Önemli sağlık mesajı: blog yazma sağlığınız için tehlikeli olabilir, özellikle de erkekseniz. | TED | رسالة صحية مهمة: التدوين قد يكون خطرا على صحتك، خصوصاً إذا انت مُذكر. |
Bak ben de aynı uçağa biniyorum. Bence tehlikeli bir uçak değil. | Open Subtitles | هل تظنينني أغامر معكي إذا كان هناك خطرا بالطيران بهذا الشيء ؟ |
Çalışmaları tehlikeli görünse de saygı duyulur,... ve bu kadına çekici gelir. | Open Subtitles | عمله يبدوا خطرا محترم يبدو لها جذاب فاتن بالنسبه لشخص غريب بهذه |
Eğer San Diegolu arkadaşın burada olsa ve kızın kendisi için tehlike olduğunu düşünseydi, haftalar önce işini bitirirdi. | Open Subtitles | إذا كان صديقك من سان دييغو هنا ويعتقد أنها كانت خطرا له كان قد اتخذ قبل أسابيع لها خارج. |
Bu rezalete seni karıştıramazdım. Senin için çok tehlikeli olurdu. | Open Subtitles | لم أستطع إدخالك في هذه المشكلة كان ذلك خطرا عليك |
Avustralya takım fikrini kabul etmiyor ve Hindistan için tehlikeli ataklar yapabilir... | Open Subtitles | استراليا ليست بالفريق الذى يستسلم و هجومهم قد يكون خطرا على الهند |
Silah satıcıları, barutu, el altında bulundurmayı severler, ... ama barutun, tehlikeli olmak için kurşun içinde olması gerekmez. | Open Subtitles | تجار الأسلحة يحتفظون بالبارود لصناعة رصاص حسب الطلب لكن البارود ليس بحاجة لأن يكون في رصاصة حتى يكون خطرا |
Baba, olduğum yerde oturup ayda birkaç kez veri giriyorum. Bunun nesi tehlikeli? | Open Subtitles | أنا أجلس خلف مكتب وادخل البيانات بضع مرات في الشهر ليس شيئا خطرا |
Adamlarına burada çalışmanın benim için tehlikeli, onlar için tehlikesiz olduğunu mu söyleyeceksin? | Open Subtitles | يمكنك ان تخبر الاخرين انه خطر علي العمل هنا لكن ليس خطرا عليهم |
Yanından ayrılmadan önce tehlikeli bir şeyleri ortaya çıkarmış olabilir. | Open Subtitles | نحن نعتقد بأنه أكتشف أمرا ما خطرا بعد أن تركك |
Güvenmezsen bu senin ve onun için çok tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | اذا لم تفعلي فأن ذلك قد يكون خطرا عليكما كلاكما |
Belli bir katmandaki topluluğa çok fazla güç vermek tehlikeli olabilir. | TED | الآن قد يكون خطرا إعطاء الكثير من النفوذ لشريحة ضيقة من المجتمع |
Ancak eğer dünya görüşünüzün diğer bir bileşeni leoparların tehlikeli olduğu düşüncesiyse, bunu gördüğünüzde, biraz farklı tepki verirsiniz. | TED | لكن في حال كانت إحدى أفكارك عن العالم أن الفهود تشكل خطرا فعندما ترى هذا ستكون ردة فعلك مختلفة نوعاً ما. |
Bu, senin batıl aklının alabileceği bir büyüden daha da tehlikeli. | Open Subtitles | هذا اكثر خطرا من اي تعويذة يمكن لعقلك المؤمن بالخرافات ان يحلم بها |
Süreçte, bir problemi tehlike haline gelmeden yakalayıp, onun için bir şeyler yapabileceğiniz anları belirlemeniz lazım. | TED | أنت بحاجة إلى تحديد اللحظات في عملية عندما يمكنك فعلا التقاط مشكلة قبل أن يصبح خطرا ونفعل شيئا حيال ذلك. |
Boyu, 6 m'ye ulaşsa da, insanlar için tehlike arz etmez çünkü yalnızca balıkla beslenir. | TED | رغم طوله ذي ال 20 قدما وبما انه يأكل الأسماك فقط فانه لا يشكل خطرا علي البشر |
Yetkililer, püskürtülen ilacın, insan sağlığı için bir risk taşımadığını söyleseler de halk, ikna olmuş görünmüyor. | Open Subtitles | ورغم التطمينات التي تؤكد أن رش المبيد لا يمثل خطرا صحيا على الجماهير إلا أن الجماهير غير مقتنعة |
Bu adamın kendisine ve başkalarına zarar vermesini önlemek istiyorum. | Open Subtitles | أتحدّث عن المنع هذا الرجل من يصبح خطرا لنفسه وإلى الآخرين. |
Polis gözetiminden kaçmaya çalışmak daha aptalcası, kanun koruyucularına saldırmak biraz riskli. | Open Subtitles | محاولة الهروب من حبس الشرطة، والأدهي من ذلك هي مهاجمة ضباط القانون الذي يعتبر أشد خطرا نوعا ما |
Bunların sizi de tehlikeye atacağının farkında mıydınız? | Open Subtitles | وهل كنت تدركين أن ذلك قد يشكل خطرا شخصيا عليك؟ |
Güvenlik riski oluşturduğumuzu düşünmüş olmalılar ve kodlarımızı iptal ettiler. | Open Subtitles | من المؤكد أنهم قرروا بأننا نشكّل خطرا أمنيا وقاموا بحظرنا |
Zeka düzeyinle, silahsız daha tehlikelisin. | Open Subtitles | أعتقد أنه مع درجة ذكائك فأنت غير مسلح ولا تزال خطرا |
Din tehlikelidir çünkü tüm cevapları bilmeyen insanoğlunun yapmayı düşündüğü şeye müsade eder. | Open Subtitles | الذين سوغّوا وتسببوا فى الكثير من الجنون والدمار الدين يشكّل خطرا لإنه يسمح لإولئك الذين لايملكون الإجابات أن يعتقدوا العكس |
Onu bulmak için yaptığım araştırma şifreli olarak uyarıyordu, aygıt tehlikeli olabilir, hatta zararlı. | Open Subtitles | البحث الذي أنا كنت اعمل عليه أعطى تحذير للجهاز خطرا ضررا هذا كل ما أعرفه |
O adam mevcut duruma karşı bir tehditti. | Open Subtitles | الرجل كان خطرا في الوضع الراهن |
- sen Lisa'dan çok daha risklisin. | Open Subtitles | أنت أشدّ خطرا مما يمكن أن تكون ليسا |
çünkü düğmede elektrik vardı ve bu tehlikeliydi. Bize gelince, biz elektrik konusunda çok rahatız. | TED | لأنه كان بها كهرباء، و كان هذا خطرا. بالنسبة لنا، نحن سطحيين حول الكهرباء. |