Biliyor musunuz halkım ölürken aynı zamanda kültürüm de ölüyor. | TED | و في الوقت نفسه، كما يموت شعبي، ثقافتي ايضا تموت. |
Arkanı dön ve yürümeye devam et. Dönüp bakarsan ölürsün. | Open Subtitles | إستدرْ للخلف، إمشّى في ذلك الشارعِ إنظرْ للوراء، وأنت تموت |
Öyleyse ölmeden hemen önce nasıl bir hap daha içebildi? | Open Subtitles | إذاً كيف حصلت على واحدة أخرى قبل أن تموت ؟ |
Bilmeni istiyorum ki, ne yaparsan yap, ...sen de herkes gibi öleceksin. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تعرف أنك .. مهما فعلت سوف تموت مثل الجميع |
Hayallerin öldüğünde, umut etmeye devam etmek. Umutlarımız söndüğünde dua etmek. Kaybetmek, düşmekten korkmamak, eğer cesurca elimizden geleni yapmışsak. | TED | بالأمل عندما تموت أحلامنا. بالصلاة عندما نفقد آمالنا. ومع ذلك، لا أخشى الخسارة، إذا كنت قد قدمت كل شئ بشجاعة. |
Hayır, ben ölmesini istiyorum. Ama ailemin kimler olduğunu öğrenene dek yaşasın. | Open Subtitles | لا، أريدها أن تموت ولكن قبل هذا أريد معرفة من هي عائلتي |
Senin ölümünü izleyeceğim, diğer sahte tanrıların ölümlerini izlediğim gibi. | Open Subtitles | سأراك وأنت تموت مثل كل الآله الكاذبة الذين شاهدت فنائهم |
Bazı insanlar ölüme yaklaştıklarında beyaz ışık gördüklerini söylerler. Sen gördün mğ? | Open Subtitles | بعض الاشخاص يقولون عندما تموت تشاهد شعاع ابيض , ماذا رايت ؟ |
Amına koyduğumun Afrika'sındaki bütün kıta siktiğimin AIDS'i yüzünden ölüyor! | Open Subtitles | هناك قارات كاملة في أفريقيا اللعينة واللتي تموت من الأيدز |
Bir kere takipçi sapığa kapını açtın mı tüm romantizm ölüyor. | Open Subtitles | إنه أمر محزن جداً. حالما تسمحين للمطارد بالدخول كل الرومانسية تموت. |
Davam için yapmak zorunda olduğum şeyler için sürekli insanlar ölüyor. | Open Subtitles | الناس تموت من اجل ما اعتقد انه يجب ان يتم لصالحي |
Sonra bir kaza yaparsın ve daha da kötüsü ölürsün. | Open Subtitles | وقد تحدث لك حادثة أو تموت أو أسوأ من ذلك |
Sessiz kalma hakkına da sahipsin ama şimdi sessiz kalırsan ölürsün. | Open Subtitles | ولديك الحق في إلتزام الصمت. لكن إذا مارسته، تموت هنا حالاً. |
Bazılarınızın bildiği gibi, annemi ölmeden seneler önce Alzheimer yüzünden kaybetmiştim bile. | Open Subtitles | كما يعرف أغلبكم أننى فقدت أمى لأجل الزهايمر لسنوات قبل أن تموت |
Sen ölmeden önce sana en büyük acıyı yaşatacağıma yemin edebilirim. | Open Subtitles | قبل ان تموت يمكنني ان اعدك بأشد ألم لا يمكنك تخيله |
Bu günden itibaren, ölümlü biri gibi yaşayacak ve öleceksin. | Open Subtitles | من هذا اليوم, سوف تعش و تموت كـأى بشرى آخر |
Zayıflara bir akrabaları öldüğünde miras kalabilir ama dünyanın onlara kalacağını sanmam. | Open Subtitles | يمكنك أن تجعلها ترث عندما تموت و لكنك لن تحصل على الأرض |
Özür dilerim. Gelecek sefer teyzeme eve yakın bir yerde ölmesini söylerim. | Open Subtitles | أسف , المرة القادمة سأخبر عمتي لكي تموت في مكان أقرب للمنزل |
Aramızda onca öfke varken, hastane odasında aramızı düzeltemeyeceğimizi ilişkimizin hiç bir zaman benim istediğim gibi olamayacağını bilirken senin ölümünü izleyemezdim. | Open Subtitles | لقد كانت الفكرة في حول ذهابي إلى المستشفى وأراك تموت بكل ذلك الغضب الذي كان مايزال بيننا ومعرفة اننا لن نحله أبداً |
Birinci senaryo. Katil kızın işini bitirip yolun kenarına ölüme terk eder. | Open Subtitles | التفسير الاول , لقد انتهى منها وتركها على جانب الطريق لكي تموت |
Yanımda ölmeni de istemiyorum. Bu yüzden sakın öleyim deme. | Open Subtitles | ،لا اريدك ان تموت في وقتي لذا لا تفعل هذا |
gözümün önünde onlarca insan öldü, nasıl hissettiğini biliyoruz, bir araba kazasında karımı ve kızımı kaybettim ben sürüyordum ve içkiliydim | Open Subtitles | اعني , مشاهدتها وهي تموت بتلك الطريقة ليس بالأمر السهل أعرف بالضبط كيف تشعر لقد فقدت زوجتي وابنتي في حادث سيارة |
Sikiklerin hatırı için öl bakalım o zaman! Şunu versene. | Open Subtitles | ومن اجل المصلحة سوف تموت أعطنى هذا الشيىء |
Beni korurken ölmene izin veremezdim, ve başkalarını da öldüremem. | Open Subtitles | لم أكن لأتركك تموت لحمايتي أو أترك أي شخص يموت |
Gadolinium'a alerjik reaksiyon gösteriyorsa, 2 dakika sonra ölmüş olacak. | Open Subtitles | إن كان لديها حساسية ضد الجادولينيم فربما تموت في دقيقتين |
Her gün burada ölüyorsun ve her şey yeni baştan başlıyor. | Open Subtitles | كلّ يوم تموت في هنا و كلّ يوم يبدأ من جديد. |
İnsanlar sokaklarda ölüyordu. | Open Subtitles | كنت أعلم انه يجب ان يكون هناك حل ولكن الناس لم تكن تموت في الشارع |