Acıbadem kurabiyeleri, Sade, Karl Rove. | Open Subtitles | حلوى الماكرونز .. ساديه.. كارل روف |
Casusun kimliğini açıklaması için Rove'a baskı kurmakta kullandım. | Open Subtitles | استخدمتها لأضغط على روف ليكشف الجاسوس |
Bunu gördün mü Rufe? | Open Subtitles | أرأيت ذلك يا روف ؟ |
Alınma, Rufe. | Open Subtitles | لا أقصد الإساءة يا روف |
Dr. Donald Rofe, Devlet Zihin Sağlığı Bürosu Yöneticisi yarın onunla görüşecek. | Open Subtitles | الطبيب (دونالد روف)، مُدير مكتب الولاية للصحة العقلية سيجتمِع معها غداً |
- En azından o hazır. - Hadi ama Ruf. | Open Subtitles | أو على الأقل (سيسيل) هنا - (مهلًا، إهدأ (روف - |
Red Roof Oteli'ndeki sıcak küvette... | Open Subtitles | في حوض الاستحمام الحار في استراحة ريد روف |
Ruff ruff bir çiftlikte yaşamaya gitti. | Open Subtitles | الكلب "روف روف" ذهب ليعيش في مزرعة |
Karl Rove da dahil, Güney Stratejisini bir sonraki aşamaya getirdi ki bu da bizi din yönünden kutuplara ayırdı. | Open Subtitles | (كارل روف) الذي جعل من تحالف الجنوب يقفز خطوة للأمام و ذلك بتفريقنا دينياً |
Rove beni bazı gerçekliklerle vurdu. | Open Subtitles | روف نبهني إلى حقيقة صائبة |
Bu, Karl Rove'dan öğrendiğim küçük bir şey. | Open Subtitles | هذا بعض الشيء الذي تعلمته من "كار روف" |
Bu işin sonunda Karl Rove'un elleri kelepçeli şekilde Beyaz Saray'dan karga tulumba çıkarıldığını görüp görmeyeceğimizi merakla bekliyorum. | Open Subtitles | نهاية اليوم هو إهتمامي الشديد (سواءً سنرى أو لن نرى (كارل روف "و هو يزحف من "البيت الأبيض مكبلاً بالأصفاد |
Rufe kardeş ziyaretine geldi. | Open Subtitles | أتى أخي روف لزيارتك |
Rufe kardeş seni görmek istiyor. | Open Subtitles | يريد أخي روف أن يراك |
Rufe, kendini onların yerine koymaya çalış. | Open Subtitles | ، "أنظر، "روف . حاول أن تفكر بعقولهم |
Bunun için bana yardım etmek zorunda kalacaksın, Rufe. | Open Subtitles | "يجب أن تساعدنى , "روف |
Az önce Don Rofe ile görüştüm, bana Cyril O'Reily'ye ECT uygulayacaklarını söylediler. | Open Subtitles | لقد انتهيتُ للتو من الاجتماع معَ (دون روف) و الذي أخبرني أنهُم سيقومون بعلاج (سيريل أورايلي) بالصدمات الكهربائية |
Rofe'un da basitçe söylediği gibi | Open Subtitles | أوضحَ (روف) ببلاغَة |
Ya da burada en azından cecil olduğunu. - Hey, Ruf, hadi. | Open Subtitles | أو على الأقل (سيسيل) هنا - (مهلًا، إهدأ (روف - |
Buraya gel Roof. | Open Subtitles | تعال هنا، روف. |
Peki Ruff Ruff'a gerçekte ne oldu ? | Open Subtitles | ماالذي حدث لـ"روف روف"؟ |
Eğer orada ölseydin Burov hala hayatta olurdu. | Open Subtitles | -إذا متت هناك ، كان (بو روف) لايزال حياً |