ويكيبيديا

    "تكفي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yeter
        
    • yeterince
        
    • yetecek kadar
        
    • yetmiyor
        
    • yeterliydi
        
    • yetiyor
        
    • yeterli olur
        
    • yetersiz
        
    • bile
        
    • yeterlidir
        
    • fazla
        
    • yetmedi
        
    • yetmeyecek
        
    • yeteri kadar
        
    • için yeterli
        
    10'la 12 arası iyidir ama şansımız varsa altı da yeter. Open Subtitles لكـن ستـة تكفي اذا كنت محظوظة . لا يبدو أننا وفقنا
    Bir gramlık antimaddenin enerjisi, bir arabayı Dünya'nın çevresinde 1000 tur sürmeye veya uzay mekiğini yörüngeye oturtmaya yeter. TED الطاقة الناتجة من جرام واحد من مادة مضادة تكفي لقيادة سيارة ألف مرة حول الأرض أو لوضع مكوك الفضاء في مداره حول الأرض.
    - Kendi gözlerimle görmeliyim. - Sözüm yeterince iyi değil mi? Open Subtitles ـ أريد أن أراها بعيناى ـ أليست كلمتى تكفي لك ؟
    Ayrıca ısıtmalı bir havuzumuz ve herkese yetecek kadar mayomuz var. Open Subtitles و لدينا أيضا حوض للسباحة مدفأ و بذات سباحة تكفي الجميع
    Haklı olabilirsin, ancak iş sinema filmleri çekmeye gelince hayaller yetmiyor. Open Subtitles ربما أنت محق لكن في صناعة الأفلام، الأحلام لا تكفي
    Dünyamızın hassasiyeti ve karmaşıklığı en aklı başında kozmolojisti bile biraz delirtmeye yeterliydi. Open Subtitles دقة و تعقيد عالمنا تكفي لجعل أكثر علماء الكون ذكاءً أن يُصاب بنوع من الجنون
    Bir saat, bankanızı arayıp bütün paranızı, kadehlerinizin altında yazılı olan hesap numarasına aktarmak için yeter de artar bile. Open Subtitles ساعة تكفي للإتصال بصرافيكم لتحويل كل ما لديكم للحساب الذي رقمه على أسفل كؤوسكم.
    Altı dolar. Sandviç almaya yeter. Ama sana 12 vereceğim. Open Subtitles ستة دولارات تكفي لشراء سندوتش ولكن بالنسبة لكما سأعطيكما اثني عشر
    - Bayan Monroe. Bence 7 saat harcamak yeter. Open Subtitles أعتقد أن سبعة ساعات على هذا الموضوع تكفي
    Dozu üç katına çıkardım. Bir balinaya yeter. Hadi gelin. Open Subtitles جعلت الجرعه ثلاثه أضعاف تكفي لحوت الأن,هيا
    Senden aldığım birkaç yıl beni zar zor hayatta tutmaya yeter. Open Subtitles السنوات القليلة التي انتزعتها منك بالكاد تكفي لإبقائي حياً
    O zaman böyle kalsın. Ailemiz yaşananlardan ötürü yeterince küçük düştü zaten. Open Subtitles لنبقي الأمور كما هي عليه إذاً عانت أسرتنا إهانة تكفي طيلة العمر
    Ve yemek sırasında, daha fazla kanat yemek istedim, ama fark ettim ki herkes için yeterince yoktu, bu yüzden itiraz etmeye karar verdim. TED وخلال العشاء أردت حبة أخرى من الدجاج و لكن أعتقدت أنها لا تكفي للجميع و قررت عكس ذلك
    Örneğin, arkadaşları marketleri yeterince popüler olup beyaz rakiplerinden iş çaldıklarında lince uğradılar. TED أصدقاؤها على سبيل المثال، قُتلوا عندما حدث أن متجرهم أصبح ذو شعبية واسعة تكفي لجذب الزبائن من المنافسين البيض.
    Bu şehrin ikimize yetecek kadar büyük olmadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles هل أفهم من كلامك أن هذه المدنية لا تكفي كِلينا؟
    Bu kekin içinde 2 km yürütmeye yetecek kadar enerji olduğunu gösteriyor. Open Subtitles إنه يبين لنا أن هناك طاقة في شريحة الكعك تكفي للسير ميلاً.
    Kasetler onu mahkum etmeye yetmiyor. Open Subtitles أشرطة الفيديو لا تكفي لإثبات التهمة عليه.
    Basitçe kabul edip etmediğini söylemen yeterliydi. Open Subtitles أتعلم ، رفعة إصبع بسيطة . أو إنزال إصبع قد تكفي
    Çok şey hakkında az şeyler biliyoruz bu da bizi tehlikeli yapmaya yetiyor. Open Subtitles حسناً، نحننعرفالكثير، أشياء تكفي لجعلنا خطيرين
    Sokaktaki insanları kullanarak yaptığım gösterim yeterli olur sanmıştım ama görünüşe bakılırsa kötü şeyler sadece önemli kişilerin başına gelince kötü oluyor. Open Subtitles تمنيت لون أن مظاهرة للناس في الشوارع تكفي ولكن يبدو أن الأمور السيئة لا تحدث حقا إلا عندما تحدث لأشخاص مهمين
    Maalesef, bilgelik olmadan zeka yetersiz kalır. TED لكن السيئ أنه بدون الحكمة، فالعبقرية وحدها لا تكفي.
    Seni dürttüm, sana dokundum, sana tutundum bunlar bana dava açman için bile yeterli. Open Subtitles لدرجة تكفي لأن تُقدم بي بلاغ لقد وخزتك ، لمستك و إحتضنتك
    İşin gerçeği, ne kurallar, ne de ödüller işleri yoluna sokmak için yeterlidir. TED والحقيقة هي أنه لا القواعد ولا الحوافز تكفي للقيام بالمهمة.
    Seks yapmadıkça hangi erkek bu geceye daha fazla katlanabilir. Open Subtitles يجب أن تكفي لليلة و خصوصاً أننا لم نمارس الجنس
    Naylon bir çantadan daha sefil olan çantan beni aşağılamaya yetmedi mi? Open Subtitles ألا تكفي الحقيبة البالية و التي أسوء من الكيس لإهانتي؟
    Evde geriye kalan tek yemek kırıntısı bir fareye bile yetmeyecek kadar ufakmış. Open Subtitles وقطعة صغيرة من الغذاء تركها على أرضية منزلهم لقد كانت فتات حتى هي لا تكفي لفأر صغير
    Geçen yıl New York'taki 155.000'den fazla vatandaş nitelikli olmak için yeteri kadar puan topladı. TED العام الماضي، أكثر من 155,000 مواطن في منطقة نيويورك فقط. حازوا نقاط تكفي للتأهل.
    gerisi din, yüksek öğretim ve hastanelere. ve 60 milyar ABD Doları sözünü ettiğimiz dev sorunları çözmek için yeterli değil. TED الباقي يذهب الى الدين و التعليم العالي و المستشفيات تلك ال 60 مليون دولار لا تقترب ان تكفي لمعالجة تلك المشاكل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد