ويكيبيديا

    "تركته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bıraktım
        
    • izin
        
    • terk
        
    • bıraktığım
        
    • bıraktığın
        
    • bıraktığı
        
    • bırakmıştım
        
    • bıraktın
        
    • bıraktı
        
    • bırakmış
        
    • unuttum
        
    • bırakmışsın
        
    • kalan
        
    • unutmuşum
        
    • terkettim
        
    İçeri girip köpeğimi diğer köpeklerin yanına bıraktım dışarı çıktım ve havlamalar kesildi. Open Subtitles دخلت و وضعت كلبي ثم تركته و خرجت توقف نباح الكلاب و صوتهم
    Gördüğünüz gibi efendim, son ayarlamalardan sonra biraz daha büyüyebilir diye hafif gevşek bıraktım. Open Subtitles كما ترى يا سيدي, بعد المقاسات الأخيرة, تركته فضفاضًا بعض الشيء كي يتمكّن من استخدامه لاحقًا.
    Sadece görünüşünden dolayı değil onu korumasına izin verdin ama o kendini koruyamadı. Open Subtitles لكنّك تركته يذهب لحمايته فقط هو لا يستطيع أن إحم نفسه. تعتقد ذلك؟
    Hayır, odayı henüz terk etmiştim, servis masasını almak için. Open Subtitles لا .. لا .. تركته فوراً و أَخذت صينية الخدمه.
    Hayır, hayır, odaya geliyorum ve hiçbir şey bıraktığım gibi değil. Open Subtitles لا، لا، أنا فقط جِئتُ للغرفة وكل شيء ليس كما تركته
    Hey, Lily, ben Ted, hani şu yolun kenarında parasız bıraktığın çocuk. Open Subtitles مرحباً ليلي .. معكِ تيد .. الشاب الذي تركته على جانب الطريق
    Bu yüzden geride bıraktığı yumurtaların üzerine oturmak zorunda kaldım. Open Subtitles لذا, كان عليّ أن أجلس على البيض الذي تركته خلفها
    Brillo marka bebek bezi almak için birkaç dakika dışarı bırakmıştım. Open Subtitles تركته في الخارج لبضعة لحظات لكي أشتري فوط التنضيف
    Onu orada, karda mı bıraktın yardım etmeden, soğukta? Open Subtitles و تركته هناك فى الثلوج دون أن تمد له يد العون فى هذا البرد ؟
    Buraya geri gelebilme bahanesi olsun diye bilerek bıraktı bence. Open Subtitles أعتقد بأنها تركته عن عمد حتى يكون لها العذر للعودة
    Conklin duvara kondu, omzunu kırdı. Sıhhiyeciyle bıraktım. Open Subtitles كونكلين هبط على جدار حجري و إنكسر كتفه تركته مع المسعِف
    Hayır, bir televizyon kanalındaydım, sonra o işi de bıraktım. Open Subtitles لا، لقد كنت اعمل في التلفزيون، لكني تركته.
    Onu yalnız bıraktım. Küvette, dört parmak suda bıraktım, telefona bakmak için. Open Subtitles انا تركته لوحدة , وطولة اقل من 6 بوصات في الحوض وذهبت للرد على الهاتف
    O kadar kızgındım ki yürüyüp gitmesine izin verdim. Peşinden gitmedim bile. Open Subtitles لقد كنت غاضبة جداً لقد تركته يذهب انا حتى لم اذهب خلفه
    Onun veya başkasının buradaki işi rezil etmesine izin vermem. Open Subtitles سأكون ملعوناً إن تركته أو أيّ أحد اّخر يتلاعب بي
    Trav fırtınadan çok korkuyordu ve sen bizimle yatmasına izin vermiştin. Open Subtitles انت تعلمين، ترافيس كان خائف جدا حتى تركته ينام في سريرنا
    Onu hiç yalnız bıraktığınız ya da terk ettiğiniz oldu mu? Open Subtitles على أية حال بغير قصد؟ هل تركتيه وحيدا ؟ تركته ؟
    Oradaydım. Ve onu bıraktığım haliyle yürüyüp gitmiş olamaz. Open Subtitles لقد كنت هناك، والحال التى تركته عليها لا تمكنه من السير
    Yıllar önce geride bıraktığın kabullenilmemiş çocuk değilim ben. Open Subtitles لستُ الفتى المنبوذ الذي تركته كل تلك الأعوام.
    Fakat, bunu yapmak için sadece üç günümüz vardı, ve elimizdeki tek kumaş başka bir mukimin geride bıraktığı yatak kılıfıydı. TED ولكن كان لدينا ثلاثة أيام فقط لصنعه، والنسيج الوحيد الذي نملكه كان غطاء لحاف قديم تركته أحد المقيمين وراءها.
    Yine demleriz diye açık bırakmıştım. Open Subtitles لقد تركته فى حال أحتجنا لغلى القدر ثانيةً
    Sen onu yanlız bıraktın sandım. Open Subtitles بعد أن تورطت بالتعامل مع . حقيقة أنك تركته وحيداً
    Annesi çamaşır yıkamak için nehre gitti ve onu komşusuna bıraktı. TED ذهبت أمه للنهر لتغسل ملابس , و تركته مع جارة .
    - Bu parçanın içinde. Orada bırakmış olmalı. Open Subtitles فى النوتة الموسيقية, لابد وانها تركته بها
    Çantamdaydı ve aceleyle onu çadırda unuttum. Open Subtitles لقد كان في الصندوق، وفي إستعجالنا تركته في الخيمة
    Yukarıda bırakmış olmalısın. Kuskus tenceresini bırakmışsın. Open Subtitles .لابد أنك تركته بالخارج لقد تركت قدر الكسكس
    Çenesiz bir insan azmanı olabilir ama asla benden geriye kalan boşluğu dolduramaz. Open Subtitles ربما يكون قمامة إنسانية بدون ذقن, ولكنه لن يملأ الفراغ, الذي تركته خلفي.
    Çağrı cihazımı unutmuşum. Affedersiniz. Open Subtitles اوه لقد نسيت جهاز النداء ، لقد تركته هناك اسف
    Yapamadım. Tanrı yardımcım olsun, onu ölüme terkettim. Open Subtitles لم أستطع، وليسامحني الرب، فلقد تركته يحترق.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد