Bugün kullandığımız mecazi anlamda değil, gerçek anlamıyla cadılar, çingeneler ve kısmen de Kelt büyüsüyle ilişkilendirilen bir büyü. | TED | وليست مجازية كما نستخدمها اليوم لقد كانت تعويذة سحرية حرفية مرتبطة بالسحرة والغجر وإلى حد ما ، سحر السيلتيك |
Seni bundan bir kez kurtardık. Hepimiz yanındayız. Tek bir büyü. | Open Subtitles | لقد أرجعناكِ منه مرة , إنها تعويذة واحدة صغيرة بإمكاننا ارجاعك |
Yani dokuz savunma ve on dört saldırı büyü yapar. | Open Subtitles | إذا هذا يجعل لدينا 9 تعويذات حماية و14 تعويذة للهجوم |
Birkaç engelleme büyüsü var ama sadece bağlanmış çekirgede işe yarıyor. | Open Subtitles | هناك اثنان من تعويذة الجدار ولكنهم فقط يعملوا علي موضع ثابت |
Silahın nereye saklandıysa, oradan yükselip, bize kendini göstereceği bir büyüsü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و هي تقول بأنها تمتلك تعويذة ستجعل السلاح يخرج من المكان المخبأ به |
Tamam, sadece kurtar beni şu şeylerden. Şu iblis büyüsünü geri çevirmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً ، فقط أخرجوني من هنا يجب أن نقلب تعويذة هذا الساحر |
Ne hayallerimizi onlarla bir uyku büyü ve anlaşma döküm olur? | Open Subtitles | ماذا لو قلنا تعويذة للنوم و نتعامل معهم في أحلامنا ؟ |
Onlara bir büyü olabilir, o yaptığı gibi onları düşünmeye, | Open Subtitles | يمكنها أن تقول لهن تعويذة تجعلهم يفكرون كما تفكر هي |
- Ve sonra birisi bir büyü karanlık ileri getirdi. | Open Subtitles | و بعدها أحدهم قال تعويذة الذي أحضر إلى القلعة الظلام |
Biliyor musun, belki de sadece yukarı çıkıp Kitap kontrol etmelisiniz ve bu çözebilirsiniz there büyü bir bakın. | Open Subtitles | أتعلمين ، ربما يجب أن أصعد و أتفقد الكتاب و أرى إذا كان هناك تعويذة يمكنها أن تصلح هذا |
- Hayır, ben denedim. - Nasıl bir dönüş-to-gönderici büyü hakkında? | Open Subtitles | لا ، لقد حاولت ماذا عن تعويذة الإعادة إلى صاحبها ؟ |
L yaz giysi bir sürü benim dönüş-to-sahibi büyü attı. | Open Subtitles | لقد قلت تعويذة الإعادة لصاحبها للكثير من الملابس هذا الصيف |
Neden, bir büyü söyleyip de her şeyi kendi yerine koyduramıyorsunuz? | Open Subtitles | ألا يمكنك فقط أن تقولي تعويذة و تجعليها تنظف نفسها ؟ |
Anlaşılan kötülüğü dışarıda tutmak için yaptığım koruma büyüsü içeride de tutuyor. | Open Subtitles | يبدو أن تعويذة الحماية أبقت الشر بالداخل بدلاً من منعه من الدخول |
Ama kapıda bir koruma büyüsü var. Açmak tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | لكنْ هناك تعويذة حماية على الباب وقد يكون فتحه خطيراً |
Biliyorsunuz, bir araya getirme büyüsü yaparsak bunu çok daha hzlı tamamlayabiliriz. | Open Subtitles | لعلمكما، نستطيع إنجاز هذا أسرع بكثير إن استطعنا إلقاء تعويذة إعادة ترميم. |
Asla kullanmamam gereken bir büyü daha var. - Ne büyüsü? | Open Subtitles | حتى أن هناك تعويذة اخبرتني بألاّ استخدمها أبداً |
Tek yapmamız gereken sana yolcu büyüsünü yapmayı öğretecek birini bulmak. | Open Subtitles | علينا فقط أن نجد أحدًا بإمكانه أن يعلّمك إجراء تعويذة الرحّال. |
Bu gerçekleştiğinde de "Yalancı Ay" denilen büyüyü yapmak mümkün olur. | Open Subtitles | و عندما يحدث ذلك يصبح من الممكن اطلاق تعويذة القمر الكاذب. |
Hayaletlerden korktuğun için sen de mi tılsım aldın? | Open Subtitles | هل إشتريتَ تعويذة لأنك خائف من الاشباح ايضاً ؟ |
büyünün etkisi altındasınız. Bu siz değilsiniz. | Open Subtitles | إنكنَّ يا فتيات تحت تأثير تعويذة وهذه ليست طبيعتكنَّ. |
Madde ve gerçeklik kırıIması. Ruh çağırma büyüsünün geçici bir kırıIma yaratması gibi. | Open Subtitles | حدث و تشويه حقيقى مثل تعويذة إستدعاء الجريان الدنيوى |
Birkaç ufak ünlü, bir devlet memuru ve görünüşe göre ulusal bir fast food zincirinin maskotu haricindekileri yani. | Open Subtitles | أعني بعض المشاهير المنسيون و موظفة حكومية وما يبدو مثل تعويذة جماعية في حفل طعام وطني |
Üvey Anne'de sihirli değnek var, sana sihir yaptı. Herkesi kandırıyor. | Open Subtitles | زوجة الأب حصلت على العصى السحرية وألقت عليك تعويذة وخدعت الجميع |
büyüye ihtiyacım yok. Willow'u hissedebiliyorum. | Open Subtitles | لا أحتاج إلي تعويذة , بإمكاني الشعور بها |
Alelade bir büyüydü. O yüzden onu evde bıraktım, ne olmuş? | Open Subtitles | لقد كانت تعويذة سخيفة ، حسناً لذا تركتها في المنزل ، حسناً ؟ |
Çamurdan yaratıldıktan sonra mistik bir büyüyle hayat verilen. | Open Subtitles | ويتم صنعه من الطين ثم يتحرك عن طريق تعويذة روحية. |
Hatta gücü çağıran eski bir İngiliz sihri de vardır: | Open Subtitles | هناك حتى تعويذة أنجليزية قديمة التي يعتقد لأستدعاء القوة |
Bütün büyüler insan gözünün göremeyeceği bir iz bırakır. | Open Subtitles | كل تعويذة تخلف ورائها أثر ليست محسوسة للعين البشرية |
İçeri gelemiyorsan alma büyüsüne ne dersin? | Open Subtitles | لوأنتَلا يمكنكَالدخول، ماذا عن تعويذة الولوج؟ |