ويكيبيديا

    "تذهبي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gitme
        
    • gidip
        
    • gitmiyorsun
        
    • gitmeni
        
    • gitmek
        
    • git
        
    • gitmedin
        
    • gitmelisin
        
    • Gitmeden
        
    • gidemezsin
        
    • Gitsen
        
    • Gitmen
        
    • gidiyorsun
        
    • gitmeyeceksin
        
    • gitmiyor
        
    Bana yardım etmek istiyorsun, biliyorum ama kampüsteki ofisime gitme. Open Subtitles أعرف أنك تحاولين أن تساعديني و لكن لا تذهبي لمكتبي
    Normallik arayıp da arabalarla tur atarak kendini öldürmeye meyilli erkeklere gitme. Open Subtitles لا تذهبي لرجال راغبين بالانتحار وهم يقودون في دورات باحثةً عن الطبيعيّة.
    Bak, cidden çok susadım. gidip bir limonata içmek istemediğine emin misin? Open Subtitles أنظريأنا أريد ان أشرب ألا تريدين أن تذهبي للمطعم وونشرب عصير الليمون
    Ne yapacağımı söyleyeyim, Yazı-tura atacağız. Tura gidiyorsun, yazı gitmiyorsun. Open Subtitles سأخبرك بما سأفعل ، سأقوم بإجراء القُرعة لكٍ الصورة ستذهبين معي ، الوجه الخلفي لن تذهبي
    Şu an bunu düşünmeni istemiyorum. Şu memurla gitmeni istiyorum. Open Subtitles لا تقلقي بهذا الأمر الآن أريدك أن تذهبي مع الضابط
    Düşünsene, kimsenin seni tanımadığı bir yerlere gitmek ne kadar güzel olurdu. Open Subtitles فقط تخيلي كم سيكون رائعا أن تذهبي لمكان لا يعرفك أحد فيه.
    Benim kıza git sen de. Favorileri de bedavaya hallediyor. Open Subtitles يجب أن تذهبي لفتاتي، سوف تزيل هذه الحروق الجانبية مجاناً
    Söylediği her şeyi satın al ve makyaj yapmadan asla okula gitme. Open Subtitles إشتري كلّ ما تقوله لكِ، و لا تذهبي أبداً للمدرسه دون وجهكِ
    Yarına kadar iyileşmezsen, işe gitme, evde kal. Open Subtitles إلن لم تتحسني في الغد لا تذهبي للعمل غدا
    Acelen yoksa gitme. Open Subtitles لا تذهبي إذا لم يكن هناك داعٍ على الإطلاق
    Bak, neden oraya gidip benim iki arkadaşlarıma dans etmiyorsun, ha? Open Subtitles انظري لما لا تذهبي الى هناك وتقومي بالرقص لرفاقي الاثنين، اتفقنا؟
    Loğusalık dönemini atlatınca hac yolculuğuna gidip onu geri getirebilirsin. Open Subtitles عندما تتعافين من الولادة يمكنك أن تذهبي إلى رحلة وتستعيديه
    Onlara gidip her şeyin bitmediğini, aksine daha yeni başladığını söylemeniz gerek. Open Subtitles يجب أن تذهبي الى هناك و تخبريهم بأن المشكلة قد بدأت للتو
    - Onunla gitmiyorsun değil mi? Open Subtitles لن تذهبي بعيدا مع ذلك الرجل , أليس كذلك ؟
    Henüz gitmiyorsun, değil mi? Open Subtitles بالتأكيد . لكنك لن تذهبي الأن أليس كذلك؟
    Öyleyse Dr. Collier toz olmaya karar verdi ve ... ..onunla gitmeni istedi? Open Subtitles لذا، قرّر الدّكتور كولير أنّه يجب أن يختفي وهو أرادك أن تذهبي معه؟
    O halde bir yere yiyecek bulmak için gitmek zorundasın. Open Subtitles إذن عليكِ أن تذهبي إلى مكان ما للبحث عن الطعام.
    Çık git buradan! - Hoşça kal! - Kızdırıyorsun beni. Open Subtitles اخرجي من هنا من الجيد ان تذهبي واستمتعي في وقتك
    Neden babamla gitmedin? Open Subtitles لماذا لم تذهبي إلى نيروبي مع أبي؟ أنتِ تسألينني؟
    Böyle bir durumda hemşireye ya da koç Robins'e gitmelisin. Open Subtitles لذلك يجب أن تذهبي إلى الممرضة أو تركبي حافلة روبينس
    Misafirlerin yanına Gitmeden önce, derin bir nefes alıp sakinleşmen gerekiyor ve geri alamayacağın bir şeyler söylememeye bak. Open Subtitles يجب أن تأخذ نفسا عميقا وتبرد أعصابك قبل أن تذهبي هناك و تقولي شيئا لن تكوني قادرة على استرجاعه
    Karşına bir ayna tutup en derinlerine kadar... sana içini göstermeden buradan gidemezsin. Open Subtitles لا تذهبي الا عندما اضعك في زجاج شفاف حيث ترين حقيقة نفسك
    O zaman direk olarak oraya Gitsen en iyisi olur. Open Subtitles حسنا ، يستحسن أن تذهبي إلى هناك مباشرة ، إذن.
    Senin de hemen eve Gitmen lazım. Buralar çok tehlikeli olacak. Open Subtitles وأنتي يجب أن تذهبي للمنزل حالا فالوضع خطير جدا جدا هنا
    Hayır, hayır, evine gidiyorsun, oraya gidince bana telefon ediyorsun, Open Subtitles لا, لا, يجب أن تذهبي لشقته, وكلميني عندما تصبحين هناك,
    O randevuya gitmeyeceksin. Coney lsland'daki işinde olacaksın. Open Subtitles لن تذهبي لهذا الموعد ستكونين الليلة في عملك بكوني ايلند
    Yani, artık şu AA* şeyine gitmiyor musun? Open Subtitles إذاً لن تذهبي إلى تلك اللقاءات مرة آخرى؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد