Geri gelmek istiyor, ama ona bir şey yapmandan korkuyor. | Open Subtitles | لذلك السبب أنا هنا,تريد العودة ولكنها خائفة من أن تقتلها |
Birlikte olmak için bir fırsat yakaladık. Ama sen denemeye korkuyorsun. | Open Subtitles | نحن لدينا فرصة لنكون سويا، و لكنك فقط خائفة من المحاولة |
Ama bilmiyorsunuz neden dolayı kaçtığımı ve bu sebeple korkmuş olduğumu. | Open Subtitles | لكنكم لا تعلمون بالذى مررت به وكل ذلك لأننى كنت خائفة |
korkmuyorum. Ama onu bu kadar çok severken beni öldüreceğini bilmeliydim. | Open Subtitles | أنا لستُ خائفة , ولكن سيقتلني حين لا أزال أحبه كثيراً |
Onun nekadar korktuğunu görmüştüm ve oradan çıkmamız gerektiğini biliyordum | Open Subtitles | رأيت كم كانت خائفة و عرفت انه علينا ان نخرج |
Beni buna bulaştırmak istemedi. Söylediğimiz yalanlardan dolayı çok korkmuştum. | Open Subtitles | . أراد أن يبقيني خارج القضية كنت خائفة بسبب كذباتنا |
Çocuktum, yalnızdım, ölmekten korkuyordum. Ve sen kendini kurtarmak için kaçtın. | Open Subtitles | لقد كنت طفلة وحيدة خائفة على حياتي وأنت هربتي لتنقذي حياتكِ. |
Hayır, sorunu Sen bugüne kadar korkuyor , Piper vardır. | Open Subtitles | لا ، المشكلة هى أنكِ خائفة من المواعدة يا بايبر |
Tehlikeli bir işe atılmak için istekli, ama gittiğinde kaybedeceklerinden korkuyor. | Open Subtitles | لكن خائفة مما ستفقده لو رحلت للحصول على كل شئ تريده |
Bana söylemedi ama, sanırım o da benim kadar korkuyor. | Open Subtitles | هي لم تقل ذلك .. لكني اظن انها خائفة مثلي |
korkuyorsun çünkü dener ve başaramazsan, suçlanacak tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنتِ خائفة لأنّه إذا حاولت وفشلت فسيلقى اللوم عليكِ فحسب |
Senin için "herşey" anlamına gelen o "hiç"i yitirmekten korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت خائفة من فقدان كل الأشياء، التي لا تحمل معناً |
Sırf insanlardan korkuyorsun diye hayatın boyunca seni ezip geçmelerine müsaade edemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعين تَرك الناس يَمشون عليك لبقية حياتك لأنك خائفة منهم |
Bak, korkmuş bir bayan ile 8 yaşındaki oğlu söz konusu. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن سيدة شابة خائفة جداً لديها طفل في الثامنة. |
Hayır. Hayır, öyle söyledim çünkü küçük kız çok korkmuş görünüyordu. | Open Subtitles | لا لقد قلت ذلك فقط للطفلة الصغيرة لقد كانت خائفة جداً |
Sana bir kaç soru soracaklarmış. Benden şüpheleniyorlar ama bundan korkmuyorum. | Open Subtitles | يحتاجون ان يسألوك بعض الأسئلة هم يشتبهون بي ولكني لست خائفة |
Beni kaybedeceğinden korktuğunu ve bunun da bir anlaşma olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت إنها كانت خائفة كانت ستخسرني و كأن ذلك مجرد ترتيب |
Çok korkmuştum. Kıpırdamadım. Ses çıkarmazsam bir şey olmayacağını düşündüm. | Open Subtitles | كنت خائفة جداً ولم أتحرك اعتقدت أن الأمور ستكون بخير |
Kendimden emin gözüksem de korkuyordum. | TED | و بالرغم أني أمثل الثقة، لقد كنت خائفة. |
Son seansımızda öğrendiklerimizden Korktun ve şimdi ne yapacağını bilmiyorsun. | Open Subtitles | لدينا الماضي اختراق الفزع لك والآن أنت تقوم بتشغيل خائفة. |
Vaktim tükeniyor ve Korkarım ki eve bir daha dönemeyeceğim. | Open Subtitles | لقد نفذ الوقت, وأنا خائفة ألا أعود للوطن مرة أخرى |
Doktor onun paranoyak olduğunu düşünüyordu ama bence o korkuyordu. | Open Subtitles | وظنّت الطبيبة أنّها مجنونة بالشك، ولكن أعتقد أنّها كانت خائفة. |
Fakat korkmuştu. 95 yıl yaşamıştı ve daha önce hiç halüsinasyon yaşamamıştı. | TED | ولكنها كانت خائفة.فقد عاشت 95 عاما، ولم ترى هلوسات من قبل أبداً. |
Adet gördü ve ne olduğunu anlayamadı. korktu ve kafası karıştı. | Open Subtitles | أتتها الدورة و لم تعرف ماذا كانت كانت خائفة و مضطربة |
Haklısın Charlie, ancak o artık korkmuyor, ...ve bizde dinlemek istiyoruz. | Open Subtitles | انت محق تشارلي ولكنها ليست خائفة الآن و نحن نريد الاستماع |
İnsanlar bana ölümün dışavurumunun her yerde bizi selamladığı kültüre katıldığım için korktuğumu veya iğrenip iğrenmediğimi soruyor. | TED | يسألني الناس إذا أنا خائفة أو مشمئزة من خلال المشاركة في ثقافة حيث المظاهر المادية للوفاة تحيينا في كل مرة. |
Banketi artık kim kurmuşsa içinde azıcık bile korku yoksa o korkuyu aşılayacağız. | Open Subtitles | من بني هذا بيرم، إذا لم تكن خائفة، أنها ستعمل الحصول على خائفة. |