O halde, Adrian, o adamı önceden gördüğünü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | لذا، أدريان، تَعتقدُ أنت هَلْ رَأى بأنّ الرجلِ قبل ذلك؟ |
Şimdi siz, çetenin, Don'un arabasını biz yemek yerken... bozduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لذا، تَعتقدُ هذه العصابةِ خرّبتْ سيارةُ دون بينما نحن هَلْ كُنْتُ التَعشّي؟ |
Rocky, Sence bu sefer Apollo karşısında şansın var mı? | Open Subtitles | روكى، هَلْ تَعتقدُ بأنّ عِنْدَكَ فرصة هذه المره ضدّ أبولو؟ |
Önce Dr. Sapirstein'e danışsan iyi olmaz mı Sence de? | Open Subtitles | لا تَعتقدُ بأنّك يَجِبُ أَنْ تفحصي عند الدّكتورِ سابيرستين أولاً؟ لأي سبب؟ |
Bambi'ye öyle davranıp; sonra da yürüyüp gidebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تَعتقدُ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ فقط تُعالجُ بامبي مثل الذي ويَنصرفُ؟ |
Evet, Canlı olduğunu düşündüğünü biliyorum... ama o herifler bunun imkansız olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | نعم،انا أَعْرفُ أنّك تَعتقدُ ..أنك حيّ. ولكن أولئك الرجالِ الذين صتعوك يقولون مستحيل. |
Anlaşılan her zaman birlikte olduğumuzu, bir çift olduğumuzu düşünüyor. | Open Subtitles | من الواضح، تَعتقدُ نحن دائماً سوية، بأنّنا نوع من الزوجَ. |
Seninle hasta oyunlar oynamayı sevdiğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | تَعتقدُ آني أحب لعب الألعابِ الصَغيرةِ المريضةِ مَعك؟ |
Eğer bombalar ondaysa, onları teknesinde tuttuğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لو هو عندة القنابلِ، هل تَعتقدُ بانة يحتفظ بهم على يختِه؟ |
Bunun ne olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تُخبرَني الذي تَعتقدُ بأنّه |
Sam. Bu şeyin ederi Sence nedir? | Open Subtitles | سام، بالنسبة لك كَمْ تَعتقدُ تساوي هذه الاشياء؟ |
Sence şiddete başvurmak zorunda kalacak mısın? | Open Subtitles | تَعتقدُ بأنّه سَيكونُ عليك الُجُوء إلى العنف؟ |
Sence bu bayrağı hakettiler mi? | Open Subtitles | هَلْ تَعتقدُ بأنّهم يَستحقّونَ ذلك العَلَمِ؟ |
Burada yanında durup geri kalan her şeyi unutmak istemediğim mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تَعتقدُ بأنّني لَنْ أكُونَ سعيدَه إذا بقيت معى وَتنسي كُلّ شيء آخر |
Amcama bir ton yalanla gidebileceğini sanıyorsun. | Open Subtitles | تَعتقدُ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ ترَكضَي إلى عمِّي بالكثير مِنْ الأكاذيبِ. |
Bir Seferinde 20 Yardadan Bordelaise'yi Vurdu. Şimdi şunu tatmanı ve ne düşündüğünü söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تَذُوقَ هذا ويُخبرُني الذي تَعتقدُ. |
İltica etmene göz yumacaklarını düşünüyor musun? | Open Subtitles | أنت لا تَعتقدُ بأنّهم سيقبلْون إرتدادَكَ؟ |
Yani Sizce, GD bilim adamları birbirlerini fazla ödenekli araştırmalar için mi öldürüyor? | Open Subtitles | لذا تَعتقدُ أن علماء جي. دي يَقْتلُ بعضهم البعض لأجل منح البحوث ؟ |
Ne dersin önce şu Koran'ı alsak mı? | Open Subtitles | تَعتقدُ لَرُبَّمَا نحن يَجِبُ أَنْ نضع أيدينا على ذلك شيءِ وهران أولاً؟ |
Sen ihaneti Düşündüğün için bu suçu ona yansıtıyor olabilirsin. | Open Subtitles | لَيسَ هو محتملَ كليَّاً الذي لأنك كُنْتَ تَعتقدُ غَشّ نفسك، |
- Deli olduğumu düşünüyorsunuz. - David lütfen, polisler doğruladı. | Open Subtitles | أنت تَعتقدُ بأَني مجنونُ ديفيد من فضلك الشرطةَ راضية |
Şiddeti durdurmak için bir şeyler yapabileceğine gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | تَعتقدُ حقاً بأنّه يُمْكِنُ أَنْ يفعل شيءُ لإيقاْف العنفِ؟ |
Yine de en azından birimiz Harris'le evlenmeliydi diye düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لكن لا تَعتقدُ على الأقل أحدنا كان يَجِبُ أنْ يَتزوّجَ هاريس. |
Ne, sen kardeşliği bir kadeh tekila vurmak gibi mi sandın? | Open Subtitles | أم تَعتقدُ بأنّك تَستعملُ إخوّتك في الشارع مثل طلق النار ؟ |
Nick, karının tekine rozet veriyorsun, bir de bakıyorsun kendini kral sanıyor. | Open Subtitles | تَعْرفُ، نيك، تَعطي اللعينة شارة وهي تَعتقدُ بأنّها تَمتلكُ المكانَ , هه؟ |
Bunun çok kolay olduğunu düşünüyorsan... neden bunu kendin finanse etmeye çalışmıyorsun? | Open Subtitles | إذا تَعتقدُ بانّه سهلُ جداً لما لا تُحاولُ تموّيله بنفسك؟ |
Demek bir mızrakçı olmak için her şeyi yaparım sanıyorsunuz? | Open Subtitles | لذا، تَعتقدُ بأنّك حصلت على ما يتطلب لِكي تكون فارس |