ويكيبيديا

    "جئنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geldik
        
    • geldiğimiz
        
    • biz
        
    • gelmiştik
        
    • geldiğimizi
        
    • Buraya
        
    • buradayız
        
    • geliyoruz
        
    • geldiğimizden
        
    • geldiğimizde
        
    • geldiysek
        
    • gelmedik
        
    • geliş
        
    • gelmişiz
        
    • getirdik
        
    Kardeşim Jared'i eve götürmeye geldik, durumu çok daha iyi. Open Subtitles جئنا لأخذ اخي من بيت جاريد ان صحته تتحسن كثيرا
    Bu Noel arifesinde, erdemli kişileri ödüllendirme görevi vesilesiyle geldik. Open Subtitles لقد جئنا في مهمةٍ لمكافأة أصحاب الفضل في عشيّة العيد.
    Kelly telefonda sesin o kadar üzgün geliyordu ki hemen geldik. Open Subtitles كيلي، الذي بدا مستاء جدا على الهاتف الذي جئنا على حق.
    Oraya geldiğimiz için çok üzgündük ama gitmek için artık çok geçti. Open Subtitles لقد ندمنا أن جئنا لهذا المكان و لكن قد فات أوان الإنصراف
    biz puzzle kutunuzu bulduk ve onun hakkında konuşmaya geldik. Open Subtitles لقد وجدنا صندوق اللغز الخاص بك ولقد جئنا لسؤالك عنه
    Odaklan, Elliot. Unutma, Buraya bir erkekte ne aradığını bulmaya geldik. Open Subtitles ركز يا إليوت , جئنا هنا لكي نعرف أي الرجال تحب
    Şu şeytani uzay kadınlardan kaçmak için dün gece bu gezegene geldik. Open Subtitles لقد جئنا لهذا الكوكب بالأمس هربا من قبضة عاهرات الفضاء الشريرات هؤلاء
    Bu yüzden geldik çünkü bu ev bizim için çok değerli. Open Subtitles لهذا جئنا هنا .. لأن هذا البيت يعني الكثير بالنسبة لنا
    Bundan tam 7 gün sonra, birlikte dondurma yemeye geldik. 22 Eylülde. Open Subtitles بالضبط 7 أيام بعدها جئنا هنا وتناولنا الآيس كريم يوم 22 سبتمير
    Buraya kazanmak için gelmedik. Büyük bir şovda çalmak için geldik Open Subtitles نحن لم نأتي هنا للربح جئنا هنا للعب معرض عظيم واحد
    Evet, onun hiç arkadaşı yok, biz herkese onunla arkadaş olmasını söylemeye geldik. Open Subtitles لذا جئنا إلى هنا لنخبر كل الناس بأن يصبحوا أصدقائها هذا لطيف جداً
    Hala, Buraya olması gerektiğinden daha önce geldik gibi hissediyorum. Open Subtitles ما زلت أحس أننا جئنا هنا مبكرا أكثر مما ينبغي
    Bence önemli noktayı atlıyoruz. Buraya bunun için geldik değil mi? Open Subtitles أعتقد أننا نخطئ الهدف هذا ما جئنا لأجله أليس كذلك ؟
    Tek kelime etmenize gerek yok. Yanaktan örnek almak için geldik. Open Subtitles لستَ مضطرًّا إلى قول كلمة إنّما جئنا لأخذ مسحة قَطيلةٍ وَجْنيّة
    Pekâla Sean, geldiğimiz yoldan aynı şekilde geri dönmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تمشي للخلف من نفس الطريق الذي جئنا منه
    Yukardaki çocuklar, kaçıştaki suçluya ihtiyaç duyuyor ve biz buradayız. Open Subtitles الأولاد بالأعلي شعروا بإنك في حاجة للمساعدة وها نحن جئنا
    Alejandro'yla iki sene kadar önce gelmiştik ama bu kadar ilerlemedik. Open Subtitles لقد جئنا مع إليخاندروا منذ عامين لكننا لم نذهب لهذا البعد
    Lütfen uzun, çok uzun bir yoldan size yardım için geldiğimizi anlamaya çalışın. Open Subtitles من فضلك حاول أن تفهم أننا جئنا من مسافة بعيدة جداً كى نساعدكم
    Ben Jerzy Kulczycki. İstanbul'dan geliyoruz... Baş-Vezir Kara Mustafa'nın mektubunu getirdik. Open Subtitles أنا ياجي كوشيدسكي لقد جئنا من إسطانبول برسالة من الوزير الأعظم
    Buraya geldiğimizden beri elini sarıyoruz, onu gömüyoruz. Open Subtitles من الوقت الذي جئنا فيه هنا أقدمنا على معالجة يدّه، دفنه
    Buraya ilk geldiğimizde ilgini garip bir şeyler çekti mi? Open Subtitles فكرى , اى شىء غير مألوف عندما جئنا هنا ؟
    Eğer kestirmeden geldiysek, niye başka yoldan dönüyoruz ki? Open Subtitles إذا جئنا بواسطة طريق مختصر، الذي هل نحن عودة طريق مختلف؟
    Bence bunu bir dinlemen lazım. Dostlarımız bizi Buraya geliş amacımıza ulaştıracaklar gibi. Open Subtitles أظنّ إنّ عليك سماع هذا, أصدقاؤنا على وشك أن يقودوننا لما جئنا لأجله
    Pekala, zamanında gelmişiz gibi gözüküyor. kenara çekilin, bayım. Open Subtitles حسنا يبدو اننا جئنا فى الميعاد تنحى جانبا ياسيدى
    Seni bu yüzden Buraya getirdik, güvenli olabileceğin bir yerdesin. Open Subtitles لهذا السبب جئنا بك الى هنا حتى تكوني في امان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد