Ama ilanınızda ölülerle iletişim kurduğunuz yazıyordu. Nerede, ne Zaman olmuşsa olsun. | Open Subtitles | ولكنّ إعلانكَ نصّ على أنّ بوسعكَ الاتصال بالموتى في أيّ زمان ومكان |
Uzay zamana, Zaman da uzaya dönüşerek ikisi birlikte silindirin etrafında bükülüyorlar. | Open Subtitles | يتحوَّل المكان إلى زمان والزمان إلى مكان فيما يلْتَف الاثنان حول الاسطوانة |
Her Zaman meyve sularının harika olduğundan bahsederim. Ne düşünüyorlar ki? | Open Subtitles | من زمان بحب العصير هم فاكرين نفسهم مين ولاد المتناكة دول |
eski günlerdeki gibi yerinden kalkıp kanal değiştirmek nasıldı? | Open Subtitles | ما الذي حصل لأيام زمان عندما كان علينا أن ننهض من أماكننا لنغير المحطه؟ |
Ve başka bir zamanda, başka bir yerde, daha fazlası da olabilir. | Open Subtitles | وفي زمان آخر ومكان آخر، لكان من الممكن أن يصبح شيء أكبر |
Her işin bir yeri ve zamanı vardır. Bu gece şunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنت تعلمين بأن هناك زمان ومكان للعمل والليلة أريد القول فقط بأن |
Herkes Kur'an'ın tüm zamanlar ve mekanlar için | TED | الكل يؤمن بان القرآن صالح لكل زمان و مكان |
-Red, sen uzun zamandır avlanmıyorsun, şu kazadan beridir. | Open Subtitles | اوه ،احمر انت لم تدهب للصيد من زمان. ليس بعد الحادثة. |
10 yaşında Zaman Efendileri'yle dolu bir evde mutlu mesut yaşayabiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني التعامل بسعادة مع منزل مليء بسادة زمان عمرهم 10 سنوات |
Eylem önceden kaydedilmiş ve sizden uzakta bir Zaman ve mekanda gerçekleştiğinde bunu izlemek pasif bir aktivite gibi görünür. | TED | وعندما يتم تسجيل العمل مسبقا ويعرض في مكان و زمان بعيد، تبدو مشاهدته وكأنه نشاط سلبي. |
Yalnızca ne Zaman bebeğiniz olacağını değil, bebeğin nerede ve ne Zaman dölleneceğini de ayırdınız. | TED | اذاً أنت لم تتحكم فقط في موعد ولادة طفلك لكنك أيضاً فصلت بين مكان و زمان الاخصاب |
Hiçbir Zaman, hiçbir yerde. Büyütmeyin. Bırakın şahinler yesin. | Open Subtitles | في أي زمان و أي مكان, الأمر تافه دع الصقور تقتات بها |
Araştırıp durmak nedir diye krallık, nedir devlet ödevi gün niçin gün, gece niçin gece, Zaman niçin Zaman boşa harcamak olur günü, geceyi, zamanı. | Open Subtitles | ومعنى الواجب ولماذا كان النهار نهار واليل ليل والزمان زمان ليس يجدي شيئا سوى اضاعة النهار والليل والزمان |
Başka Zaman, başka mekan... Ama çok geç. | Open Subtitles | .. لو أننا في زمان آخر مكان اخر لكن فات الآوان |
Düşmanın başında Şahsenem'in ve eski eşinizin olduğuna dair raporlar geldi. | Open Subtitles | لدينا تقارير بأن الجيش .. يتم قيادته بواسطة شاه زمان و السلطانه السابقه |
İlk kez Reuben ile tanıştığımda eski çiftçinin olduğu yerde krupiye oyununda kandırılırken bana bakmış ve kahvaltı ısmarlamıştı. | Open Subtitles | قابلته لأول مرة عندما ضبطتني أغش في لعبة ورق زمان فدعانى على الأفطار |
İlk kez Reuben ile tanıştığımda eski çiftçinin olduğu yerde krupiye oyununda kandırılırken bana bakmış ve kahvaltı ısmarlamıştı. | Open Subtitles | قابلته لأول مرة عندما ضبطتني أغش في لعبة ورق زمان فدعانى على الأفطار |
Onu ölümsüz kılan bir yer veya zamanda olduğuna inanıyor olabilir. | Open Subtitles | قد يكون يظن أنه في مكان و زمان يجعلانه لا يقهر |
Bunların sadece bir kez, belirli bir yerde ve zamanda olduğuna inanır gibi yapalım | Open Subtitles | إنّا لنحسب أن ذلك الأمر يحدّه زمان ومكان، |
Nezaket ile adaletin bir yeri ve zamanı olabilir ama bu kesinlikle değil. | Open Subtitles | قد يكون هناك زمان ومكان للطيبة والعطف، لكن لا هذا الزمان ولا المكان. |
Güzel çünkü her şeyin bir yeri ve zamanı var ve şimdi iş yapma zamanı. | Open Subtitles | جيد، لأن هناك زمان و مكان لكل شيء وهذا زمن و مكان العمل |
Biliyor musun bir zamanlar senden bu kelimeleri duymak dünyadaki tek istediğim şeydi. | Open Subtitles | أتعلم، مرّ عليّ زمان كانت كلماتك هي الشيء الوحيد الذي أردتُ سماعهُ. |
Şehirde bir yer tutacağım. Her şey hazır. Bunu uzun zamandır istiyordum. | Open Subtitles | لدى مكان فى المدينة انة شىء اعددت لة مسبقا واردت فعل من زمان |
Bir kez. Yeni tanıştık, zaten. Tanımak için zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | مرة لكن لا أعرفها من زمان لابد من الوقت لأتعرف عليها |
Google Zamanında aşağı yukarı herkes bir portal olmaya çalışıyordu. | TED | أي شخص آخر في زمان جوجل قل او كثر كان يحاول ان يكون بوابة نعم ، هذه وظيفة بحث |
Şansımıza kendimiz hakkında bilgileri yakalamada iyi olduğumuz bir zamandayız. | TED | و لحسن الحظ لنا، نحن نعيش في زمان و نحن بشكل لا يصدق جيدين في التقاط معلومات عن انفسنا |