| Şam'a gittik. İbrahim ile ilgili uzun bir tarihe sahip olan şehre | TED | ومن ثم ذهبنا الى دمشق والتي لديها تاريخ عريق متعلق بالنبي إبراهيم |
| Böylece, geriye gittik ve arabalar gelişmeden önceki büyük şehirlere bakmaya başladık. | TED | لذلك فقد ذهبنا مرة أخرى ونظرنا للمدن الكبيرة التي نشأت قبل السيارات. |
| " -Umarım beni yanlış anlamazsın, ama beraber Gidelim mi?" | Open Subtitles | أرجو ألا تحسب ذلك وقاحة مني، لكن هلا ذهبنا معاً؟ |
| Bununla ilgili konuşmak için yanına gitmiştik ki aniden kuramı çürüttü. | TED | هكذا ذهبنا للتحدث معه حول هذا الموضوع وعلى الفور، أسقط النظرية |
| Baska bir yere gidersek, farkli olacak. Belki ayni tatta bile olmayacak. | Open Subtitles | إن ذهبنا إلى مكان آخر، سيكون مغايراً ولكن ربما ليس بنفس الجودة. |
| gittiğimiz her yerde karşılaşırız. Maine'den California'ya kadar her yerde vardır. Bu bitkiyi seviyoruz. | TED | أينما ذهبنا نجدها. إنها في كل مكان، من ماين و على طول الطريق إلى كاليفورنيا. |
| Bu adamların operasyonlarını nasıl paraya çevirebildikleri ile ilgili bir örnek. INTERPOL'e gidip sayfalara baktığımız ve aranan kişileri arıyoruz. | TED | مثال على كيف يستطيع هؤلاء الاشخاص تنفيذ عملياتهم ذهبنا و اخذنا نظرة على صفحات الانتربول و بحثنا عن اشخاص مطلوبين |
| Camiye mi gittik yoksa riske girmeyip evde mi kaldık? | TED | هل ذهبنا إلى المسجد أم آثرنا السلامة ومكثنا في بيوتنا؟ |
| Eve gittik ve ben plağın iki yüzünü de yarım saatte öğrendim. | Open Subtitles | اه، نعم. ذهبنا إلى البيت و تدربت على الأغنية لمدة ساعة ونصف |
| Her oyundan sonra olduğu gibi kutlama için yemek salonuna gittik. | Open Subtitles | وكما كنا نفعل بعد أي مباراة ، ذهبنا لصالة الطعام لنحتفل |
| Giggles'a gittik, ve en önde oturduk... ve komedyenleri sıkıştırdık. | Open Subtitles | لقد ذهبنا إلى مسرح جيجلز وجلسنا فى المقدمة وضايقنا الممثلين |
| Çok şirin küçük bir italyan restoranına gittik, servisi harikaydı... | Open Subtitles | لقد ذهبنا الى ذلك المطعم الايطالي الرائع الخدمة كانت جيدة |
| Biliyor musun, Los Angeles'a gittik ve sonra da Las Vegas'a. | Open Subtitles | نحن ذهبنا الى لوس انجلوس ومن ثم ذهبنا الى لاس فيجاس |
| Dijital kameralarımızı nereye gidersek Gidelim yanımıza almayı unutmuş olabiliriz, ama çok azımız telefonlarımızı unuturuz. | TED | قد نغفل عن حمل كاميراتنا الرقمية معنا أينما ذهبنا ،لكن الأقلية القليلة منا تنسى حمل هواتفها |
| Şunu söyleyebilirim ki, Holmes'ün bakışlarını incelediğimde Biz nereye gidersek Gidelim o inatla bizim adımlarımızı takip eden tehlikeden uzaklaşamayacağımız endişesi anlaşılyordu. | Open Subtitles | استطيع القول بانه بفحصه الدقيق لكل وجه بانه كان مقتنعا,بانه اينما ذهبنا لن نبتعد عن الخطر |
| Bir gece onunla sinemaya gitmiştik, bir oğlanla buluştu, siz bilmiyordunuz. | Open Subtitles | بتلك الليلة عندما ذهبنا للسينما، هي إلتقت بفتى. لم تعرفي ذلك. |
| Yo, yo, yo, bekle. Bu herifi tanıyorum. Liseye beraber gitmiştik. | Open Subtitles | لا، لا، لا، تمهل، أعرف هذا الرجل ذهبنا لنفس المدرسة الثانوية |
| Eğer oraya gidersek, o kokuşmuşlardan çok daha ateşli piliçlerle tanışabiliriz... | Open Subtitles | ان ذهبنا الى هناك سنقابل فتيات جميلات لايمكن مقارنتهم بهذه الفتيات |
| gittiğimiz her yerde, insanların sadece tekerlekli iskemlede zavallı bir kız gördüğünü fark ettim. | TED | وفي كل مكان ذهبنا إليه أدركت أن الناس يرون فقط فتاة مملة على كرسي متحرك |
| Hillary, Declan, Amanda ve ben bir bara gidip bir kavgaya karıştık. | Open Subtitles | هيلاري , داكلين , أماندا وأنا ذهبنا إلى حانة ووقعنا في شجار |
| Bu beni mahkum etti ve böylece dışarı çıktık. | TED | الأمر الذي أدانني وبناء عليه ذهبنا للخارج. |
| Eğer hepimiz inersek, korkup, Biz daha yanına yaklaşamadan kaçacaktır. | Open Subtitles | إذا ذهبنا كلنا، سنخيفه وهو الذى سيَتْركُنا قَبْلَ أَنْ نَصِلُ |
| Geçen sene kayak yapmaya gittiğimizde hiçbir şeyi kırmamama ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن العام الماضى عندما ذهبنا للتزلج ولم أكسر أى شىء؟ |
| Etta, sen, ben, yaz tatiline Denver'a gittiğimizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر عندما ذهبنا مع إيتا لديينفر فى أجازة ؟ |
| Şimdi gitsek bile, sahile varmak için çok geç kalacağız. | Open Subtitles | حتى لو ذهبنا الأن , سنكون قد تأخرنا على الشاطئ |
| Evet, seninle konuşacak çok şeyimiz varmış. Odana gidebilir miyiz? | Open Subtitles | نعم، لدينا أمور كثيرة لنتكلم عنها هلا ذهبنا إلى غرفتك؟ |
| Oraya gidiyoruz. Mısırlar büyümüş oluyor ocaklar yanıyor ama ortalıkta kimse olmuyor. | Open Subtitles | ذهبنا هناك وجدنا الذرة تنمو و توجد نيران بالمواقد و لا يوجد أحد |
| Paramız olsa zaten, normal bir hastaneye giderdik. | Open Subtitles | لو كان بإمكاننا الدفع، لكنا ذهبنا إلى مستشفى طبيعي. |
| birlikte oraya dört günlüğüne kampa gittik. | TED | ذهبنا معاً للتخييم هناك لمدة أربعة أيام. |