"تموت" - Translation from Arabic to Turkish

    • ölüyor
        
    • ölürsün
        
    • ölmeden
        
    • öleceksin
        
    • öldüğünde
        
    • ölmesini
        
    • ölümünü
        
    • ölüme
        
    • ölmeni
        
    • öldü
        
    • öl
        
    • ölmene
        
    • ölmüş
        
    • ölüyorsun
        
    • ölüyordu
        
    Biliyor musunuz halkım ölürken aynı zamanda kültürüm de ölüyor. TED و في الوقت نفسه، كما يموت شعبي، ثقافتي ايضا تموت.
    Arkanı dön ve yürümeye devam et. Dönüp bakarsan ölürsün. Open Subtitles إستدرْ للخلف، إمشّى في ذلك الشارعِ إنظرْ للوراء، وأنت تموت
    Öyleyse ölmeden hemen önce nasıl bir hap daha içebildi? Open Subtitles إذاً كيف حصلت على واحدة أخرى قبل أن تموت ؟
    Bilmeni istiyorum ki, ne yaparsan yap, ...sen de herkes gibi öleceksin. Open Subtitles أريدك فقط أن تعرف أنك .. مهما فعلت سوف تموت مثل الجميع
    Hayallerin öldüğünde, umut etmeye devam etmek. Umutlarımız söndüğünde dua etmek. Kaybetmek, düşmekten korkmamak, eğer cesurca elimizden geleni yapmışsak. TED بالأمل عندما تموت أحلامنا. بالصلاة عندما نفقد آمالنا. ومع ذلك، لا أخشى الخسارة، إذا كنت قد قدمت كل شئ بشجاعة.
    Hayır, ben ölmesini istiyorum. Ama ailemin kimler olduğunu öğrenene dek yaşasın. Open Subtitles لا، أريدها أن تموت ولكن قبل هذا أريد معرفة من هي عائلتي
    Senin ölümünü izleyeceğim, diğer sahte tanrıların ölümlerini izlediğim gibi. Open Subtitles سأراك وأنت تموت مثل كل الآله الكاذبة الذين شاهدت فنائهم
    Bazı insanlar ölüme yaklaştıklarında beyaz ışık gördüklerini söylerler. Sen gördün mğ? Open Subtitles بعض الاشخاص يقولون عندما تموت تشاهد شعاع ابيض , ماذا رايت ؟
    Amına koyduğumun Afrika'sındaki bütün kıta siktiğimin AIDS'i yüzünden ölüyor! Open Subtitles هناك قارات كاملة في أفريقيا اللعينة واللتي تموت من الأيدز
    Bir kere takipçi sapığa kapını açtın mı tüm romantizm ölüyor. Open Subtitles إنه أمر محزن جداً. حالما تسمحين للمطارد بالدخول كل الرومانسية تموت.
    Davam için yapmak zorunda olduğum şeyler için sürekli insanlar ölüyor. Open Subtitles الناس تموت من اجل ما اعتقد انه يجب ان يتم لصالحي
    Sonra bir kaza yaparsın ve daha da kötüsü ölürsün. Open Subtitles وقد تحدث لك حادثة أو تموت أو أسوأ من ذلك
    Sessiz kalma hakkına da sahipsin ama şimdi sessiz kalırsan ölürsün. Open Subtitles ولديك الحق في إلتزام الصمت. لكن إذا مارسته، تموت هنا حالاً.
    Bazılarınızın bildiği gibi, annemi ölmeden seneler önce Alzheimer yüzünden kaybetmiştim bile. Open Subtitles كما يعرف أغلبكم أننى فقدت أمى لأجل الزهايمر لسنوات قبل أن تموت
    Sen ölmeden önce sana en büyük acıyı yaşatacağıma yemin edebilirim. Open Subtitles قبل ان تموت يمكنني ان اعدك بأشد ألم لا يمكنك تخيله
    Bu günden itibaren, ölümlü biri gibi yaşayacak ve öleceksin. Open Subtitles من هذا اليوم, سوف تعش و تموت كـأى بشرى آخر
    Zayıflara bir akrabaları öldüğünde miras kalabilir ama dünyanın onlara kalacağını sanmam. Open Subtitles يمكنك أن تجعلها ترث عندما تموت و لكنك لن تحصل على الأرض
    Özür dilerim. Gelecek sefer teyzeme eve yakın bir yerde ölmesini söylerim. Open Subtitles أسف , المرة القادمة سأخبر عمتي لكي تموت في مكان أقرب للمنزل
    Aramızda onca öfke varken, hastane odasında aramızı düzeltemeyeceğimizi ilişkimizin hiç bir zaman benim istediğim gibi olamayacağını bilirken senin ölümünü izleyemezdim. Open Subtitles لقد كانت الفكرة في حول ذهابي إلى المستشفى وأراك تموت بكل ذلك الغضب الذي كان مايزال بيننا ومعرفة اننا لن نحله أبداً
    Birinci senaryo. Katil kızın işini bitirip yolun kenarına ölüme terk eder. Open Subtitles التفسير الاول , لقد انتهى منها وتركها على جانب الطريق لكي تموت
    Yanımda ölmeni de istemiyorum. Bu yüzden sakın öleyim deme. Open Subtitles ،لا اريدك ان تموت في وقتي لذا لا تفعل هذا
    gözümün önünde onlarca insan öldü, nasıl hissettiğini biliyoruz, bir araba kazasında karımı ve kızımı kaybettim ben sürüyordum ve içkiliydim Open Subtitles اعني , مشاهدتها وهي تموت بتلك الطريقة ليس بالأمر السهل أعرف بالضبط كيف تشعر لقد فقدت زوجتي وابنتي في حادث سيارة
    Sikiklerin hatırı için öl bakalım o zaman! Şunu versene. Open Subtitles ومن اجل المصلحة سوف تموت أعطنى هذا الشيىء
    Beni korurken ölmene izin veremezdim, ve başkalarını da öldüremem. Open Subtitles لم أكن لأتركك تموت لحمايتي أو أترك أي شخص يموت
    Gadolinium'a alerjik reaksiyon gösteriyorsa, 2 dakika sonra ölmüş olacak. Open Subtitles إن كان لديها حساسية ضد الجادولينيم فربما تموت في دقيقتين
    Her gün burada ölüyorsun ve her şey yeni baştan başlıyor. Open Subtitles كلّ يوم تموت في هنا و كلّ يوم يبدأ من جديد.
    İnsanlar sokaklarda ölüyordu. Open Subtitles كنت أعلم انه يجب ان يكون هناك حل ولكن الناس لم تكن تموت في الشارع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more