ويكيبيديا

    "تصحيح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Düzeltiyorum
        
    • düzeltmek
        
    • Düzeltme
        
    • doğru
        
    • düzeltmeye
        
    • yoluna
        
    • telafi
        
    • düzeltebilirim
        
    • Düzelteyim
        
    • düzeltebiliriz
        
    • düzeltebilirsin
        
    • düzeltici
        
    • düzeltmem
        
    • düzelt
        
    • düzeltmen
        
    40... Düzeltiyorum, 50'den fazla. Open Subtitles أربعون مركبة , عفواً تصحيح .. خمسون إضافيين
    Hayır. Düzeltiyorum. Ethan'a hamile kaldığım gece, ikimiz vardık. Open Subtitles لا, تصحيح في ليلة قدوم إيثان لقد كنا إثنان
    Neden kendi hatalarımızı ve kusurlarımızı düzeltmek umuduyla makineler inşa ederiz? Open Subtitles لماذا قد قمنا ببناء ألات على أمل تصحيح عيوبنا و نُقصنا
    Ama bunun sadece eski bir yanlışı Düzeltme olmadığını da biliyorum. Open Subtitles ولكنني أعلم أيضاً، أن ذلك أكثر من مجرد تصحيح خطأ قديم
    Evet dekan Cain. Bu doğru mu gerçekten? Jamal ve Silas'ın bütün notları "A" mı? Open Subtitles نعم, دين كين هل أنا أعتقد أن هذا تصحيح ؟
    Bu istenmeyen durumu düzeltmeye çalışıyoruz. Open Subtitles بينما نحاول تصحيح هذه الظرف المؤسف للغاية
    Düzeltiyorum... bugün bir yargıcı ceza sahasından kurtaran Alicia'ya! Open Subtitles التي برأت قاضياًً اليوم تصحيح أنقذتِ قاضياًً من العقوبه اليوم
    - Anlaşıldı. Açımı Düzeltiyorum. Open Subtitles تلقيت ذلك , تصحيح زاوية الإقتراب
    Düzeltiyorum. Onu hamile bırakan ilk balon. Open Subtitles تصحيح ، المنطاد الذي أنجبت منه أطفال
    Bu dünyadaki yanlışları düzeltmek için kendi ipimizi kendimiz kesmeliyiz. Open Subtitles يجب ان نعتمد على أنفسنا على تصحيح علل هذا العالم
    Eğer bu durumu düzeltmek istiyorsan şu andan itibaren yapacakların sana kalmış. Open Subtitles إن وددت تصحيح ما جرى، فإن ما تفعلينه من الآن فصاعدًا بقرارك.
    Fikirlerimizin sadece zararsız ve işe yarar türevleri yayılmaya devam etsin diye yanlış kavramaları düzeltmek için ısrarla çalışmaya devam etmek durumundayız. TED لذا علينا تصحيح المسار باستمرار.. لتصحيح طرق فهمنا.. حتى تستمر في الانتشار تلك الأفكار الحميد والمفيدة فقط.
    Editörlük mekanikken, metin Düzeltme yorumsaldır. TED فبينما تكون المراجعة اللغوية آلية، فإن تصحيح التجارب المطبعية يتطلب مناقشة.
    Ve yıllar sonra eline o hatayı Düzeltme olanağı geçti ve önünde tek engel inançlar. Open Subtitles وبعد عدة سنين تنالي فرصة تصحيح هذا الخطأ والشيء الوحيد الذي يقف حجر عثرة في طريقك هو الإدانة بما قمتِ به
    Hayır, hayır, hayır, Düzeltme, onu hatırlıyorum, büyü yaptı? Open Subtitles لا ، لا ، لا ، تصحيح أنا جعلتها تقول التعويذة ، أتذكر ؟
    Yani demek istediğim oraya otur ve bu işi en doğru şekilde yapmak için uğraş,oldu mu? Open Subtitles إذن ما عليك فعله هو أن تجلس هناك وتفكر في كيفية تصحيح الأمور، أليس كذلك؟
    Fakat her şey doğru usul yönergeleriyle yapılmış görünüyor. Open Subtitles ولكن يبدو أن كل شيء وقد تم القيام به وفقا مع تصحيح الإجرائية المبادئ التوجيهية.
    Yeniden bir Bakire Meryem yaratarak insanlığı düzeltmeye çalışıyorsun. Open Subtitles لقد حاولت تصحيح البشرية عن طريق خلق مريم العذراء.
    Üzgün olduğunu, düzeltmeye çalıştığını ve seni bırakmalarını söyledim. Open Subtitles لقد أخبرتهم أن يطلقوا سراحك، لأنك نادم وتُريد تصحيح الأمور
    Bir gün, Tanrı'nın izniyle her şey tekrar yoluna girecek. Open Subtitles يوما ما , بمشيئة الرب سيتم تصحيح كل شئ مجدداً
    Size ve hanenize yaptığım yanlışı bu sözlerle telafi edemeyeceğimi biliyorum. Open Subtitles أعرف أن تلك الكلمات لا يمكنها تصحيح ما فعلته بكُن وبمنزلكم.
    Onu bulabilirsem bunu düzeltebilirim. Sence de öyle değil mi? Open Subtitles إن تمكنت من العثور عليه سأستطيع تصحيح هذا، أتعتقد ذلك؟
    Düzelteyim, bir hediye değil yarım hediye. Open Subtitles تصحيح .. سيعيد إليك نصف رجولتك فسأحصل على نصف ممتلكاتك
    Umarım haksızlık olduğu ortada olan bu şeyi düzeltebiliriz. Open Subtitles أتمنى بالفعل أن نتمكن من تصحيح ما يبدو أنه ظلم عظيم
    - Leo ile aranı düzeltebilirsin. Open Subtitles ما زال يمكنك أنت و " ليو " تصحيح الأمور - أنا و " ليو " أنتهينا -
    Belki de bu kadar uzun ömürlü olması... hata düzeltici kodlar sayesindedir, Open Subtitles و رُبما أنَّ الفضل في اسستمراره لهذه المدة يعود لشفرات تصحيح الخطأ
    Sen kendinden geçmiştin ve benim de bunu düzeltmem gerekiyordu. Open Subtitles لقد خرج الأمر عن سيطرتك وكان علي تصحيح الأمور
    "96. Amsterdam Bulvarı'ndaki graffiti yazısını düzelt" mi? Open Subtitles أعني" تصحيح رسم الحائط الموجود بشارع96 و امستردام" ؟
    Dünyadaki tüm yanlışları düzeltmen gerekiyormuş gibi etrafta koşturuyorsun. Open Subtitles أنت تسير في الأنحاء كما لو كان عليك تصحيح كل خطأ في العالم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد