Kardeşim Jared'i eve götürmeye geldik, durumu çok daha iyi. | Open Subtitles | جئنا لأخذ اخي من بيت جاريد ان صحته تتحسن كثيرا |
Bu Noel arifesinde, erdemli kişileri ödüllendirme görevi vesilesiyle geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا في مهمةٍ لمكافأة أصحاب الفضل في عشيّة العيد. |
Kelly telefonda sesin o kadar üzgün geliyordu ki hemen geldik. | Open Subtitles | كيلي، الذي بدا مستاء جدا على الهاتف الذي جئنا على حق. |
Oraya geldiğimiz için çok üzgündük ama gitmek için artık çok geçti. | Open Subtitles | لقد ندمنا أن جئنا لهذا المكان و لكن قد فات أوان الإنصراف |
biz puzzle kutunuzu bulduk ve onun hakkında konuşmaya geldik. | Open Subtitles | لقد وجدنا صندوق اللغز الخاص بك ولقد جئنا لسؤالك عنه |
Odaklan, Elliot. Unutma, Buraya bir erkekte ne aradığını bulmaya geldik. | Open Subtitles | ركز يا إليوت , جئنا هنا لكي نعرف أي الرجال تحب |
Şu şeytani uzay kadınlardan kaçmak için dün gece bu gezegene geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا لهذا الكوكب بالأمس هربا من قبضة عاهرات الفضاء الشريرات هؤلاء |
Bu yüzden geldik çünkü bu ev bizim için çok değerli. | Open Subtitles | لهذا جئنا هنا .. لأن هذا البيت يعني الكثير بالنسبة لنا |
Bundan tam 7 gün sonra, birlikte dondurma yemeye geldik. 22 Eylülde. | Open Subtitles | بالضبط 7 أيام بعدها جئنا هنا وتناولنا الآيس كريم يوم 22 سبتمير |
Buraya kazanmak için gelmedik. Büyük bir şovda çalmak için geldik | Open Subtitles | نحن لم نأتي هنا للربح جئنا هنا للعب معرض عظيم واحد |
Evet, onun hiç arkadaşı yok, biz herkese onunla arkadaş olmasını söylemeye geldik. | Open Subtitles | لذا جئنا إلى هنا لنخبر كل الناس بأن يصبحوا أصدقائها هذا لطيف جداً |
Hala, Buraya olması gerektiğinden daha önce geldik gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ما زلت أحس أننا جئنا هنا مبكرا أكثر مما ينبغي |
Bence önemli noktayı atlıyoruz. Buraya bunun için geldik değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أننا نخطئ الهدف هذا ما جئنا لأجله أليس كذلك ؟ |
Tek kelime etmenize gerek yok. Yanaktan örnek almak için geldik. | Open Subtitles | لستَ مضطرًّا إلى قول كلمة إنّما جئنا لأخذ مسحة قَطيلةٍ وَجْنيّة |
Pekâla Sean, geldiğimiz yoldan aynı şekilde geri dönmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تمشي للخلف من نفس الطريق الذي جئنا منه |
Yukardaki çocuklar, kaçıştaki suçluya ihtiyaç duyuyor ve biz buradayız. | Open Subtitles | الأولاد بالأعلي شعروا بإنك في حاجة للمساعدة وها نحن جئنا |
Alejandro'yla iki sene kadar önce gelmiştik ama bu kadar ilerlemedik. | Open Subtitles | لقد جئنا مع إليخاندروا منذ عامين لكننا لم نذهب لهذا البعد |
Lütfen uzun, çok uzun bir yoldan size yardım için geldiğimizi anlamaya çalışın. | Open Subtitles | من فضلك حاول أن تفهم أننا جئنا من مسافة بعيدة جداً كى نساعدكم |
Ben Jerzy Kulczycki. İstanbul'dan geliyoruz... Baş-Vezir Kara Mustafa'nın mektubunu getirdik. | Open Subtitles | أنا ياجي كوشيدسكي لقد جئنا من إسطانبول برسالة من الوزير الأعظم |
Buraya geldiğimizden beri elini sarıyoruz, onu gömüyoruz. | Open Subtitles | من الوقت الذي جئنا فيه هنا أقدمنا على معالجة يدّه، دفنه |
Buraya ilk geldiğimizde ilgini garip bir şeyler çekti mi? | Open Subtitles | فكرى , اى شىء غير مألوف عندما جئنا هنا ؟ |
Eğer kestirmeden geldiysek, niye başka yoldan dönüyoruz ki? | Open Subtitles | إذا جئنا بواسطة طريق مختصر، الذي هل نحن عودة طريق مختلف؟ |
Bence bunu bir dinlemen lazım. Dostlarımız bizi Buraya geliş amacımıza ulaştıracaklar gibi. | Open Subtitles | أظنّ إنّ عليك سماع هذا, أصدقاؤنا على وشك أن يقودوننا لما جئنا لأجله |
Pekala, zamanında gelmişiz gibi gözüküyor. kenara çekilin, bayım. | Open Subtitles | حسنا يبدو اننا جئنا فى الميعاد تنحى جانبا ياسيدى |
Seni bu yüzden Buraya getirdik, güvenli olabileceğin bir yerdesin. | Open Subtitles | لهذا السبب جئنا بك الى هنا حتى تكوني في امان |