"تقومين" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yapıyorsun
• sen
• yaptığın
• yaptığını
• beni
• ediyorsun
• yapıyorsunuz
• yapıyor
• yaparken
• çıkarıyorsun
• yapmıyorsun
• gidiyorsun
• yapıyordun
• yapmana
• yaparsın

Bunu uzun süredir yapıyorsun, hala kurucu ve başkan olarak oradasın.
كنت تقومين بهذا منذ وقت طويل، وما زلت هناك كمؤسسة ورئيسة.

Sadece yardım etmek istediğini biliyorum, ama herşeyi daha kötü yapıyorsun.
انظري, اعلم انك فقط تودي مساعدتي ولكنك تقومين بهدم كل الامور..

Avukatım olur musun diye sormadım sana. sen sadece kendin için uğraşıyorsun.
لم أطلب منك أن تكوني محاميتي أنت تقومين بهذا فحسب لتهتمين لنفسك

Ama bu baş parmak asla yanılmaz. Bütün mesele nasıl yaptığın.
لكن الابهام لا يفشل أبدا كل الموضوع هو كيف تقومين بذلك

- Dinle. Ne yaptığını sanıyorsun bilmiyorum ama... - Uyu.
لا أعرف, ما تقومين به بالضبط , ولكن خذ قيلولة

Umarım beni bütün bir yol boyunca onun için sürüklemiyorsundur.
آمل أنّك لا تقومين بسحبي كلّ هذه المسافة من اجله

Senin bile olmayan parayı almak için insanlara eziyet ediyorsun.
أنتِ تقومين بتعذيب الناس لتحصلي على نقودٍ ليست لكِ حتى

Adam sıcaktı Yani, o seni kontrol ediyordu. Ne yapıyorsun?
هذا الرجل رائع ,لقد تفحصكي وقد تركته.ما الذي تقومين بفعله؟

Bunu benden daha uzun süredir yapıyorsun. Şuna yanıt ver.
إذن أنت كنت تقومين بهذا منذ فترة أجيبيني على هذا

Ona ne diyeceksin? Hayatımda fark yaratacak ne yapıyorsun ki?
مالذي تقومين به هنا بحيث يصنع الاختلاف في حياتي ؟

Bunu annenle beni bir araya getirebileceğini düşünerek mi yapıyorsun?
تقومين بهذا لأنك تعتقدين أنك ستعيدنا لبعضنا أنا و أمك

Yine de bunu yapıyorsun çünkü ne kadar önemli olduğunu biliyorsun.
لكنّكِ تقومين بذلك على كلّ حال لأنّكِ تدركين مدى أهميّة ذلك.

Hayatının en büyük hatasını yapıyorsun ya da geriye ne kaldıysa.
انتِ تقومين باكبر خطا فى حياتك حسنا , المتبقى من حياتك

Ben para kazanınca sen bir şeyler alırsın sonra da kanıtlarını yok edebilirsin.
علي أن أقوم بكسب النقود حتى تقومين بشراء ماتريدين, ثم تقومين بتمزيق الأدلة

Öyle düşünüyorsun. Ama yaptığın zaman o kadar da kötü değil.
تظنين ذلك، لكن عندما تقومين بذلك ستكتشفين أنه ليس بذلك السوء.

Hayır, her zaman yaptığını yaptın. Kötü olan her şeyden uzaklaşmayı.
لقد فعلتِ ما تقومين بهِ دوماً أن تجعلين السيء يبتعد عنا

Şimdi de şu evli bahriyelinin peşinde dolanarak kendini heba ediyorsun.
والآن أنتِ تقومين بإضاعة نفسك تتجولين على هذا الضابط البحري المتزوج

Bana en sık sorulan soru: Bir şeyi nasıl viral yapıyorsunuz?
فالسؤال الذي أتلقاه في الغالب هو: كيف تقومين بجعل شيء ينتشرُ سريعًا؟

Sormaktan hoşlanmıyorum ama iş hayatında çok pansuman yapıyor musun?
ممكن ان اسألك هل تقومين بالتضميد كثيراً أثناء عملك ؟

Tamam, masaj yaparken sor, evet demeye daha istekli olurum.
تطلبين بينما تقومين بعمل المساج، أنا أكثر ميلاً لقول نعم

Ama bilmeni isterim ki hayatında ne gibi zorluklar yaşadıysan yaşa burada harika bir iş çıkarıyorsun.
لكن أريدكِ أن تعلمي أياّ كانت المصاعب التي عشتها في حياتك ما تقومين به الآن هو رائع

Peki neden sadece bunu yapmıyorsun, diğer boktan şeylere son vermiyorsun?
لذا لما لا تقومين بهذا كي نتخلص من هذا الهراء كله؟

Kasılmaların 40 saniye arayla olmaya başladı. Çok iyi gidiyorsun.
أنتِ تشعرين بها كلّ 40 ثانية أنتِ تقومين بعملٍ جيد

Yaratıcı yılların daha yeni başlamıştı. Mezun olacaktın, çalışmanı yapıyordun.
ستبدأ سنون إبداعك و ستحصلين على شهادتك و تقومين بعملك الخاص

Sağol, bu arada eğer limde olsaydı birçok şey yapmana izin verirdim.
شكرًا.للعلم فقط لو كان الأمر يعود لي لتركتك تقومين بالكثير من الأشياء

Bazen bir şey yaparsın. Üstünde düşünmezsin bile.
فى بعض الاحيان تقومين باشياء ولا تفكرين بشأنها.