- Bir şeyi falan yok. Bu tehlikeli bir örnek. Yine içiyorsun. | Open Subtitles | لا يوجد أي عيب بالآلة, إنها عينة فاسدة لقد كنتَ تشرب مجدداً |
Kaç yıldan beri bunu içiyorsun? | Open Subtitles | لنرى. كم عدد السنوات التي كنت تشرب فيها منه، هاه ؟ |
Hayvanların buraya gelmediklerini söylemiştin. Hayvanlar o pınarı, su içmek için kullanmıyorlar. | Open Subtitles | أظنكِ قلتي أن الحيوانات لا تأتي هنا لا تشرب الحيوانات من الينبوع |
Eğer hala içiyor olsaydın, nerede olacağına dair hiçbir fikrim olmazdı. | Open Subtitles | ، إذا لم تكن مازلت تشرب النبيذ لم أكن سأعلم مكانك |
Evinin sahibi ol, bankada birkaç doların olsun, içki içme. | Open Subtitles | إملك منزلك, ضع مبلغاً من الدولار في البنك ولا تشرب |
Her gece böyle içer misin yoksa sadece kötü bir gece mi? | Open Subtitles | هل تشرب مثل هذا كل ليلة ام هذه مجرد ليلة سيئة ؟ |
Görevdeyken ne hakla içki içersin? | Open Subtitles | كيف تجرؤ أن تشرب بينما أنت في مهمه ؟ من بالداخل هناك ؟ |
Doğuyor, yiyor, içiyorsun becerebildiğin sürece düzüşüyor ve ölüyorsun. | Open Subtitles | تولد، تأكل، تشرب تمارس الجنس عندما تستطيع، تموت |
Bu çocuk dışarıda dururken soğuk iliğine işliyor... ve sen de burada oturmuş içki içiyorsun. | Open Subtitles | الصبي كانَ بالخارج هناك مجمَّد للنخاع و أنتَ فقط تجلس هنا تشرب |
Her gece içiyorsun. Eskiden hiç böyle davranmazdın. | Open Subtitles | أنت تشرب بشل ثابت, وتشرب كل يوم أنت لم تعتد الشرب هكذا أبداً, هذا جديد |
Ve ne yaparsanız yapın, su içmek için uğramadan vahanın yanından geçip gitmeyin. | Open Subtitles | و مهما فعلت لا تمر من خلال الواحه من غير أن تشرب منها |
Aksi takdirde, bundan sonraki biralarımı içmek için, pipete ihtiyacın olacak | Open Subtitles | أو في المرة القادمة التي تشرب فيها جعتي فستكون عبر قشة |
şimdi bifteğinizle beraber bir bira içiyor olabilirsiniz | TED | حسناً .. عندما تأكل اللحم .. قد تشرب بعده البيرة |
Ben değil, Sandra. İyi kız, ama sünger gibi içiyor. | Open Subtitles | كلا يا صديقي انها ساندرا هي فتاة لطيفة لكنها تشرب كسمكة |
Bu komutada içki içmediğin veya beysbol oynamadığın biri var mı? | Open Subtitles | ألا يوجد أحد بالقيادة لا تشرب معه أو تلعب معه الكرة؟ |
Evinin sahibi ol, bankada birkaç dolarin olsun, içki içme. | Open Subtitles | إملك منزلك, ضع مبلغاً من الدولار في البنك ولا تشرب |
Rusya'da hayvanlar insan gibi ve insanlar hayvan gibi içer. | Open Subtitles | في روسيا، الحيوانات تشرب مثل الرجال والرجال يشربون مثل الوحوش |
Bir çingeneyle ya içersin ya da onu hapse tıkarsın! | Open Subtitles | أنت فقط إما أن تشرب مع غجري أو تلقيه في السجن |
Sen arkadaşın Skipper'ın ölümüyle içmeye başladın. Gerçek bu, değil mi? | Open Subtitles | لقد بدأت تشرب ليلة موت صديقك سكيبر ، هل انا محق ؟ |
Damperliler ile kuzeye doğru ilerliyorlar. Sen içki mi içtin? | Open Subtitles | لقد اتجهوا شمالا ضمن شاحنات نفايات هل كنت تشرب يا ماكلين |
Bunu iç ve sonsuza kadar üyemiz ol. | Open Subtitles | بعد ان تشرب هذا الشراب ستكون احد افرادنا للابد |
Cumartesi akşamı, bir öğrenci senin okul malını içtiğini iddia etti. | Open Subtitles | طالب يدعي بأنك كنت تشرب فى ملكية المدرسة في ليلة السبت |
Tabii, eğer bir kaç yılını kız uyuşuk uyuşuk içerken ve zayıf Beyaz Rus'larla takılırken ödev yaparak geçirmek istiyorsa. | Open Subtitles | طبعا , إذا وافق على قضاء سنتين في القيام بواجباتها بينما تشرب و هي فاقدة الوعي مع الفتيات الروسيات البيض |
Ama sen içiyordun, partilere gidiyordun, hayatınla ilgili hiç endişen yoktu. | Open Subtitles | و لكنك تشرب الكحول و تنغمس فى الحفلات لا تهتم بالعالم |
Maratonda koştu. İçki içmiyor. | Open Subtitles | لعبة بيدها شاركت في الماراثون، لا تشرب كحول. |
İkincisi, istediğiniz kadar sarhoş olun, kimse size birşey diyemez. | Open Subtitles | ثانياً، يمكنك أن تشرب للثمالة دون أي اعتراض من أحد |