ويكيبيديا

    "بيولوجي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biyolojik
        
    • biyoloji
        
    • biyo
        
    • Biyometrik
        
    • biyotoksin
        
    • biyomedikal
        
    • biyoterörizm
        
    Nasıl oluyor da, biyolojik bir yapı düşünme yetisine sahip oluyor? Open Subtitles كيف يمكن لمُركّب بيولوجي أن يمتلك القدرة على أن يُفكّر ؟
    Yani üstüme vazife değil ama benim kendi biyolojik babam berbat biri. Open Subtitles أعني, ذلك ليس من شأني لكن عندي أب بيولوجي وهو كابوسٌ لي
    Çünkü bu tarihte hükümet son yapılan biyolojik saldırıyı engellemişti. Open Subtitles لأن هذا اليُوم، الحكومة الإتحاديّة منعت آخِر هجوم إرهابي بيولوجي.
    Duyularımızı düşündüğümüzde, biyolojik olarak, neden ortaya çıktıklarını genelde düşünmeyiz. TED الآن عندما نفكر في حواسنا، نحن لا نفكر عادة بالأسباب التي تطورت على الارجح من اجلها , من منظور بيولوجي.
    O, sorularımızın cevaplarına sahip olabilecek, yaşayan bir biyoloji laboratuvarı. Bu cevaplar için biz de onun yaşama hakkını korumalıyız. TED إنها مختبر بيولوجي حي قد يحتوي على أجوبة على أسئلة قد نطرحها، لكن علينا التأكد من حماية حقها في العيش.
    Bir çok karbon, biyolojik çeşitlilik ve korumak istediğimiz bir çok şey var. TED بها تنوع بيولوجي كبير والكثير من الكربون وهي أشياء نود حمايتها.
    Geç yatıp geç kalmaya biyolojik bir yatkınlıkları var, o yüzden onları rahat bırakın. TED لديهم استعداد بيولوجي للذهاب للنوم متأخرين والاستيقاظ متأخرين، فلتعذروهم.
    Başka bir deyişle, psikolojik bir öge bulundurmayan, biyolojik bir stres etkeni. TED بعبارة أخرى، عامل ضغط بيولوجي بلا عنصر نفسي.
    Buna ek olarak ikincil, daha biyolojik ve aynı önemdeki soruyu düşünelim: Bu oyun ne kadar sürecek? TED وبالإضافة إلى ذلك، دعونا ننظر أيضا، إلى ثاني سؤال بيولوجي أكثر وبنفس القدر من الأهمية : الى متى ستستمر هذه اللعبة ؟
    "Bilgisayar interneti"nin keşfinin, biyolojik olarak başarısı çoktan kanıtlanmış bir ağ modelinin önlenemez bir eseri olduğunu düşünüyorum. TED لذلك أعتقد أن اختراع انترنت الكمبيوتر نتيجة حتمية لنموذج بيولوجي سابق مثبت النجاح
    Semptomlar gerçekti ama hiçbir biyolojik sebebi yoktu dedi. TED قال أن الأعراض حقيقية لكن ليس ثمة سبب بيولوجي لها.
    Çoğu kez erkekler ve kadınlar arasında bir fark görürüz ve "biyolojik sebep. Cinsiyet konusunda temel farklar var." diye düşünürüz. TED كثيراً ما نرى اختلافاً بين رجل وامرأة، أو رجال ونساء، ونعتقد "أن السبب بيولوجي. أنه يوجد شيء مختلف جذرياً حول الجنسين"
    Örneğin milliyetçiler bazen ulusun biyolojik bir oluşum olduğunu düşünürler. TED أحياناً الوطنيات على سبيل المثال، فكر بأن الأمة هي كيان بيولوجي.
    Neden bu probleme biyolojik bir çözüm sunmak için iyi bir zaman? TED لماذا يعتبر الآن وقتًا مناسبًا لإيجاد حل بيولوجي لهذه المشكلة؟
    Gerçekten de sıradışı bir biyolojik çeşitliliği sürdürmeye muktedir sıradışı bir coğrafyaydı. TED كانت طبيعية جدا استثنائية وكانت قادرة على دعم تنوع بيولوجي استثنائي.
    Ben Kamerun'da büyüleyici güzelliğin ve zengin biyolojik çeşitliliğin ülkesinde büyüdüm. Ama ülke zayıf yönetim, çevresel yıkım ve fakirlikle boğulmuş durumda. TED لقد نشأت في الكاميرون، بلد ذو جمال ساحر وتنوع بيولوجي غني، ولكنه يعاني من سوء الحكامة والتدمير البيئي والفقر.
    Barışı koruma operasyonu askerleri için karşı tepki olarak biyolojik bir silah bulunacaktı. Open Subtitles لتطوير سلاح بيولوجي مضاد لجنود العمليات العسكرية في قوات حفظ السلام
    Aşağıda, Cedar Creek'de, 30 yıldır üstünde çalıştıkları... bir biyolojik silah olduğunu anlamıyor musunuz? Open Subtitles ألا تفهمون أن تحتكم في سيدار كريك سلاح بيولوجي كانوا يصنعونه بصورة غير شرعية في السنوات ال 30 الماضية
    Değişim geçiren virüslerle ilgili DNA deneylerinin yapıldığı bir biyoloji labaratuvarında kapıcılık yapıyorum. Open Subtitles أنا أعمل حارساً بمختبر بيولوجي إنّهم يقومون بتجارب حول الحمض النّووي هنالك ليطوّروا فيروساتٍ متحوّلة
    Aynı zamanda, annesi, Wyren'de stoklama ile uğraşan ve çalan biyo mühendis olarak çalışan kimyasal ajan. Open Subtitles وبنفس الوقت امه تعمل في مصنع بيولوجي في بايرن قد سرقت وخزنت وكلاء ومتعهدون كيمياء
    Biyometrik şifreye benzer bir şeyle... Open Subtitles على الأرجح بمفتاح بيولوجي.
    Onun beynine bir biyotoksin kapsülü yerleştirdim. Open Subtitles وَضعتُ كبسولة تسمم بيولوجي في قاعدةِ دماغِها.
    Ülkedeki en iyi biyomedikal mühendislerden biri. Open Subtitles إنّه مهندس طبي بيولوجي موهوب جداً
    Muhtemel bir biyoterörizm açısından da bakıyoruz. Open Subtitles إننا نحقق بالأمر من زاوية إرهاب بيولوجي محتمل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد