Jeff öldükten sonraki hafta üç kez evlerinin önünden geçtim. | Open Subtitles | مررت بمنزلهم 3 مرات في الأسبوع الذي تلى وفاة جف |
bu Sandia Ulusal Laboratuvarından. Jeff Brinker adında bir kişi kendiliğinden düzenlenen bir kodlama prosesi yapmanın bir yolunu buldu. | TED | هذه مختبرات سانديا الوطنية؛ رجل يدعى جف برنكر قد وجد طريقة للحصول على عملية تشفير ذاتية التكون. |
Zicky Owens, Swan'ın asistanı, ve efektçi, Jeff Howser ile. | Open Subtitles | فيكي أوينز,مساعدة سوان,و المشرف على المؤثرات الخاصة.جف هاوزر |
Niçin bu... pınar şimdiye kadar çok bereketliydi ve... neden bu kadar ihtiyacımız varken kurudu? | Open Subtitles | لماذا ؟ لماذا هذا الماء الوفير الذي كنا نملكه فجأة جف الماء في الوقت الذي نحن بأمس الحاجة له ؟ |
O kadar çok yalan söylüyorsun ki ağzın kurudu. Kiminle konuştuğunu biliyor musun? | Open Subtitles | انت تكذب كثيراً, لقد جف فمك وانت تصدر ذلك الصوت المضحك |
Fakat belki de şunu keşfettik: Gençlik Çeşmesi aslında içimizde ve kurumuş hâlde. | TED | لكن ربما نكون قد اكتشفنا بأن ينبوع الشباب هو في الواقع موجود بداخلنا، وقد جف للتو. |
Küçük Jeff'imiz büyüyor! Bol şans, Britta. | Open Subtitles | إذن الأمر جاد صغيرنا جف قد كبر حظاً موفقاً ، بريتا |
Britta'nın Jeff'ten hoşlanmadığına yemin edip de şiirimi ona vermesi sonra da şu Sherri Sheppard Bayan ile bana gülmeleri gibi mi? | Open Subtitles | مثل ماقسمت بريتا أنها لاتحب جف ثم أعطته نسخة من قصيدتي حتى يتمكن من السخريه مني هو وتلك السيدة السمراء ؟ |
Jeff zorladı. Beni hep bir şeylere zorluyor. | Open Subtitles | جف أجبرني على القيام به إنه يجبرني دائماً على القيام بأشياء |
Jeff seni çok severdi. Ona notlarında çok yardımcı oldun. | Open Subtitles | كنت محبباً لـ جف كثيراً ساعدته كثيراً في درجاته |
Jeff ve ben sadece okul arkadaşıydık, denebilir. | Open Subtitles | أنا و جف كنا صديقين في المدرسة فقط ، على ما أظن |
Bilmiyorum. Polis, Jeff'in devirdiğini sandı herhâlde. | Open Subtitles | لا أعرف ، رجال الشرطة ظنوا أنه خطأ جف على ما أظن |
Jeff'e öldüğünden beri kızgındım çünkü bana ayık olduğunu söylemişti ama ben yalan söyleyip aptallık ettiğini sandım ve o hâlde yola çıktığı için ondan nefret ettim ama yanılmışım. | Open Subtitles | لقد كنت غاضباً من جف منذ موته لأنه قال لي إنه لم يكن ثملاً و أنا ظننت أنه كذب و ارتكب فعلاً غبياً |
Hannah bunu gördü, sonra Sheri dur tabelasını devirdi, sonra Jeff öldü ve hepsi benimle başladı! | Open Subtitles | هانا رأت ذلك ثم شيري أوقعت إشارة التوقف ثم مات جف ، وكل هذا بدأ بي |
"Sevgili Walter, Jeff'in en gizli saklı sırrı nedir?" | Open Subtitles | " عزيزي والتر، أعلمني أحد أكبر أسرار "جف" " |
Üç gün önce boğazım gerçekten çok kurudu daha sonra dilimin balon gibi olduğunu hissetim. | Open Subtitles | كان منذ ثلاثة أيام جف حلقي تماماً و شعرت أن لساني ينتفخ كالبالون |
Kar erime oranı yüzde 18, barajlar neredeyse kurudu bizim su canavarı ağacın anında bu ufaklık ayda bir damla su içiyor. | Open Subtitles | لقد إنخفضت كثافةُ الثلجِ إلى ١٨٪ كما أنَّ المخزونُ الإحتياطي للماءِ قد جف تقريباً وكلُ ما يتطلبهُ هذا الشخصُ الصغير |
2010 yılında Amazon o kadar kuruydu ki, Amazon Nehri'nin ana kolu bile, yansının alt köşesindeki resimde gördüğünüz gibi, kısmi olarak kurudu. | TED | منطقة الأمازون كانت جافة تماما في العام 2010 حتى الفرع الرئيسي لنهر الأمازون نفسه جف جزئيا، كما ترونه في الصورة في الجزء السفلي من الصورة |
Ben- sanki kamışım kırılmış gibi sanki hayal organım kurumuş, sanki zekamın gururlu kulesi çökmüş. | Open Subtitles | إنه .. كما لو أن قلمي محطم كما لو أن خيالي قد جف |
Bu önemli, çünkü 1997 yılında Çin'de, Sarı Nehir 9 ay boyunca kurumuş ve sadece tarımsal üretimde çok ciddi kayıplara yol açmakla kalmayıp topluma da acı ve kayıp vermişti. | TED | هذا مهم لانه في الصين 1997, النهر الاصفر جف لمدة 9 اشهر ما تسبب في خسارة كبيرة في الناتج الزراعي و ألم وخسارة في المجتمع. |
- Yakında daha fazlasını isteyecek. - Daha fazla yok. Madenler tükendi. | Open Subtitles | لاحقاً أو الأن سيحتاج الى المزيد لا يوجد المزيد , المنجم جف |
MI5'le birleşmenin mürekkebi bile kurumadı ama şimdiden 00 programını bitirmek için fırsat kolluyorlar. | Open Subtitles | لقد جف الحبر على وثائق الاتحاد مع الجهاز الأمني ويتوقّون لفرصة... |
Fosfat tükenince, bizi oradan götürdü. | Open Subtitles | جف الفوسفات , فأخرجنا من هناك |
Bu kaynağın kuruduğunu gördükçe gelip tekrar doldur. | Open Subtitles | كل مرة ترين أن هذا البئر قد جف ليس عليك إلا المجئ لملئه |