ويكيبيديا

    "تكرهين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nefret
        
    • sevmiyorsun
        
    • sevmediğini
        
    • sevmezsin
        
    • sevmedin
        
    Geçen hafta, ""Dev Çakal Wile Ayağı"'ndan nefret ettiğini sen söyledin. Open Subtitles الأسبوع الماضي, أنت قلتِ أنكِ تكرهين أقدام القيوط الضخمة التي لديك
    Tam da iyi yerine gelirken insanların kesmesinden nefret etmez misin? Open Subtitles ألا تكرهين الوضع عندما يقاطعك بعضهم عندما تكون الأمور جيدة ؟
    İşe geç kalmaktan nefret edersin. Bu seni rahatsız edecek. Open Subtitles انتِ تكرهين التأخر عن العمل لابد من ان هذا يضايقك
    Ciddi soruyorum, hakkında konuşmak bile kendinden nefret etmene sebep olmuyor mu? Open Subtitles بجديّة, أليس فقط الحديث حول هذا الأمر يجعلك تكرهين نفسكِ ولو قليلاً؟
    Bak, belki sen zengin insanların etrafında olmayı sevmiyorsun, ama ben de onlardan nefret etmek için bir şansı hakediyorum. Open Subtitles أنظري, ربما أنت تكرهين وجودك ,حول الناس الأغنياء لكنني أستحق الفرصة لأتعلم ,كرههم أيضاً
    Prenses kendini kurtarmadı diye ondan nefret ediyorsun, değil mi? Open Subtitles انت تكرهين إنها لك تنقذ نفسها ، أليس كذلك ؟
    Benim gece yarılarına kadar çalışıp geç saatte kalkmamdan nefret ediyorsun. Open Subtitles حسنا , أنت تكرهين طريقة سهري المتأخر وأبقائك سهرانة بأيام العمل
    Kendinden gereğinden çok nefret ettiğini ve tutkunun bana ilham verdiğini biliyor musun? Open Subtitles هل تعلمين بأنك تكرهين نفسك أكثر من اللازم و أن شغفك ألهمني ؟
    Bu video magazasindaki hayatindan nefret ediyor musun etmiyor musun? Open Subtitles هل تكرهين نفسكِ لأنك تعملين في هذا المتجر ام لا؟
    Bulaşık yıkamaktan nefret edersin, demek ki bir şeyler yolunda değil. Open Subtitles اذا انت تكرهين غسيل الاطباق مما يعني ان هناك شيء سيء
    Bulaşık yıkamaktan nefret edersin, demek ki bir şeyler yolunda değil. Open Subtitles اذا انت تكرهين غسيل الاطباق مما يعني ان هناك شيء سيء
    Erkeklerden, sütyenlerden Afrika kültüründen nefret ediyorsunuz falan. TED أنت تكرهين الرجال وحمالات الصدر والثقافة الأفريقية وأشياء من هذا القبيل.
    O kadından nefret ediyorsun ve bir gün onu öldürecek kadar nefret edeceksin! Open Subtitles أنتِ تكرهين تلك المرأه وفى يوم ما ستشرعين في قتلها
    Geri dönüşü olmadığını fark ettiğinde bebekten nefret etmeye başladın. Open Subtitles عندما أدركت أن الأمر حتميّ بدأت تكرهين الطفل
    Geri dönüşü olmadığını fark ettiğinde bebekten nefret etmeye başladın. Open Subtitles عندما أدركت أن الأمر حتميّ بدأتِ تكرهين الطفل
    Sen gelme, Adela, kurumlardan nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles لا تَجيئي يا أديلا أعرف أنك تكرهين المراكز التعليمية
    Sen bundan nefret ediyorsun. Open Subtitles انه يستمع عندما اتحدث الان انت تكرهين هذا
    Bunu söylememden nefret ettiğini biliyorum, ama üzgünüm. Open Subtitles آسف، أعرف أنّكِ تكرهين أن أقولها، لكني آسف.
    O konuşmamızda, babandan nefret ettiğini söylemeyi reddettin. Open Subtitles فى حديثنا السابق رفضتى ان تقولى انك تكرهين أباك
    Hayır, benden nefret etmiyorsun. Savunmasız olmayı sevmiyorsun. - Tamam. Open Subtitles لا ، أنت لا تكرهينني أنت تكرهين الشعور بأنك ضعيفة حسناً ، هل هذا مؤلم ؟
    Duygusal nutuklarımı sevmediğini biliyorum, ama inan bana söylediklerimden fazlasını hissediyorum. Open Subtitles أعرف أنك تكرهين فضفضتي، لكن صدقيني، بداخلي أكثر مما أقول
    Bunlar kremalı. Sen hiç sevmezsin ki. Open Subtitles انها ممتلئة بالكريما وانتِ تكرهين هذا النوع
    Açık konuşalım: Tom'u sevmiyorsun ve hiçbir zaman da sevmedin. Open Subtitles اسمعى, لنتكلم بصراحة أنتِ تكرهين (توم), وطالما كرهتيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد