Bay Toole'un ustabaşı olmasına bu kadar sevineceğim aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم أُفكر أني سأفرح السيد. تول أصبح رئيس العُمال |
Gidip biraz istirahat edin Bay Toole. | Open Subtitles | لا مانع لدينا من حصولهم على الأسلحة إذهب وأسترح يا سيد. تول |
New York'a götürüp, yetiştirmesi için Declan Toole'a verdim. | Open Subtitles | أعطيتها، لديكلان تول ليأخذها ويربيها في نيويورك |
Dr. Toll da tam bize kendisinin 4. nesil doktor olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | دكتور تول , كان يقول لنا انه دكتور توليد |
Herkesten daha iyi biliyorsun, Tull beni asla öldüremez. | Open Subtitles | و انت من بين كل الناس كان يجب عليك ان تعلم تول لا يمكنه ابدا قتلي |
Bu yalaka Amanda Drummond eğer terfi alacağını bilse, şu an Toal'unkini yalardı. | Open Subtitles | "هذه (أماندا دروموند)، مُحبة المؤخرات ، ستعاشر (تول) الآن لو قام بترقيتها" |
Önemli olan Bayan Toole'un hikâyesini kendi kelimeleri ile anlatması. | Open Subtitles | الهدف هو أن نسمح للسيدة تول بحكي قصتها بكلماتها |
Bay Toole, neden Bayan Toole sizi ziyarete geldiğinde saklandınız? | Open Subtitles | "سيد "تول"، لماذا أختبئت حينما السيدة "تول جائت لزيارتك؟ |
Görünüyor ki, O'Toole biraderler adaya Sheenhan öldürülmeden önceki gün gelmişler. | Open Subtitles | يبدو ان الإخوين "او تول" وصلا إلى الجزيرة "قبلَ يومٍ من مقتل "شيهان |
Evet, bilim adamı değilim, ama eğer O'Toole'lar Jimmy Sheehan yaşadığını sanıyorlarsa, adamı onlar öldürmemişlerdir. | Open Subtitles | اجل انا لستُ عالمَ صواريخ لكن إذا كانَ الأخوين "او تول" قد ظنا ان "جيمي شيهان" كانَ حياً هذا يعني انهما لم يقتلاه |
O'Toole'un Sheenhan'ı kaybettiği otoparktan güvenlik kamerası görüntülerini aldım. | Open Subtitles | حصلتُ على تصوير كاميرا المراقبة من مبنى المواقف حيثُ "فقد الأخوين "او تول " "شيهان |
Bay Toole, karınızın yıkadığı havlulardan birini mi vereceksiniz? | Open Subtitles | سيد تول"، هل هذه منشفة غسيل زوجتك؟" |
Bay Toole, siz ve adamlarınız ray boyunca yerinizi alın. | Open Subtitles | سيّد (تول)، أريدُ رِجالكَ أسفل إلى نهايةِ الحديدِ |
Gregory Toole, 3. yarık ekibinin amiri. | Open Subtitles | (جريجوري تول)، رئيس مترجّل لفريق القطع 3 |
Gunner, Toll Road, Hale Caesar ve Maggie. | Open Subtitles | -نعم "جانر" ، "تول رود" "هيل سيزار" و "ماجي" |
Talbot, toplayabildiğini topla. Toll, Chen, girişe gidin. | Open Subtitles | "تالبوت"، اجمع كل ما يمكنك "تول" و"تشين"، عودا إلى المدخل |
Tull, cüceleri dehlize götürüp Ayna'yı odama getirin. | Open Subtitles | تول ضع الأقزام في الزنزانة و احضر المرأة الى حجرتي |
Edinburgh şehrinin en çirkin sırrı da Baş Komiser Bob Toal'un sanki senaryo yazarıymış gibi takılması. | Open Subtitles | "أسوأ أسرار قسم شرطة (أدنبرة) أن رئيسها (بوب تول) هذا، لديه طموح بأن يصبح كاتب سيناريو .." |
Direksiyona geç. | Open Subtitles | تول أنت القيادة |
Ufaklık, direksiyonu tut. | Open Subtitles | أيها الصبي، تول القيادة |
Teğmen Tool, çatışmada bir terslik vardı. | Open Subtitles | لتونت تول هناك شيئ ما |
Eckhart Tolle şöyle demiş: | Open Subtitles | إيكهارت تول قال |
Tal, bu da Nick. Tris'in son kurbanı. | Open Subtitles | تول هذا نك آخر ضحايا تريس |
Panik icindeydim ve dusunebildigim tek sey Uzun Boylu Adam'dı. | Open Subtitles | " ارتعبت وكل تفكيري كان بأن " "بانه (تول مان ) من أخذها " |
Töle'nin borazanı. | Open Subtitles | قرن تول كان للطفل الذين لم يسبق له الكذب |
Beş kişi yeter. Azimi'nin işini hallet. | Open Subtitles | خمسة رجال يجب ان يكفي تول الأمر يا ازيمي |
Onbaşı, sen devral. | Open Subtitles | أيها العريف, لك هذا تول الأمر, إنهم لك |