Emme basma tulumba gibi kafanı niye sallıyorsun, Peanut? | Open Subtitles | لماذا تهز رأسك يا حبة الفول السوداني اللعينة ؟ |
30 saniyedir falan seninle konuşuyoruz ve sen de başını sallıyorsun ama bana hiç dinliyormuşsun gibi gelmedi. | Open Subtitles | إننا نخاطبك طَوال 30 ثانية، وإنك تهز رأسك لكني لا أظنك منصتًا. |
Başını sallama. Tümünü duyana kadar bekleyin ki anlayabilesiniz. | Open Subtitles | لا تهز رأسك هكذا، إنتظر لتسمع السؤال كاملاً حتى تفهمه |
Fakat bu bakışın muhatabı oyun pozisyonu almış dişi bir kurt köpeği, kuyruğunu sallıyor. | TED | لكن على الجانب الآخر من تلك النظرة المفترسة هناك أنثى كلب الاسكيمو في هيئة لعب تهز ذيلها. |
O tatlı kafanı salla bakalım. | Open Subtitles | تهز رأسك قليلا جدا. |
İşte kafa sallayan bu tırtıl, onu öldüren yaratığın yavrularını koruyan bir zombi koruma haline geldi. | TED | اليرقة هي الزومبي الحارسة التي تهز رأسها تدافع عن نسل المخلوقات التي قتلتها. |
Eğer kötü adam geldiyse, kuyruğunu sallayıp arkadaş olamazsın tamam mı? | Open Subtitles | لا يمكن أن تهز ذيلك وتكون صديقاً لرجل شرير حسناً ؟ |
Bir trajedi bizi derinden sarsabilir fakat aynı zamanda kederimizi paylaşmak için bizi bir araya da getirir. | Open Subtitles | مأساة كبيرة تهز أعماقنا لكنها تستطيع جمعنا خلال أحزاننا |
Hep parmağını sallar ve haftasonumuzu rezil eder. | Open Subtitles | يمكنها أن تهز أصبعها عموما لتخرب أجازة نهاية الأسبوع |
Ailesi, onun buradan çıkıp dünyayı sarsacak biri olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | عائلتها إعتقدوا إنها التى سوف تهز العالم |
-Bir araba kazasında olmak gibi, Bacaklarım hala titriyor. | Open Subtitles | أنها مثل يجري في حادث سيارة سيارة. ساقي لا تزال تهز لي. |
Başını cahilce sallayacak sonra ben de ona bu yalanlarla dolu kitabı sunacağım. | Open Subtitles | وسوفَ تهز رأسها جاهلة من أنا وثمَّ سوفَ أقدم هذا الكتب المليء بالأكاذيب |
30 saniyedir falan seninle konuşuyoruz ve sen de başını sallıyorsun ama bana hiç dinliyormuşsun gibi gelmedi. | Open Subtitles | إننا نخاطبك طَوال 30 ثانية، وإنك تهز رأسك لكني لا أظنك منصتًا. |
Sorunun ne? Bu elmaları toplamak için ağacı mı sallıyorsun? | Open Subtitles | أنت تهز الشجرة لتنزل هذا التفاح؟ |
* Otur, * * kendime dedim ki, otur * * kendime dedim ki, otur * * kendime dedim ki, otur, kayığı sallıyorsun. * | Open Subtitles | * اجلس * - * "قلتُ لنفسي "اجلس * * اجلس أنت تهز المركب * * "قلتُ لنفسي "اجلس * |
"uf oldu öpsene" "acele sifonu çek" ve elbette "bebeği sallama" | Open Subtitles | "قبّل ألمي", "أسرع إلى مفتاح المياه" "و بالطبع "لا تهز الطفل |
Sert rüzgarlar Mayıs'ın sevgili tomurcuklarını sallıyor. | Open Subtitles | تهز الرياح العاتية البراعم العزيزة في الربيع |
Oraya çık ve o paragetiriciyi salla. | Open Subtitles | فلتخرج إلى هناك و تهز مؤخرتك |
İlaçlarımı azalttı ve bana, bazen annem ve babamın yaptığı gibi kafa sallayan bir bibloymuşum gibi bakmıyor. | Open Subtitles | قلل أدويتي ولا ينظر إليّ وكأني دمية تهز رأسها كما ينظر إلي والدينا أحياناً |
Ona dedim ki, en büyük hindistan cevizi ağacını kasırga gibi sallayıp üzerinde ki bütün hindistan ceviz lerini düşürebilirsin. | Open Subtitles | أنك تهز أطول نخلة كالإعصار و بذلك تسقط كل ثمار جوز الهند أرضاً |
Böyle bir travma insanı temelinden sarsabilir. | Open Subtitles | وصدمة من هذا القبيل يمكن حقاً أن تهز الأساس الشخص. |
Kimileri uzuvlarını hareket ettirir, kimileri kanat çırpar, kimileri de kuyruk sallar. | Open Subtitles | حالة أخرى، إنّها تخفق بجناح، في حالة أخرى، إنها تهز بِذيل. |
Bu uykunuzu kaçıracak dünyayı sarsacak ve olmayacak hatta çok pahalı. | Open Subtitles | سوف تهز العالم وتوقظه من سباته سوف تهز العالم وتوقظه من سباته بقيمة ثلاثة ملايين فقط |
Elleri 40 dolarlık fahişenin kalçalarından daha çok titriyor. | Open Subtitles | تَهزُّ أيديها أفضل مِنْ 40$,راقصة تهز خصرها مقابل |
Dünyanızı sallayacak ve aklınızı başınızdan alacak bir yolculuğa çıkmak üzereyiz. | Open Subtitles | نحن على وشك الإنطلاق في رحلة من شأنها أن تهز عالمكم وتُذهلكم. |
Birkaç kez bu tuzağa düşen dişi etsinekleri hediye aldıkları kozayı sallayarak içi boş mu diye en baştan kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | تلك الإناث التي تم خداع عدة مرات، و أنها بداية لتحقق مضمون الهدية التي تهز. |
Yerel bir kaçırılma olayı Quahog'u sarstı. | Open Subtitles | عملية اختطاف محلية (تهز مدينة (كوهاج |
Dilerim her cılız söylenti yüreğinizi titretir. | Open Subtitles | دعوا كل شائعة بغيضة تهز قلوبكم |
Her yıl binlerce devasâ patlama Güneşimizi sarsıyor. | Open Subtitles | تحدث آلاف الإنفجارات الضخمة التي تهز الشمس فى كل عام |