ويكيبيديا

    "بوجه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • karşı
        
    • yüzüne
        
    • yüzü
        
    • yüz
        
    • yüzlü
        
    • yüzle
        
    • suratlı
        
    • suratla
        
    • suratına
        
    • yüzünü
        
    • karşısında
        
    • suratını
        
    • surat
        
    • yüzün
        
    • yüzüyle
        
    Bu aynı zamanda şu demektir ki sansür gibi, adaletsiz olduğunu düşündüğümüz şeylere karşı da savaşabiliriz. TED وبالوقت ذاته نقف بوجه أفعال جائرة: كالرّقابة وانتهاك الحريّات.
    Titreyen ellerle son dört parçayı da yerine yerleştirdi ve korku dolu gözlerle, penceredeki delinin yüzüne baktı. Open Subtitles و بيد مرتجفة وضعت آخر أربع قطع و حدقت برعب بوجه رجل مجنون هائج في النافذة
    Johnny Favorite 12 yıl önce kliniği en iyi elbisesi, sargılı yüzü ve baş ağrısıyla terketmiş. Open Subtitles جونى فافوريت غادر المستشفى منذ 12 عاما مرتديا أفخم ملابسه.. بوجه جديد مغطى بالضمادات و المشاكل
    İnsan yüzündeki yaklaşık 40 kas ile farklı kombinasyonlarda binlerce değişik yüz ifadesi oluşturulabilir. TED العضلات الأربعون أو القريبة من ذلك بوجه الإنسان يمكن تحريكها ضمن توليفات مختلفة لخلق آلاف التعبيرات.
    Bu bacağımla ilişki kuran ve halınıza işeyen, köpek yüzlü bir şeytan. Open Subtitles هو شيطان بوجه كلب يقفز على قدمى, يتبول على السجاد
    Aslında, sen diğerlerinden farklısın. Yeni bir yüzle bana geldin. Bir süre daha burada kalacağız. Open Subtitles على كل حال أنت شخص مختلف الآن لقد أتيت إلي بوجه جديد
    Fare suratlı bir kadın var ama girmene izin verecektir. Tamam mı? Open Subtitles أنها أمراءة بوجه جرذ ولكنها ستسمح لك بالدخول.
    Son hayatında ne bok yedin de böyle bir suratla cezalandırıldın? Open Subtitles ما الأعمال البغيضة التي أرتكبتها في حياتك الماضية لتُعاقَبي بوجه كهذا؟
    Annemin suratına soğuk su döktüm. Yılbaşı geldiğinde hâlâ hareket etmiyordu. Open Subtitles رميتُ ماءً باردةً بوجه امّي، يوم رأس السّنة، ومازالت لم تتحرّك.
    Ophelia'ya karşı özellikle acımasız. Prensin, dengesiz tavırlarıyla delirttiği talihsiz sevgilisi. TED إنه يقسو على أوفيليا بوجه الخصوص حبّه المحكوم بالفشل والتي دفعها سلوك الأمير الضال إلى الجنون
    Komünist saldırılara karşı dimdik, ayakta durabilme cesareti olan adamları. Open Subtitles رجال لديهم الجرأة للوقوف بوجه العدوان الشيوعي
    Stres yüzünden eşime vurduğum, iş arkadaşlarıma karşı kaba konuştuğum zamanlardı. Open Subtitles .. حيث كنت أثور بوجه زوجتي أو أتحدّث بفظاظة لزميل بالعمل وهذا بسبب التوتر
    Yani, Allah kulunun yüzüne tüm kapıları kapatmaz. Open Subtitles يعني أن الله تعالى لا يغلق أبوابه بوجه خلقه
    Seni kahrolası salak! Taşaklarımı annenin yüzüne sürteceğim! Open Subtitles أيها الداعره العاهره، سوف أفرك خصيتيك بوجه أمّك اللعين.
    Karının güzel bir yüzü, diri bir poposu ve büyük göğüsleri olması yeterli. Open Subtitles عل زوجتك التمتع بوجه جميل وحسب, وبمؤخرة مشدودة ونهدين كبيرين
    Ve heykellerin hepsinin yüzü Claudia'nınkine benziyordu. Open Subtitles و لكن كنت هذه التماثيل تذكرنى بوجه عزيزتى كلوديا
    Donuk bir yüz ifadesiyle ve bir çift korkunç kulakla... doğmuş olduğu gerçeğine rağmen... yangınla savaşmakla kalmayıp daha ünlü ve başarılı bir itfaiyecinin... yani benim yardımımla, onun pençesinden, tekme atıp bağıran... ve tırnaklarını kırdık diye... muhtemelen bize dava açacak olan bir sivili kurtardı. Open Subtitles بالرغم من أنه مولود بوجه ملامحه تدل على الغباء وآذان بارزة للخارج فإنه لم يكتفى بمحاربة النار
    Sadakat yemini ettiği için artık tek yüzlü olacağını sanıyorum. Open Subtitles وأمنت بأنه سيبقى فقط بوجه واحد والأن هو لديه إخلاص مؤكد
    Aslında, sen diğerlerinden farklısın. Yeni bir yüzle bana geldin. Open Subtitles على كل حال انت شخص جديد الان، وقد اتيت لي بوجه جديد
    Şirin suratlı sevimli bir adam ve müstakbel birleşik devletler başkanı-- ne? Open Subtitles رجل لطيف بوجه جميل ورئيسة الولايات المتحدة المستقبلية
    Eğer kaybedenin uçurtmasını Sultan üç dakika içinde kaparsa siyah suratla bütün köyü eşek sırtında dolaşırsın. Open Subtitles إن امسك سلطان بطائرة الخاسر الورقة خلال 3 دقائق ستركب حمارا بوجه مسود في جميع أنحاء القرية
    Baldrick, bu otlakçı haylazların suratına kapıyı çarpmazsan, ne yaparım demiştim ben sana? Open Subtitles بولدريك, ما الذي قلت بأني سأفعله... إن لم تصفق الباب بوجه هؤلاء الشحاتين؟
    Projeyi tamamlamak için arkadaşımın yüzünü ödünç aldım, ödevimi sundum ve bu sorunu başkasının çözeceğini varsaydım. TED لكني استعنت بوجه زميلتي بالسكن لكي أنهي المشروع، وقدمت المَهًمّة، ووجدت أن شخصا آخر قد حل هذه المشكلة.
    Bu durum karşısında sadece şaşkınlığımı ifade edebilirim. Open Subtitles وإن كنت قاتل بوجه جديد ولديك بصمة اصبع في مكان جريمة ، مثلي
    Hiç bir zaman suratını asma, bu sadece kötü haberler getirir. Open Subtitles لا يمكنني تصديق هذا. لاتذهب بوجه حزين سيحمل فقط الأخبار السيئة.
    Bir yere yatırmak zorundaydım. Ve Polis surat'a pek güvenemedim. Open Subtitles احتجتُ أن أضعه بمكان ما لأنّي لم أثق بوجه الشرطيّ
    Ya güzel bir yüzün ama kocaman bir kıçın olur ya da sıkı bir kıçın ama İskeletor gibi bir suratın olur. Open Subtitles في الواقع يمكنك ان تحظي بوجه جميل ومؤخرة رائعه او ان تحظي بمؤخرة صغيره ووجه هيكل عظمي
    Parmak eklemleri birisinin yüzüyle temas kurduysa kesiklerden DNA'sını bulabiliriz. Open Subtitles الآن، إذا إتصلت قبضته بوجه شخص ما سنجد حمضه النووي في الجروح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد