| Günde 24 saat iyi adamı oynuyorsun. | Open Subtitles | انت تلعب دور الفتى الخارق 24 ساعه باليوم |
| Tamam, Goldmember. Gülen çocuğu oynama! | Open Subtitles | حسنا يا العضو الذهبي لا تلعب دور الولد الضاحك |
| Profesör Armstrong kirli bir hain rolunü oynamak nasıl bir duygu? | Open Subtitles | يروفيسير ارمسترونج ما هو شعورك وانت تلعب دور الهارب القذر ؟ |
| Bu yüzden sineğin beynindeki Eleştirmen rolünü oynayan hücreleri belirlemek için yola çıktık. | TED | لذلك بدأنا في تعريف الخلايا في عقل الذبابة التي تلعب دور النقد . |
| Tamam eğer o insanları öldürmüyorsa o zaman neden kötü kurdu oynuyor? | Open Subtitles | حسنًا إن لم تكن تقتل الناس إذَا لماذا تلعب دور الذئب الشرير؟ |
| Sen dedektifçilik oynarken arkanı ben topluyorum burada. | Open Subtitles | بينما كُنت تلعب دور المُحقق كنت أنا أنظف فوضاك |
| Ya da bir ayağın kızartma tenceresinde, Casper'ı oynuyorsun. | Open Subtitles | أو تلعب دور الشبح مَع قدم واحدة في المقلاةِ |
| Sıvı laboraturarını temizlemek için cehennemden çağrılan şeytanı oynuyorsun. | Open Subtitles | تلعب دور الشيطان الذي إستدعى من الجحيم لتنظيف مختبر ميث. |
| Neler döndüğünü anladım. Sen iyi polisi oynuyorsun, değil mi Dan? | Open Subtitles | انا اعرف ما يجري انت تلعب دور الشرطي، دان |
| - Eğer buna ihtiyacın varsa, yap. - Sus. Karşımda kurbanı oynama. | Open Subtitles | هذا ما نحتاج لأن نفعله ليس لك أن تلعب دور الشهيد |
| Bana kurbanı oynama. En başından beri bunun ne olduğunu çok iyi biliyordun. | Open Subtitles | اسمع، لا تلعب دور الضحيّة، عرفتَ ما هذا منذ البداية |
| Tamam, eğer kahraman rolünü oynamak istiyorsan bundan ikimiz de sağ çıkmalıyız. | Open Subtitles | ،حسناً، إن كنت تلعب دور البطل .فقط أحرص أن نخرج كلانا بخير |
| FBI ajanını oynamak biraz zor olsa gerek ha? | Open Subtitles | من الصعب أن تلعب دور العميل الفيدرالي الآن، أليس كذلك ؟ |
| Rüya dedektifini oynayan aşık bir analist... | Open Subtitles | مُحلّلة غراميـة في الحبّ تلعب دور محقّقة أحلام |
| Fakat, Christa'yı oynayan aktris bu sahnede oynamayı kabul etmedi | Open Subtitles | ولكن الممثلة التي تلعب دور كريستا رفضت ان تعمل هذا المشهد |
| Karayolunun ortasında kovboy- hayır, köpekboyculuk oynuyor sen. | Open Subtitles | انت تريد ان تلعب دور رجل البقر لا، رجل الكلب في منتصف الطريق السريع رجل الكلب؟ |
| Oyun oynarken arkadaşları arasında ara buluculuk yapardı. | Open Subtitles | كانت دائماً تلعب دور الوسيط مع أصدقائها في الملعب |
| Hiç salağa yatma. Bizi bağlayan tek kişi sendin. | Open Subtitles | . لا تلعب دور الغبي . انت الرابط الوحيد بيننا |
| Şimdi... Pauline, Alice rolünü oynayacak. Ve Winifred ise yedek oyuncu olacak. | Open Subtitles | الآن ، بولين سوف تلعب دور أليس و وينفريد ستكون البديل الجاهز |
| Casus avcısı rolünde olduğunuz zaman, amaç, hedefin size tamamen güvenmesidir, | Open Subtitles | عندما تلعب دور صائد الجواسيس فالغاية ,هو جعل الهدف يثق فيك بالكامل |
| Kurban rolü oynamayı seviyorsun, değil mi? Teşekkür ederim Debra. | Open Subtitles | انت تتهجم على العائلة وتهين الجميع تحب أن تلعب دور الضحية صحيح ؟ |
| Ön kapıda Tanrı'yı oynamaya başladığından beri işleri yoluna koymaya çalışıyorum, Jerry. | Open Subtitles | لأنك منذ وأن بدأت تلعب دور القاضي عند الباب الأمامي، كنت أحاول تلطيف الأمور، جيري. |
| - Senin yardımını istemiyorum! - Kimse senden Baba'yı oynamanı istemedi! | Open Subtitles | لا أريد مساعدتكَ، لم يطلب منك أحد أن تلعب دور الوالد |
| En azından artık... o huysuz ama etkili kahramanı oynamana gerek kalmadı. | Open Subtitles | على الأقل الآن لن تلعب دور البطل المضطرب لكن الفعّال بمفردك |
| Bu yüzden kahve hizmetçisini oynuyordun demek. | Open Subtitles | أوه، ألهذا تلعب دور مُقدّم القهوة؟ |
| Polis olmasa da hala dedektifi oynuyormuş. | Open Subtitles | برغم أنها استقالت من الشرطة، إلّا أنها ما زالت تلعب دور المحققة. |