Ne diye bunun beni daha iyi hissettireceğini düşünüyorsun ki? | Open Subtitles | لمَ بحق الجحيم تظنّ أنّ هذا سيجعلني أشعر بأيّ تحسّن؟ |
İnsan tarafının seni aramıza katılmayacak kadar değersiz yaptığını düşünüyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ تظنّ أنّ نصفكَ البشريّ يجعلكَ غير جدير بالإنضمام إلينا. |
Hayır; ama ortaklarımdan biriyle toplantım var. sence nasıl görünüyorum? | Open Subtitles | سأقابل شركائي بعد هذا لما تظنّ آنّي أرتديت هذه الملابس؟ |
Birilerinin kendisine bir mesaj gönderdiğini düşünüyor. | Open Subtitles | تظنّ أنّ أحداً ما, يحاول أن يوجّه رسائل إليها أو شيئاً ما. |
Tamam, beni itip kakmandan bıktım. Bunun ne olduğunu sanıyorsun? | Open Subtitles | حسنٌ، لقد اكتفيت من تسلّطكَ، ماذا تظنّ ما نحنُ فيه؟ |
Bebek, sende partiden kaçmanın zamanının geldiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | عزيزى ألا تظنّ أن الوقت قد حان لتبدأ حفلك؟ |
Ben de bir sorun falan mı olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظنّ أن بي شيئاً ما غير طبيعي، أو شيئاً ما |
Ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | فيم تفكر يا جاكسون؟ هل تظنّ أن قليل من الخوازيق متواجد هناك؟ |
Sen de müziğin sözlere ihtiyacı olmadığını düşünüyorsun değil mi? | Open Subtitles | ألا تظنّ بأنّ الموسيقى يجب أن تتحدّث عن نفسها؟ |
Bir çocuğun iki ebeveyni de hainse sence ona ne yaparlar? | Open Subtitles | و إنْ أضحى للفتى أبوانِ خائنان ماذا تظنّ سيفعلون به ؟ |
- sence Cehennem Ağzı'nda mı toplanacaklar? | Open Subtitles | هل تظنّ أنهم سيتجمّعون في فوّهة الجحيم ؟ |
- Buralarda mı sence? | Open Subtitles | تظنّ أن هذا الطائر العفن الصغير موجود هنا أم ماذا؟ فقط علينا التأكد |
Onun yakasına yapıştığını düşünüyor. Ben de doğru değil dedim. | Open Subtitles | تظنّ أنك تريدُها أن تبكي قلتُ لها أنّ هذا غير حقيقي |
Bunu kontrol altına aldığını düşünüyor olabilirsin, oysa daha da kötüye gidiyor. | Open Subtitles | ربما تظنّ أن الأمور تحت السيطرة ولكنهافقطستصبحأسوأ.. |
Eve getirmek zorunda olduğum için elbette. Evde çalışmak istediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أنا أجلب عمل المنزل لأنه يتوجب عليّ ذلك هل تظنّ بأنني أريد العمل في المنزل |
Onları benim aleyhime çevirerek... kendini çok akıllı sanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تظنّ نفسكَ ذكياً جداً بتحويلهم ضدي ، أليس كذلك؟ |
Sende daha çok bir vurucu vücudu var. Sen de öyle düşünmüyor musun? | Open Subtitles | بنيانكَ الجسديّ يؤهلك لمكان الضارب أكثر ، ألاّ تظنّ هذا ؟ |
Bilmeni istiyorum ki şu anda yaşadıkların... düşündüğün gibi sapkın ve farklı değil. | Open Subtitles | إنّما أريدك أن تعرف أنّ ما تمرّ به ليس غريباً أو منحرفاً كما تظنّ |
Tüm bu çılgınca şeylerin seni şaşkına çevirdiğini düşünüyorsan, hislerini anlıyorum, dostum. | Open Subtitles | إن كنت تظنّ أنّ هذا الجزء ليس جميلاً فأنا أفهمك، يا صاح |
Senin şu kız arkadaşın kendini evin hanımı sanıyor. | Open Subtitles | .صديقتكَ الحميمة تظنّ أنّها سيّدة المنزل |
Böyle düşündüğünü biliyorum ama hayatın daha iyi olabilirdi. | Open Subtitles | أعلم أنّك تظنّ هذا لكنّ حياتك قد تغدو أفضل |
Köpeğimizi zehirledi diye onu yaktığımızı mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | تظنّ بأننا طهوناه لإنه قام بتسميم كلبنا؟ |
30 yıl boyunca itibar inşa etmişken bana bunu yapabileceğini mi sandın? | Open Subtitles | تظنّ نفسك تستطيع فعل هذا بي بينما قضيت 30 سنة أبني سمعة؟ |
Onun yapmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | ومالذي يجعلك تظنّ أنها لا تفعل الشيء ذاته؟ |
Ne dersin, bu küçük fare bunların içinde olabilir mi? | Open Subtitles | فيم تفكر يا جاكسون؟ هل تظنّ أن قليل من الخوازيق متواجد هناك؟ حسنا.. |
Kocamın neye ihtiyacı olduğunu bildiğini de nereden çıkardın? | Open Subtitles | وما الذي يجعلك تظنّ أنك تعرف احتياجات زوجي؟ |
Sana ne söylediler bilmiyorum ama ben Sandığın kişi değilim. | Open Subtitles | أياً يكن ما أخبروك به، لست من تظنّ أنّي هي |