İşyerinde hırsızlığa yönelim hakkında konuşmuştuk... bu yüzden çekimdeki bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum. | Open Subtitles | أعلم أننا في التوجيه، تكلمنا عن السرقة في مكان العمل لذا أود أن أبلغ عن سرقة من شيكي |
Sanırım benim bornoz kullanımı hakkında konuşmuştuk | Open Subtitles | اعتقت اننا تكلمنا عن موضوع استعمال رداء حمامي |
Farklı şeyler dene, farklı şekiller ve konuştuğumuz dudak sarkıtmayı yap. | Open Subtitles | حاولي أن تقومي بحركات مختلفة و و و هذا تكلمنا عنه |
Evet, çünkü önceden konuştuğumuzda, pizza var demiştin. | Open Subtitles | نعم لانه عندما تكلمنا في وقت سابق قلت انه سيكون هنالك بيتزا |
Sorunlar hakkında ne kadar çok konuşursak bağlantılı olduklarını o kadar çok görürüz, çünkü bizler birbirimize bağlıyız. | TED | كلما تكلمنا عن الأشياء، كلما علمنا أن القضايا مرتبطة لأننا متصلون. |
Franz Richard ile konuşabilir, son balesi için kıyafet arıyordu. | Open Subtitles | لقد تكلمنا مع فرانز و هو يقول أنه... . ؟ |
Frenler patlamış numarası yapacaktım. Numara yapacaktım. Öyle konuşmuştuk. | Open Subtitles | كنت سأتظاهر بأنّ الفرامل معطلة، أتظاهر، كما تكلمنا |
Ama ablam bizi terk etmeden önce, yeni elbiseler hakkında epeyce konuşmuştuk. | Open Subtitles | لكن قبل وفاة أختي ,تكلمنا كثيراً عن فساتين جديدة |
Denver Times'tan Erik Kernan. Daha evvel konuşmuştuk. | Open Subtitles | أنا إيريك كيرنان من صحيفة دينفر تايمز لقد تكلمنا مسبقاً |
Belki çok hızlı yediğinde veya içtiğinde olabilir diye konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تكلمنا أيضا أنه ربما أكل سريعاً أو شرب شيئا بسرعه |
Tamam, peki. Demek istediğini anlıyorum. Ama bunu defalarca konuşmuştuk. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد فهمتُ وجهة نظرك، لكن تكلمنا عن ذلك مراراً وتكراراً. |
Sakin olmanızı ve aynen konuştuğumuz gibi hareket etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تكون هادىء و تفعل ما تكلمنا عنة مسبقا. |
Bence şu her zaman konuştuğumuz, dünyayı tekneyle dolaşma işini yapmalıyız sonunda. | Open Subtitles | أظن أنه علينا أن نبحر عبر العالم الأمر الذي تكلمنا عنه مراراً |
İlginç, geçen sefer konuştuğumuzda gayet açık olduğumu düşünmüştüm. | Open Subtitles | مضحكة , أخر مرة تكلمنا فيها , أظن أنني كنت واضحا |
Bence bütün gece konuşursak bu olayı çözebiliriz. | Open Subtitles | إن تكلمنا طوال الليل فسنسوي هذه المسألة حتماً |
İnan bana konuşabilir miyiz lafı kızlara söyleyeceğim son şey. | Open Subtitles | - صدقيني ... "هلا تكلمنا" هو آخر شيء أقوله للفتيات |
Şimdi konuşuyoruz, bence eskiden olduğu şekliyle daha güzeldi. | Open Subtitles | والان عندما تكلمنا اعتقد ان الوضع السابق كان أفضل |
Havadan sudan sohbet ettik. Bilirsin ya, zaman su gibi akıp geçiyor. | Open Subtitles | تكلمنا عن هذا وتلك أنت تعرف كيف يضيع الوقت بسرعة |
Ancak, ailelerimizden, günlük hayattan, çocuklarımızın geleceği ile ilgili konuşurken biz birbirimizi insan olarak görebildik. | TED | لكننا رأينا بعضنا بصفتنا بشرًا عندما تكلمنا عن العائلة والحياة اليومية وأهمية مستقبل أطفالنا. |
Son konuşmamızda, Duma ailesini hiç duymadığını söylüyordun! | Open Subtitles | آخر مرة تكلمنا فيها ,لم تكن قد سمعت بعائلة دومان |
Dün gece her şeyin güzel olmasının sebebi... onlarla konuşmamız, onları dinlememizdi. | Open Subtitles | هرقل محق. حصلت الأشياء ليلة أمس من وجهة أننا تكلمنا معهن، إستمعنا إليهن |
Dün müzik konuşuyorduk adını duymadığım bir sürü grubun albümünü gösterdi. | Open Subtitles | لا أعرف , تكلمنا عن الموسيقى الليلة الماضية و أسمعني بعض الفرق اللتي لم أسمع عنها أبدآ |
- Terfi ettin. - Hayır, hayır. Bay Myerson, biz konuştuktan hemen sonra beni ofisine çağırdı. | Open Subtitles | السيد ميرسون دعاني الى مكتبه بعد أَن تكلمنا أنا كنت أحاول أن أكون هادئة |
Telefonda tanıştık. Konuşmaya başladık ve konu konuyu açtı. | Open Subtitles | تكلمنا عبر الهاتف ثم تبادلنا أطراف الحديث |
Hakkında kiminle konuşsak, hep iyi şeyler söylediler. | Open Subtitles | و تعلم الإسبانية و لكن صراحتك مازالت غير مضمونة .. كل من تكلمنا معه عنك |
Az önce Ruslarla konuştuğumuza göre onu kaçıranlar oldukça uyarı almış olurlar. | Open Subtitles | والأن، بما أننا تكلمنا مع الروسيين فسيصل كلامٌ إلى خاطفيها |