"حان" - ترجمة من عربي إلى تركي

• artık
• Şimdi
• gelmiştir
• sıra
• vakti
• geldiğini
• tam
• gelmişti
• sende
• gelmiş
• sırası
• geldiğinde
• Hadi
• " zamanı
• zamanıdır

artık yapısal eşitsizliğe karşı beraberce sesimizi yükseltme ve de birlik olma zamanı.
لقد حان الوقت لنا للنهوض والتكلّم جميعا بصوت عال حول عدم المساواة الهيكلية.

Ama artık buna bir son vermenin zamanı geldi Louis.
ولكن الوقت قد حان لكي ننهي هذه العلاقة معه لويس

Yani kısaca Şimdi zaman, gerçekten sıkı bir kaka şakasını anlatma zamanı.
لذلك أعتقد أنه حان الوقت كي نجرب ونقول طرفة خرائية جيدة حقاً.

Şimdi senden beklediğim şeyi yapıyorsun. Etkileyici olma sırası bende mi?
الان بعد ان رأيت ما اردت رؤيته حان دوري لاكون فاتنا

Belki bilgelik kadar aksaklıklara da değer vermenin vakti gelmiştir.
ربما حان الوقت، لكي نقدر الحكمة بحق كما نقدر الارتباك.

Şimdi sıra bu çocuğu yetiştiren... aileyi mercek altına almaya... geldi.
حان وقت توجيه الاتهامات، ومعظم الناس يشير مباشرة إلى والديّ الطفل.

Şu an şu soruyu sormanın vakti: Paramızı her yıl 7 milyon kişinin ölmesine neden olan şirketlere mi yatırıyorlar?
وقد حان الوقت لأن نسألهم: هل يستثمرون أموالنا في الشركات التي تصنع المنتجات التي تقتل سبعة ملايين شخص كل عام؟

Tanrı o gün ona görünmüş ve vaktin geldiğini söylemişti.
جائة الله صباح هذا اليوم وأخبرة أن الوقت قد حان

Bir tane almanın tam sırası. Ama benden duymuş olma.
الآن حان الوقت للدخول و لكنك لم تسمع هذا هنا

Köyde çalışarak geçen iki haftanın sonunda dönme vaktim gelmişti.
وبعد أسبوعين من العمل في تلك القرية، .حان الوقت للعودة

Belki de artık biraz değişmeli ve kendini bir insana adamalısın.
ربما حان الوقت لتحصلي على الحياة اللائقة وتنتمين إلى شخص تمتلكينه

Fakat artık eve dönme zamanı geldi. Ve yardımınıza ihtiyacımız var.
لكن الان حان وقت الذهاب الى المنزل ونحن نحتاج الى مساعدتك

Bunu sana hiç bahsetmedim, ama Şimdi nasıl hissettiğimi bilmenin zamanı.
فقط لم أذكر ذلك من قبل، لكن حان الوقت لتعرفي شعوري

Şimdi bana yeni bir tane getir - film başlıyor.
والآن أحضر لي واحدة وإغرب عن وجهي حان وقت الفيلم

Bir adamın çene kemiği düştüğünde... durumu değerlendirme zamanı gelmiştir.
متي يارجل وقعت عظام فكي.. حان الوقت لأرجع الي حالتي

Belki de kulağına pis şeyler sokmayı bırakmanın zamanı gelmiştir.
ربما، حان الوقت لتتوقف عن وضع الأشياء المتسخة داخل اذنيك

Şimdi sıra karar anında. Kazanan, yeni Demir Aşçı olacak.
و الآن حان وقت الحكم الفائز سيكون الطباخ الحديدي الجديد

O gün, babam artık maça gitmem gereken zamanın geldiğini söylemişti.
ذلك اليوم قال لي أبي: لقد حان الوقت لنؤدي لـعبةً ما

Ve caddenin tam karşısında haham dedikleri bir adam var.
أعتقد أنه قد حان الوقت لكي تحكي لي تلك القصة

İyi, artık zamanı gelmişti. artık mesai kavramını aştınız demek, huh?
حسناً حان وقتها هل انتهيتم يا رفاق من فائض المناوبة النهارية؟

Ve Şimdi geleneklere göre ismini söyleme sırası sende.
والآن طبقاً لللقليد المحلى المحبب حان دورك لكى تخبرنا باسمك ..

Pekâlâ, çocuklar şuna bakın, açık hava eğitimi zamanımız gelmiş.
حسناً، يا أطفال، إنظروا إلي ذلك حان وقت التعلّم العملي

Sana bir şans vereceğim ve doğru olanı yaparsan, yemin ederim ki annemize ve küçük kardeşimize zamanı geldiğinde, ailene önem verdiğini söyleyeceğim.
أنا سوف اعطيكي خياراً واحداً ، و إذا أخترتي الأختيار الصحيح أقسم بأنني سوف أخبر أمك و أخونا الصغير انه عندما حان الوقت

Yatma vakti. Benim yatağıma gidelim. Gel Hadi bakalım, gidelim.
حسناً حان موعد النوم سنذهب إلى سريري, تعالي برفقتي هيا

Ne yaptığınızı biliyorsanız, ve satın alıyorsanız o zaman satın alma zamanıdır.
إذا كنت تعرف ما تقوم به وأنت تشتري، فقد حان وقت الشراء.