Acil serviste bir doktorun eksik olmasından rahatsızlar. | Open Subtitles | انهم متوترون بخصوص أن تنقص غرفة الطوارئ من الأطباء |
Babamın pastasını getirdiler ama bilesin diye söylüyorum, pasta eksik çıktı. | Open Subtitles | الرجل أحضر كعكة أبي لعلمك فقط إنها تنقص قطعة |
Saydığımızda 500 dolar eksik çıkmıştı. | Open Subtitles | عندما قمنا بعدهم، كانت تنقص خمسمائة دولار. |
Gelecek yıl 1000$ olacak. aşağı yukarı ondan sonraki sene ise bu 100$ olacak. İşte bu kadar hızlı ilerliyor. | TED | في السنة القادمة سيكون 1,000 دولار. السنة الموالية 100 دولار، تزيد أو تنقص بسنة. هذه مدى سرعة هذا. |
Hadi paramı ver, 12 bin. Bir ruble bile aşağı olmaz, tamam mı? | Open Subtitles | أعطني مالي ، 12000 لا تنقص روبل واحداً ، واضح؟ |
Bir kuruş bile eksik değildi ve kaza olduğunda yaptığı ilk şey bize iyi misiniz diye sormaktı. | Open Subtitles | و اعطاها الى من دون ان تنقص شئ و كان اول ردة فعل عندما حدث هذا الحادث هى ان يسأل اذا كنا بخير |
Odada eksik bir vajina var. | Open Subtitles | تنقص فتاة في القاعة |
Senden bir kol daha eksik. | Open Subtitles | و كانت تنقص عنك زراعاً. |
Bıldırcın yumurtası eksik! | Open Subtitles | تنقص بيوض طائر السلوى |
Mickey'e de söyle, bir paket sakız eksik çıkarsa kendini kapıda bulur. | Open Subtitles | وأخبر (ميكي) قطعة واحد من العلك تنقص , سيتم طرده |
- Şehirde hiç eksik olmazlar. | Open Subtitles | لا تنقص أبداً قي هذة المدينة |
Bunda biraz detaylar eksik. | Open Subtitles | هذه تنقص بعض التفاصيل |
İnşaa zamanı borçlandığın aşağı yukarı 10 milyonu ödersin. | Open Subtitles | بشكل قانوني أنت سوف تقوم بتسديد الأموال , التي أقترضتها من أجل أن تبني , عشرة ملايين , ربما تزيد أو تنقص |
aşağı yukarı iki dakika diyelim. Zamanlayıcın iyi değil. | Open Subtitles | حسنا، دقيقتان تزيد أو تنقص إنه ليس بالمؤقت الجيد جدا |
Üç aşağı beş yukarı 72 saat diyelim. | Open Subtitles | أقول 72 ساعه، يمكن أن تزيد أو تنقص |