ويكيبيديا

    "تؤمن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • inanıyor
        
    • inanır
        
    • inanıyorsun
        
    • inandığın
        
    • inanmıyorsun
        
    • inanmıyor
        
    • inanmak
        
    • inanman
        
    • inandığını
        
    • inanan
        
    • inanıyorsan
        
    • inanmalısın
        
    • inanıyorsunuz
        
    • inanmadığını
        
    • inancın
        
    Chris Anderson: Demek istediğim, senin daha kibar, nazik iş felsefeni başarılı bir ekonomi ile birleştirebileceğine inanıyor musun? TED كريس أندرسون : أعني هل تؤمن أنه يمكن التوفيق بين فلسفتك الودية والعادلة عن العمل مع مفاهيم الاقتصاد الناجح
    Jordan Collier'ın bir mesih olduğuna, ve Promisin'in dünyayı kurtaracağına inanıyor musun? Open Subtitles هل تؤمن ان جوردان كوليير هو المسيح وان البرومايسن سوف ينقذ العالم
    İlk görüşte aşka inanır mısın yoksa tekrar mı içeri gireyim? Open Subtitles هل تؤمن بالحب من أول نظرة أم يجب أن أدخل مجددا؟
    Sadece Noel'i kutlamakla kalmayıp bir de Noel Baba'ya mı inanıyorsun? Open Subtitles أنت لا تحتفل بعيد الميلاد فحسب أنت تؤمن بسانتا كلوز ؟
    Uzun zaman önce o köprü üzerinde bitmesine inandığın şekilde bitmesini istiyorsun. Open Subtitles تودّ ينتهي هذا. بل أنّك تؤمن بنهاية هذا مُذ وضع دعامات الجسر.
    Nasıl oluyor da tanrı parçacığına inanıp kötü ruhlara inanmıyorsun? Open Subtitles كيف يمكن أن تؤمن بالمادة السوداء لكن ليس بالأرواح الشريرة؟
    Bazı insanlar inanmıyor bile ama sana şunu söyleyebilirim, birisi direkt olarak bunu yaşayınca her şey çok çabuk değişiyor. Open Subtitles وبعض الناس لا تؤمن حتى ولكن أقول لكِ أنّ كل شيء يتغير سريعاً عندما يكون لدى أحدهم تواصل مباشر معهم
    Şimdi, sormamda sakınca yoksa, Darren, insan ruhunun sabitliğine inanıyor musun? Open Subtitles والآن, أذا جاز لي أن أسال هل تؤمن بخلود الروح البشرية؟
    Tek bir şey söyleyin. Hala iyi askerlerden iyi krallar çıkacağına inanıyor musunuz? Open Subtitles أخبرني بشيء ، هل ما زلت تؤمن أن الجندي الجيد يصلح كملك جيد؟
    onlara inanıyor bile olabilirsiniz ama sizde başka bir şey var. Open Subtitles ربما أنت حتى تؤمن بها ولكن هناك شيء آخر يحدث معك
    Bu hala yatırım yapmak istediğiniz bir şey mi hala yatırım yapma anlayışına inanıyor musunuz? TED هل هذا شئ ما زلت تستثمر فيه ؟ هل ما زلت تؤمن بمفهوم الاستثمار؟
    Milliyetçi tek, monolitik bir kimliğe inanır ve özel, en azından daha aşırı milliyetçilik biçimleri de tek bir kimliğe karşı özel bir bağlılığa inanır. TED الوطنية تؤمن في الفرد والهوية المتجانسة، وحصرياً أو على الأقل إصدارات أكثر تطرفاً تؤمن في الولاء الحصري لهوية واحدة.
    Çünkü şimdiden sonra her sallanma ve dönüşte uçacaklarına inanır. Open Subtitles لأنها تؤمن بأنهما ستحلّقان من الآن فصاعدًا من كل تمايل ودوران
    Altıncı hisse inanır mısınız, Baş Müfettiş? Open Subtitles هل تؤمن بالحاسة السادسة سيدي رئيس المفتشين؟
    Geri dönen askerin, "Beni öldürttüğünüz için teşekkürler" diyeceğine mi inanıyorsun? Open Subtitles أنت تؤمن بأن الجندي سيعود قائلاً أشكركم على التسبب في قتلي
    Hergün iyi insanların öldüğünü görüyorsun ve hala tanrıya mı inanıyorsun? Open Subtitles تري اناس صالِحون تَمُت كل يوم و لازلت تؤمن بالله ؟
    Sıradan bir hayat sürdürebileceğine hâlâ inandığın için böyle düşünüyorsun. Open Subtitles هذا لأنّك لا تزال تؤمن أنّه باستطاعتك عيش حياة اعتياديّة
    Kutsal Kitap'taki mucizelerin hiçbirine inanmıyorsun, öyle değil mi? Open Subtitles أنت لا تؤمن بأي من المعجزات في الكتاب المقدس، أليس كذلك؟
    Yani söylediklerinize aslında inanmıyor musunuz? Open Subtitles اذن.. فأنت لا تؤمن بهذه الأشياء التى تقولها ؟ لا
    "Bu, tıpkı bir bilim insanı olup Tanrı'ya inanmak gibi bir şey." Open Subtitles و مازلت تؤمن بالحب انه يبدو كأن تكون عالما و نؤمن بالله
    Eğer bugün liderlik edeceksen buna inanman gerekiyor. Open Subtitles ولكن لابد أن تؤمن بهذا لو أنك القائد اليوم
    Konuşması ve tarzı sunacak pek bir faydası olmadığına inandığını gösteriyordu. TED أعتقد أن لغتها وأسلوبها أوصل رسالة مفادها أنها لا تؤمن بأنها تملك قيمة أعلى لتقدمها.
    Bunu, kaderimizin kontrolünün yıldızlar tarafından belirlendiğine inanan birisi söylüyor. Open Subtitles هذا الرأي صادر من إمرأة تؤمن أن النجوم تتحكم بمصائرنا
    Bu da suyu o kadar kutsal yapıyor işte. Böyle şeylere inanıyorsan elbette. Open Subtitles هذا أقدسُ ما يصل أليهِ الماء، أذا كُنت تؤمن بهذا النوع من الاشياء
    Bir gün unuttuğun her şeyi hatırlayacağına... inanmalısın, öyle değil mi? Open Subtitles أعني، يجب أن تؤمن بذلك أنه تقدم فى هذه اللحظه، صحيح؟
    Komiser siz inançlı birisiniz. yani Tanrıya inanıyorsunuz değil mi? Open Subtitles أيّها النقيب، أنت شخص روحي، أقصد، أنت تؤمن بالرب، صحيح.
    Lütfen bana bu görsel ikiz kehaneti saçmalığına inanmadığını söyle. Open Subtitles رجاءً لا تخبرني أنّك تؤمن بنبوئة القرين التافهة تلك. تافهة؟
    Bana inancın tam olmalı, ağabeyinin rüyaları ne kadar çılgınca gelse de. Open Subtitles عليك أن تؤمن بي، لا يهم كم تبدو أحلام أخيك الأكبر جنونية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد