Seventeen Dergisine kapak olan müdürün kızıyla çıkıyor olacaksın. | Open Subtitles | أنت لا تواعد فتاة مجلة آنسة السابعة عشر فحسب ، بل إنها أيضا ابنة مدير المدرسة الجديد |
Bak, buraya geldiğin o kızla çıkıyor musun? | Open Subtitles | اسمع, هل تواعد هذه الفتاة التي أتيت برفقتها؟ |
Kadınlarla çıkıyorsun ve bir kadın sinirlendiğinde nasıl gardını alacağını öğrenmen lazım. | Open Subtitles | أنتَ تواعد نساء، و عندما تغضب النساء، عليكَ أن تعرف كيف تدافع. |
Öyleyim zaten. Benim çıktığım kız da başka biriyle daha görüşüyor. | Open Subtitles | حسناً، أعرف ما يمر به فأنا أواعد فتاة تواعد رجلاً آخر |
Bize senden çok bahsetti iyi bir delikanlıyla çıktığını görmekten çok mutluyuz. | Open Subtitles | إنها أخبرتنا بالكثير عنك و حسناً نحن فقط مفتونين بأنها كانت تواعد شاباً لطيفاً |
Annem, evinde ceketini bıraktığı şu adamla çıkıyordu. | Open Subtitles | أمي تواعد ذلك الرجل الذي يترك سترة في منزلها |
Kız bizden biriyle çıkıyor diye, neden ona karşı iyi olmak zorundayız anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أرى لما يتوجب علينا أن نكون لطفاء معها فقط لأنها تواعد واحدا من الشِلة |
Hiç eve gelmiyor ve o hıyarla çıkıyor. | Open Subtitles | انها لم تأتى هنا منذ ان بدأت تواعد ذلك الفتى الذى يصلح الابواب |
Sadece dahilerle ve Nobel Ödülü kazananlarla çıkıyor. | Open Subtitles | لا تواعد سوى العباقرة وحائزي جائزة نوبل. |
Bu öğretmeninle çıktığın için ürpertici değil, ürpertici çünkü annenle çıkıyorsun. | Open Subtitles | هذا ليس مقزز لأنك تواعد معلمتك هذا مقزز لأنك تواعد أمك |
Biriyle çıkıyorsun ve elinden gelenin en iyisini yapıyorsun. | Open Subtitles | انت تواعد شخصاً ما, و انت فقط تقوم بأفضل ما يمكنك. |
Okuldaki en ateşli kızla çıkıyorsun ve de üzgünsün. | Open Subtitles | أنت تواعد أجمل فتاة بالمدرسة وتبدو حزيناً |
Tanrım, şuana kadar biriyle görüşüyor olabilirsin. Bunu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | يالهى, ربما كنت تواعد احداً الآن لم أفكر بذلك |
Kaynaklardan aldığım bilgilere göre, garson kız birisiyle görüşüyor. | Open Subtitles | تبعاً لمصادري من داخل الميدان، النادلة تواعد شخصاً ما |
Önemli olan... ..onun bir erkekle çıktığını görüp rahatlamaları. | Open Subtitles | المهم هو أنه، ستكون بهم الراحة بعد أن يرون أنها، تواعد رجل |
Clara, altı aydır Billy'yle değil, Michael'la çıkıyordu. | Open Subtitles | هي لم تكن تواعد بيلي. هي كانت تواعد مايكل ل6 شهور. |
Üç yıl oldu, belki şu an başkasıyla çıkıyorsundur ama eski günlerin hatırına birlikte son bir gece geçirsek... | Open Subtitles | لقد مضى على علاقتنا ثلاث سنوات و انت أكيد تواعد شخص ما الآن لكن إذا كان لديك وقت ما لليلة واحدة تجمعنا مع بعض ثانية |
Harika. Cumartesi tekrar buluşacağız. Ama başka biriyle daha görüştüğünü öğrendim. | Open Subtitles | رائعة، سنخرج مجدداً يوم السبت لكنني اكتشفت أنها تواعد رجلاً آخر |
Ya arkamdan başkalarıyla görüşüyorsun ki bu seni dünyanın en büyük pisliği yapar ya da birini görüyor gibi yapıyorsun ki bu da seni öyle zavallı yapar ki ağlayabilirim! | Open Subtitles | شيئ من إثنين يحدث إما أنك تواعد شخص ما من وراء ظهري ما يجعلك أحمق رجل في العالم أو أنك تتظاهر بمواعدة شخص |
Bir arkadaşın, kız arkadaşının, kız kardeşi bir bakanla çıkıyormuş. | Open Subtitles | لديه فتاه اختها تواعد شخصا ما فى الحكومه |
Zeka katsayısı yaşıyla aynı olan bir kadınla çıkmak nasıl oluyor? | Open Subtitles | كيف هو شعورك عندما تواعد امرأة رقم معدل ذكائها مثل عمرها |
Yine yanlış kardeş. Ölülerle çıkan benim. Alınma ama hepsi de yakışıklı çocuklardı. | Open Subtitles | مرة أخري , أخطأت في إختيار الأخت أنا هي التي تواعد الرجال الميتين |
Halihazırda biriyle görüşüyordu madem niye bir çöpçatan servisine ihtiyaç duydu? | Open Subtitles | لمَ ستحتاج إلى خدمة مُواعدة إذا كانت تواعد شخصاً بالفعل؟ |
Birincisi, bekar anneler flört etmez. | Open Subtitles | قبل كل شيء، الأم العازبة لا تواعد انتبه، انتبه |
Geçmişte gidebileceğin onca zaman varken gide gide karımla çıktığın zamana mı gittin? | Open Subtitles | من كل الأوقات التي كان بوسعك تذكرها، تتذكر الفترة التي كنت تواعد زوجتي؟ |
Demek kimseyle beraber değilsin bir kadınla, bir erkekle, ya da arası biriyle? | Open Subtitles | إذاً فأنت لا تواعد اي شخص مرأة , رجل , أو بينهما ؟ |