40... Düzeltiyorum, 50'den fazla. | Open Subtitles | أربعون مركبة , عفواً تصحيح .. خمسون إضافيين |
Hayır. Düzeltiyorum. Ethan'a hamile kaldığım gece, ikimiz vardık. | Open Subtitles | لا, تصحيح في ليلة قدوم إيثان لقد كنا إثنان |
Neden kendi hatalarımızı ve kusurlarımızı düzeltmek umuduyla makineler inşa ederiz? | Open Subtitles | لماذا قد قمنا ببناء ألات على أمل تصحيح عيوبنا و نُقصنا |
Ama bunun sadece eski bir yanlışı Düzeltme olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | ولكنني أعلم أيضاً، أن ذلك أكثر من مجرد تصحيح خطأ قديم |
Evet dekan Cain. Bu doğru mu gerçekten? Jamal ve Silas'ın bütün notları "A" mı? | Open Subtitles | نعم, دين كين هل أنا أعتقد أن هذا تصحيح ؟ |
Bu istenmeyen durumu düzeltmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | بينما نحاول تصحيح هذه الظرف المؤسف للغاية |
Düzeltiyorum... bugün bir yargıcı ceza sahasından kurtaran Alicia'ya! | Open Subtitles | التي برأت قاضياًً اليوم تصحيح أنقذتِ قاضياًً من العقوبه اليوم |
- Anlaşıldı. Açımı Düzeltiyorum. | Open Subtitles | تلقيت ذلك , تصحيح زاوية الإقتراب |
Düzeltiyorum. Onu hamile bırakan ilk balon. | Open Subtitles | تصحيح ، المنطاد الذي أنجبت منه أطفال |
Bu dünyadaki yanlışları düzeltmek için kendi ipimizi kendimiz kesmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان نعتمد على أنفسنا على تصحيح علل هذا العالم |
Eğer bu durumu düzeltmek istiyorsan şu andan itibaren yapacakların sana kalmış. | Open Subtitles | إن وددت تصحيح ما جرى، فإن ما تفعلينه من الآن فصاعدًا بقرارك. |
Fikirlerimizin sadece zararsız ve işe yarar türevleri yayılmaya devam etsin diye yanlış kavramaları düzeltmek için ısrarla çalışmaya devam etmek durumundayız. | TED | لذا علينا تصحيح المسار باستمرار.. لتصحيح طرق فهمنا.. حتى تستمر في الانتشار تلك الأفكار الحميد والمفيدة فقط. |
Editörlük mekanikken, metin Düzeltme yorumsaldır. | TED | فبينما تكون المراجعة اللغوية آلية، فإن تصحيح التجارب المطبعية يتطلب مناقشة. |
Ve yıllar sonra eline o hatayı Düzeltme olanağı geçti ve önünde tek engel inançlar. | Open Subtitles | وبعد عدة سنين تنالي فرصة تصحيح هذا الخطأ والشيء الوحيد الذي يقف حجر عثرة في طريقك هو الإدانة بما قمتِ به |
Hayır, hayır, hayır, Düzeltme, onu hatırlıyorum, büyü yaptı? | Open Subtitles | لا ، لا ، لا ، تصحيح أنا جعلتها تقول التعويذة ، أتذكر ؟ |
Yani demek istediğim oraya otur ve bu işi en doğru şekilde yapmak için uğraş,oldu mu? | Open Subtitles | إذن ما عليك فعله هو أن تجلس هناك وتفكر في كيفية تصحيح الأمور، أليس كذلك؟ |
Fakat her şey doğru usul yönergeleriyle yapılmış görünüyor. | Open Subtitles | ولكن يبدو أن كل شيء وقد تم القيام به وفقا مع تصحيح الإجرائية المبادئ التوجيهية. |
Yeniden bir Bakire Meryem yaratarak insanlığı düzeltmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | لقد حاولت تصحيح البشرية عن طريق خلق مريم العذراء. |
Üzgün olduğunu, düzeltmeye çalıştığını ve seni bırakmalarını söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أن يطلقوا سراحك، لأنك نادم وتُريد تصحيح الأمور |
Bir gün, Tanrı'nın izniyle her şey tekrar yoluna girecek. | Open Subtitles | يوما ما , بمشيئة الرب سيتم تصحيح كل شئ مجدداً |
Size ve hanenize yaptığım yanlışı bu sözlerle telafi edemeyeceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن تلك الكلمات لا يمكنها تصحيح ما فعلته بكُن وبمنزلكم. |
Onu bulabilirsem bunu düzeltebilirim. Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | إن تمكنت من العثور عليه سأستطيع تصحيح هذا، أتعتقد ذلك؟ |
Düzelteyim, bir hediye değil yarım hediye. | Open Subtitles | تصحيح .. سيعيد إليك نصف رجولتك فسأحصل على نصف ممتلكاتك |
Umarım haksızlık olduğu ortada olan bu şeyi düzeltebiliriz. | Open Subtitles | أتمنى بالفعل أن نتمكن من تصحيح ما يبدو أنه ظلم عظيم |
- Leo ile aranı düzeltebilirsin. | Open Subtitles | ما زال يمكنك أنت و " ليو " تصحيح الأمور - أنا و " ليو " أنتهينا - |
Belki de bu kadar uzun ömürlü olması... hata düzeltici kodlar sayesindedir, | Open Subtitles | و رُبما أنَّ الفضل في اسستمراره لهذه المدة يعود لشفرات تصحيح الخطأ |
Sen kendinden geçmiştin ve benim de bunu düzeltmem gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد خرج الأمر عن سيطرتك وكان علي تصحيح الأمور |
"96. Amsterdam Bulvarı'ndaki graffiti yazısını düzelt" mi? | Open Subtitles | أعني" تصحيح رسم الحائط الموجود بشارع96 و امستردام" ؟ |
Dünyadaki tüm yanlışları düzeltmen gerekiyormuş gibi etrafta koşturuyorsun. | Open Subtitles | أنت تسير في الأنحاء كما لو كان عليك تصحيح كل خطأ في العالم |