان سيكون مكان سيئ ل 60 عاما
    seninle ilgili herşeyi bilmeden ulusal güvenliğimizin geleceğini öylesine sana teslim etmemizi mi bekliyordun? Open Subtitles أكنت تعتقد بأنّنا سنتركك بالخارج ..بمستقبل أمنناالقومي. بدون معرفة كلّ شيء عنك؟
    Bugün, burada ulusal güvenliğimizin geleceğiyle ilgili olarak bazı önemli düzenlemeler yapmak için toplanmış bulunuyoruz. Open Subtitles نجتمع اليوم لنناقش بعض المسائل المهمّة المتعلّقة بمستقبل أمننا القوميّ
    Bu şirketin geleceğine inandığım için bir serveti reddettim ama bu hıyar zaman kısıtlamalarından bahsediyor. Open Subtitles للتو تخليت عن ثروة لإني أوؤمن بمستقبل هذه الشركة ويريد هذا الحقير التلاعب بالإطار الزمني؟
    işte benim hayalim: İşinizin değerinin maaşınızın çokluğuyla değil, yaydığınız mutluluk ve kazandırdığınız değerle ölçüleceği bir geleceğe inanıyorum. TED ها هو حلمي: أؤمن بمستقبل لا تتحدد فيه قيمة عملك بحجم راتبك، بل بكمية السعادة التي تنشرها وكمية المعاني التي تهبها.
    Ve bu anı,yeni geleceğin sevgi ve bağIıIığını... kutlamak için kullanacağız. Open Subtitles و نستغل هذه اللحظات لإحتفال بمستقبل جديد من الإلتزام و الحب
    Sen yok etmeye başlayana kadar bir geleceğimiz vardı. Open Subtitles ،كنّا سننعم بمستقبل إلى أن بدأتِ بتحطيمه
    O sırada ailemin geleceğinde değişiklik olup olmadığına bakar mısın? Open Subtitles وحاليًا، هلّا فحصت خط الزمن لرصد أيّة تغييرات بمستقبل أسرتي؟
    Mükemmel ilişkilerin hepsi belirsiz bir gelecekle başlamıştır. Open Subtitles كل العلاقات الرائعة تبدأ بمستقبل غامض
    Bu hafta, yepyeni bir malzemeden tasarladığın... küresel başarı vaat eden... çığır açacak bir ayakkabı modeli büyük bir şaşaayla tanıtıldı. Open Subtitles من الوعد بمستقبل عالمي مرتبط بحذاء يدوى صداه في العالم و هو تصميمك مع شكل جديد تماماً يظهر مع نفخ الأبواق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد