ويكيبيديا

    "جنوب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Güney
        
    • güneyinde
        
    • Güneydoğu
        
    • güneyindeki
        
    • South
        
    • güneyine
        
    • güneyi
        
    • güneye
        
    • güneyinden
        
    • güneyde
        
    • güneydoğusunda
        
    • Güneybatı
        
    • güneydeki
        
    • kuzeyinde
        
    • Southern
        
    Zulüm gören siyah Güney Afrikalılar için sahte evraklar yaptı. TED وقام بصنع أوراق رسمية مزورة للمضطهدين السود في جنوب افريقيا
    Ben hep onun Güney Kaliforniya'ya gelip bir bina yapması gerektiğini düşündüm. TED ولطالما أحسست بأنه يجب عليه القدوم إلى جنوب كاليفورنيا والعمل في البناء
    Bu akım, tüm kültür ve coğrafyalarda 250 yıldır devam ediyor, Sahra Altı Afrika ve Güney Asya'daki bariz istisnalar hariç. TED وكان هذا القرار ثابت لربع الفيه , عبر الحضارات و المناطق الجغرافيه, مع استثناء صارخ من جنوب الصحراء الكبرى وجنوب آسيا
    Chicago'nun güneyinde başlayan büyük bir silah anlaşması buraya geldi. Open Subtitles نشأت في جنوب شيكاغو صفقة أسلحة كبيرة أدت إلى هنا
    Güney Afrika'nın eğitim sistemi, ırk ayrımı döneminde beyaz azınlığa göre düzenlenmişti. TED في جنوب أفريقيا، تم تأسيس التعليم خلال عهد الفصل العنصري للأقلية البيضاء
    Bunların 450 milyonu Afrika'da, ve 5 milyonu da Güney Afrika'da. TED 450 مليونا منهم من إفريقيا، و5 ملايين منهم من جنوب إفريقيا.
    Savaşlar ile dolu bir ülke olan Güney Sudan'da doğmayı seçmedim. TED لم أختر أن أولَد في جنوب السودان، دولة تنتشر فيها الصراعات.
    Güney Afrika'daki Gauteng bölgesini ele alın, Johannesburg'u ve Pretoria'yı kapsar. TED لنأنخذ محافظة غوتنغ جنوب إفريقيا، التي تحتوي على جوهانسبرغ والعاصمة بريتوريا.
    Ne beni büyüten kadınları görüyordum, ne de bana ilham veren veya Güney Afrika'yı bugünkü hâline getiren kadınları. TED لم أتمكن من رؤية النساء اللواتي ربينني، أولئك اللاتي أثرن علي، واللاتي صنعن جنوب أفريقيا كما هي عليه اليوم.
    Güney Afrika'da, kabloların süsleme amaçlı olarak kullanımı yüzyıllar öncesine dayanır. TED أستخدام الخيوط الزخرفية في جنوب أفريقيا يرجع تاريخه إلى مئات السنين.
    Ayrıca kendi derslerini verip toplantılara katılarak Güney Amerika boyunca seyahat etti. TED حيث سافر إلى جنوب أمريكا لحضور التجمعات السياسية لالقاء الخطابات الخاصة به.
    Güney ABD'deki ateş karıncalarını yok etmeye yönelik bir girişim, TED فإحدى محاولات القضاء على نمل النار في جنوب الولايات المتحدة،
    Bu balığı ilk kez Güney İspanya'da bir restoranda yedim. TED وقد تذوقتها أول مرة في مطعم ,, في جنوب إسبانيا
    Tsunami Güney Asya'yı vurduğu zaman, ABD 1.2 milyar dolar yardımda bulundu. TED عندما ضرب التسونامي جنوب آسيا، ساهمت الولايات المتحدة ب 1.2 مليار دولار.
    Güney Sudan'ın Nil nehri kıyısında bu sığır kampında yaklaşık bir hafta geçirdim. TED قضيت حوالي أسبوع في مخيم دينكا للماشية. على ضفاف النيل في جنوب السودان.
    Güney Asya’yı da buradan bölüyorum. Hindistan ortadaki büyük baloncuğu temsil ediyor. TED ويمكن أن أقسّم جنوب آسيا هنا. الهند هي الفقاعة الكبرى في المنتصف
    Kuzey Işıkları Havai'nin güneyinde bile kuyruklu yıldızlardan gerçek bir gökkuşağı olarak görüldü. Open Subtitles الاضواء الشمالية شهدت في أقصى جنوب في هاواي قوس قزح حقيقي من المذنبات
    Benim Asya birliği dediğim, Güneydoğu Asya ulusları arasında bir barışa doğru evriliyor. TED إنها تتطور إلى ما أسميه باكس آسيانا، سلام بين دول جنوب شرق آسيا.
    Geride kalanlar, şehrin kuzey ve güneyindeki toplanma alanına gittiler. Open Subtitles البـاقـى ذهـب لـمنـاطـق الـمـواجهـه المباشره، فى شمال و جنوب المدينه
    Daha önceki görev yerleri South Carolina'da Charleston ve Colorado'da Denver ilçeleri idi. TED و سابقا كان مراقبا في تشارلستون، جنوب كارولاينا و بعدها في دنفر، كولاردو.
    Tüm birimler, Seri katil anne Keswick in güneyine yöneldi. Open Subtitles الى كل الوحدات , الام السفاحة تتجه الى جنوب البلدة
    Burası eski şehirdeki Olimpiyat İnşaat alanının yaklaşık 2 km güneyi. Open Subtitles ذلك حوالي كيلومترَ جنوب موقع بناء الألعاب الأولمبيّةِ في المدينةِ القديمةِ.
    Yani hacklenen denizaltı California açıklarında bir yerde fakat kaptanının dâhil kimsenin kuzeye mi güneye mi gittiği hakkında... Open Subtitles إذا الغواصة المخترقة في مكان ما بجانب ساحل كالفورنيا لكن الجو إتجه إلى شمال أو جنوب تخمين أي شخص
    Bu arada, Sırp ordusu ülkenin güneyinden yürüyüşe geçmişti ilerledikçe sayıları artıyordu. Open Subtitles في تلك الأثناء، كان الجيش الصربي الرئيسي يتقدم من جنوب البلاد.. جامعاً معه أعداداً غفيرة طوال مسيرته
    Buradan altı mil kadar güneyde bir hava alanı var otobanın dışında. Open Subtitles هناك مطار علي بعد ستة أميال من جنوب هنا علي الطريق السريع
    Bugünkü slayt gösterisinin konusu olan Pine Ridge Rezervasyonu, Güney Dakota'daki Black Hills'in (Siyah Tepeler) 120 km güneydoğusunda bulunur. TED إن محمية باين ريدج -والتي هي موضوع عرضي اليوم- تقع على بعد 120 كيلومترا جنوب شرق "تلال جنوب داكوتا السوداء"
    Bu kadınlar Güneybatı Çin'den Mosuolar. TED أولئك النساء الذين يدعون بالموسو من جنوب غرب الصين
    Köprü üstüne güneydeki açık sulara son hızla ilerlemesini söylesin. Open Subtitles أخبر الجسر لرئاسة جنوب عن المياه المفتوحة في سرعة الجناح.
    Şehrin kuzeyinde çalışır mısın? Güney Bronx, Harlem? Open Subtitles أتريد العمل بشمال المدينة مساءا، جنوب برونكس اوهارلم.
    Nihayetinde, University of Southern California Hukuk Fakültesi'nde ders vermek için Los Angeles'a geldim. TED في النهاية جئت إلى لوس انجلوس لأدرّس في كلية الحقوق بجامعة جنوب كاليفورنيا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد