Şu sivri dilli için planlarım var. Seni asla işe almayacağım. | Open Subtitles | كانت لدي خطط لهذه الذكية , ولكن لن أقوم بتوظيفها الآن |
Kimsenin onu bulmasını istemiyor. Galiba onun için başka planları var. | Open Subtitles | لايفترض ان يعثر عليها احد اعتقد ان لديه خطط أخرى بشأنها |
Bu gece için bir planın var mı bilmiyorum... ama yoksa, 9 sularında Gansevort Caddesi 37 numaraya uğra. | Open Subtitles | لا أعرف إن كان عندك أيّ خطط اللّيلة لكن ان لم يكن لديك عرج على الشارع 27 حوالي التاسعة |
Sahiplerinin hiçbir planı olmaz. Örneğin dün geceyi ele alalım. | Open Subtitles | المالكين ليس عندهم خطط محددة خذ الليلة الماضية,على سبيل المثال |
Evet, bu gece için plan yapmıştık, o yüzden acele etsek iyi olur. | Open Subtitles | نحن في الواقع لدينا خطط الليلة . لذلك نحن على عجلة من أمرنا |
Ben hiç Yunanistan'a gitmedim, gitmek gibi bir planım da yok. | Open Subtitles | لم أذهب هناك من قبل, وليس لدي اية خطط لذهاب هناك |
İnsan ırkı için planlar yaparlardı ve Drake'in dönüşü bunun bir parçası. | Open Subtitles | لديهم دائما خطط للبشر و مهما يكن هذا دريك له علاقة به |
Hayır! Yatağa gidebilir miyim, yoksa gece için başka planların mı var? | Open Subtitles | هل أستطيع الذهاب الى الفراش أم لديك خطط أخرى لقضاء هذه الليلة؟ |
Aklımda gerçekleştireceğim büyük planlarım vardı. Hayatım ve işim maceralı olabilirdi. | Open Subtitles | كان لدي خطط كبيرة حياتي كان يفترض أن تكون مغامرة كبيرة |
Yardım etmeyi çok isterdim ama bu akşam için planlarım var. | Open Subtitles | لكنْ، لديّ خطط للمساء. لا، لا يمكنك المغادرة. سأجبرك على البقاء. |
Hayır, başka planlarım var. İki bileti de alabilirsin. | Open Subtitles | لا، لدي خطط أخرى يمكن أن تأخذ التذكرتين معاً |
Dedi ki, onun çalıştığı kişilerin, Benim için planları varmış. | Open Subtitles | القليل قال بأن الجماعة الذين يعمل عندهم لديهم خطط لي |
Ben de bir binayı yıkarken planları gözden geçirirken, yapıyı incelerken taslaklar çizerken ve patlayıcıları yerleştirirken aynısını düşünüyorum. | Open Subtitles | هذا ما أشعر به عندما أهدم مبنى أدرس الخرائط والمخطوطات ، أتفحص البنية أرسم خطط الهدم ، ازرع الذخائر |
Teröristler binlerce kişiyi öldürdüklerinde idama mahkûm edildiler. Ama onların başka planları vardı. | Open Subtitles | حين قتل الإرهابيون آلاف الأبرياء حُكم عليهم بالإعدام ، كان لديهم خطط أخرى |
Bu gece için bir planın var mı bilmiyorum... ama yoksa, 9 sularında Gansevort Caddesi 37 numaraya uğra. | Open Subtitles | لا أعرف إن كان عندك أيّ خطط اللّيلة لكن ان لم يكن لديك عرج على الشارع 27 حوالي التاسعة |
Henüz tanışmış olduğun her kişiyi öldürme planın olduğundan emim olma. | Open Subtitles | تتأكد من وضع خطط لقتل كل شخص إلتقيت به من قبل |
Ama yine de hiçbir kınama ve müdahele planı yok. | Open Subtitles | حتى الأن لم تكن هناك أي انسحابات لا خطط للتدخل |
Şu anda mantıklı bir plan yapacak durumda değilsin sen. | Open Subtitles | انت لست في الموقف الذي يمكنك ان تعمل به خطط |
Ancak iş planım yoktu, sadece sekiz yaşındaydım. | TED | الآن لم يكن لدى أي خطط للأعمال التجارية في عمر الثمان سنوات فقط. |
-Duke'lerin icabına bakacak mısın yoksa başka planlar yapmak zorunda mı kalayım? | Open Subtitles | اما ان تهتم بالدوقات ؟ أو يجب أن أضع خطط أخرى ؟ |
Biliyorum geç oldu, belki de başka planların var ama eğer akşam yemeği yemek istersen bir taksi çağırabiliriz. | Open Subtitles | أعرف، أن الوقت متأخر وربما لديك خطط آخرى لكن إذا أردت تناول العشاء يمكننا أن نخرج ونستقل سيارة أجرة |
Belki Goa'uld anagemisi planlarını incelemiştin, ama şimdi nereye gittiğimizi nereden biliyorsun? | Open Subtitles | اذاً، ربما درست خطط الجواؤلد و لكن كيف تعرف إلى أين نذهب؟ |
Ülkemizi yeniden inşa etmek istiyorduk, beş yıllık planlarımız vardı. | Open Subtitles | كنا نرغب في إعادة بناء بلدنا وكانت لدينا خطط خمسية |
Etmiş olmalı. Bütün her şeyi son ayrıntısına kadar planlamış. | Open Subtitles | حسنا، بالتأكيد قد فعل لقد خطط لكل هذا بكل تفاصيله |
Bu sabaha kadar planımız yoktu. | Open Subtitles | حسناً , حتي صباح اليوم لم يكن لدينا أي خطط |
Öyleyse neden bir tasdikli planınız olmadan hâlâ inşaata devam ediyorsunuz? | Open Subtitles | اذا لما ما زلت مستمر بالبناء من دون خطط معتمدة ؟ |
Bazı planlarınız var, taşınmak için işler yolunda gidecek mi gitmeyecek mi tarzında. | TED | أعتقد أنك تبحثين عن خطط سواء كانت ستترتب الأمور أم لا لتخرجي |
İki tane kamu altyapı planını tamamladı. | TED | أنهت اثنين من خطط المجتمع المحلي المرتبطة بالبنيات التحتية. |