Ben Paris'e gitmek üzereyim, sense eğlence için erkekleri davet ediyorsun. | Open Subtitles | ..وانا اوشك على الذهاب إلى باريس تدعين اصدقائكِ لحفلةٍ مليئه بالممنوعات |
Gerçek yok derken, gerçeğin olmaması bir gerçektir diyorsun. Bu mantıklı bir çelişki. | Open Subtitles | إذا قلت أنه ليس هناك حقيقة أنت تدعين بجد أنه ليس هناك حقيقة |
Çocuğunun pornografi okumasına neden izin veriyorsun? | Open Subtitles | لماذا تدعين ابنتك تقرأ المجلات الاباحية؟ |
JK: Seninle çok zaman vakit geçirmedim, ama biliyorum ki yine de beni seviyorsun, ve muhtemelen hala benim için dua ediyorsundur ve beni düşünüyorsundur. | TED | لم أقضي وقتاً طويلاً معك و لكنني أعلم أنك مازلت تحبينني و ربما مازلت تدعين لي و تفكرين بي |
İsa'nın, Tanrı'nın oğlu olduğu gibi, sen de Tanrı'nın kızı olduğunu mu iddia ediyorsun? | Open Subtitles | .. مثل ما يسوع إبن الرب هل تدعين أنكِ إبنة الرب ؟ |
Seni sevdim ama güvenemediğin için aptal bir sırrın aramıza girmesine izin verdin. | Open Subtitles | انا احببتك, و ان تدعين سر غبي يقف بيننا لأنك لا تستطعين الثقة بي بخصوصه |
Mekanik ve hidrolikte uzmanmış gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | تدعين بأنكِ خبيرة في الميكانيك و الهيدروليات |
Gerçekten buraya yabancı bir gözlemci davet etmek istiyor musun? | Open Subtitles | هل حقا تريدين ان تدعين المراقبين الخارجيين في هذا المكان؟ |
Sen Peter'i öğle yemeğine davet et ben de Chris'i, bakalım elimizden ne geliyor. | Open Subtitles | لماذا لا تدعين بيتر لي الغداء وانا سادعو كريس وسنرا ما استطيع ان افعل |
Neden yanda oturan ve evde eğitim gören o acayip çocukları da davet etmiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تدعين هؤلاء الأطفال الغرباء الذين يدرسون في البيت إنّهم يسكنون بجانبكِ |
Buna aşk mı diyorsun? Ben buna yapay teşhircilik derim. | Open Subtitles | أنتِ تدعين ذلك بالحبّ، وأنا أقول أنّه مجرد تظاهر |
Yalnız olacağımızı söylemiştin. Buna yalnızlık mı diyorsun? | Open Subtitles | قلتي بأننا سنكون بمفردنا هل تدعين هذا انفراد؟ |
Oh, anlıyorum. Şimdi de başka yerdeydim diyorsun? | Open Subtitles | فهمت, لذا تدعين الآن بأنك غير متواجدة في مكان الجريمة |
Tamamen yabancı birinin cinsel hayatını kaydetmesine izin veriyorsun ama kendi kardeşine anlatmıyor musun? | Open Subtitles | تدعين غريباً يسجّل حياتكِ الجنسية على شريط فيديو ولكن لن تخبري أختكِ؟ |
İyi bir işe, onun hakkındaki duygularının karışmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تدعين مشاعرك تجاهه تقففيطريقالعملالجيد. |
Sen her zaman benim için dua ettin Poonam ve senin duaların her zaman kabul edildi. | Open Subtitles | أنت كنت تدعين لي دائما وكانت دعواتك تستجاب |
Yabancı bir kimyasala maruz kaldın ve bunu anladığını mı iddia ediyorsun? | Open Subtitles | تعرضت لمواد كيمياءيه مجهولة والآن تدعين انك عرفتيها؟ |
Seni sevdim ama güvenemediğin için aptal bir sırrın aramıza girmesine izin verdin. | Open Subtitles | انا احببتك, و ان تدعين سر غبي يقف بيننا لأنك لا تستطعين الثقة بي بخصوصه |
İnsan formuna dönüşüyorsun ve olmadığın bir şeymiş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تتحولين لهيئتك البشرية و تـ .. و تدعين انك شيء لست عليه |
Kendi sorunlarının onu yıpratmasına, izin verme. | Open Subtitles | لا تدعين إختلال وظائفك الجسدية تُرعب تلك الفتاة |
Adamı neden rahat bırakmıyorsun ki? | Open Subtitles | لماذا لا تدعين هذا المسكين و شأنه ؟ |
Hepiniz ilgileniyor numarası yapıyorsunuz ama tek yaptığınız kendinizi kurtarmak. | Open Subtitles | كلكن تدعين الاهتمام لكنكن تردن أن تنجيّن |
söylediğin kişiysen dövüşteki yeteneklerin kusursuz olmalı değil mi? | Open Subtitles | لو أنت كما تدعين ستكون مهاراتك معه خياليه |
O halde neden babanın ve güvendiğin diğer insanların senin için en iyiyi bulmalarına izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لذا، لمَ لا تدعين هؤلاء الذين تثقين بهم وبأبيك يساعدونك بإعداد ما هو الأفضل لك |