ويكيبيديا

    "زمان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Zaman
        
    • eski
        
    • zamanda
        
    • zamanı
        
    • zamanlar
        
    • zamandır
        
    • zamana
        
    • Zamanında
        
    • zamandayız
        
    • zamanımızdaki
        
    Ama ilanınızda ölülerle iletişim kurduğunuz yazıyordu. Nerede, ne Zaman olmuşsa olsun. Open Subtitles ولكنّ إعلانكَ نصّ على أنّ بوسعكَ الاتصال بالموتى في أيّ زمان ومكان
    Uzay zamana, Zaman da uzaya dönüşerek ikisi birlikte silindirin etrafında bükülüyorlar. Open Subtitles يتحوَّل المكان إلى زمان والزمان إلى مكان فيما يلْتَف الاثنان حول الاسطوانة
    Her Zaman meyve sularının harika olduğundan bahsederim. Ne düşünüyorlar ki? Open Subtitles من زمان بحب العصير هم فاكرين نفسهم مين ولاد المتناكة دول
    eski günlerdeki gibi yerinden kalkıp kanal değiştirmek nasıldı? Open Subtitles ما الذي حصل لأيام زمان عندما كان علينا أن ننهض من أماكننا لنغير المحطه؟
    Ve başka bir zamanda, başka bir yerde, daha fazlası da olabilir. Open Subtitles وفي زمان آخر ومكان آخر، لكان من الممكن أن يصبح شيء أكبر
    Her işin bir yeri ve zamanı vardır. Bu gece şunu söyleyebilirim. Open Subtitles أنت تعلمين بأن هناك زمان ومكان للعمل والليلة أريد القول فقط بأن
    Herkes Kur'an'ın tüm zamanlar ve mekanlar için TED الكل يؤمن بان القرآن صالح لكل زمان و مكان
    -Red, sen uzun zamandır avlanmıyorsun, şu kazadan beridir. Open Subtitles اوه ،احمر انت لم تدهب للصيد من زمان. ليس بعد الحادثة.
    10 yaşında Zaman Efendileri'yle dolu bir evde mutlu mesut yaşayabiliyorum. Open Subtitles يمكنني التعامل بسعادة مع منزل مليء بسادة زمان عمرهم 10 سنوات
    Eylem önceden kaydedilmiş ve sizden uzakta bir Zaman ve mekanda gerçekleştiğinde bunu izlemek pasif bir aktivite gibi görünür. TED وعندما يتم تسجيل العمل مسبقا ويعرض في مكان و زمان بعيد، تبدو مشاهدته وكأنه نشاط سلبي.
    Yalnızca ne Zaman bebeğiniz olacağını değil, bebeğin nerede ve ne Zaman dölleneceğini de ayırdınız. TED اذاً أنت لم تتحكم فقط في موعد ولادة طفلك لكنك أيضاً فصلت بين مكان و زمان الاخصاب
    Hiçbir Zaman, hiçbir yerde. Büyütmeyin. Bırakın şahinler yesin. Open Subtitles في أي زمان و أي مكان, الأمر تافه دع الصقور تقتات بها
    Araştırıp durmak nedir diye krallık, nedir devlet ödevi gün niçin gün, gece niçin gece, Zaman niçin Zaman boşa harcamak olur günü, geceyi, zamanı. Open Subtitles ومعنى الواجب ولماذا كان النهار نهار واليل ليل والزمان زمان ليس يجدي شيئا سوى اضاعة النهار والليل والزمان
    Başka Zaman, başka mekan... Ama çok geç. Open Subtitles .. لو أننا في زمان آخر مكان اخر لكن فات الآوان
    Düşmanın başında Şahsenem'in ve eski eşinizin olduğuna dair raporlar geldi. Open Subtitles لدينا تقارير بأن الجيش .. يتم قيادته بواسطة شاه زمان و السلطانه السابقه
    İlk kez Reuben ile tanıştığımda eski çiftçinin olduğu yerde krupiye oyununda kandırılırken bana bakmış ve kahvaltı ısmarlamıştı. Open Subtitles قابلته لأول مرة عندما ضبطتني أغش في لعبة ورق زمان فدعانى على الأفطار
    İlk kez Reuben ile tanıştığımda eski çiftçinin olduğu yerde krupiye oyununda kandırılırken bana bakmış ve kahvaltı ısmarlamıştı. Open Subtitles قابلته لأول مرة عندما ضبطتني أغش في لعبة ورق زمان فدعانى على الأفطار
    Onu ölümsüz kılan bir yer veya zamanda olduğuna inanıyor olabilir. Open Subtitles قد يكون يظن أنه في مكان و زمان يجعلانه لا يقهر
    Bunların sadece bir kez, belirli bir yerde ve zamanda olduğuna inanır gibi yapalım Open Subtitles إنّا لنحسب أن ذلك الأمر يحدّه زمان ومكان،‏
    Nezaket ile adaletin bir yeri ve zamanı olabilir ama bu kesinlikle değil. Open Subtitles قد يكون هناك زمان ومكان للطيبة والعطف، لكن لا هذا الزمان ولا المكان.
    Güzel çünkü her şeyin bir yeri ve zamanı var ve şimdi iş yapma zamanı. Open Subtitles جيد، لأن هناك زمان و مكان لكل شيء وهذا زمن و مكان العمل
    Biliyor musun bir zamanlar senden bu kelimeleri duymak dünyadaki tek istediğim şeydi. Open Subtitles أتعلم، مرّ عليّ زمان كانت كلماتك هي الشيء الوحيد الذي أردتُ سماعهُ.
    Şehirde bir yer tutacağım. Her şey hazır. Bunu uzun zamandır istiyordum. Open Subtitles لدى مكان فى المدينة انة شىء اعددت لة مسبقا واردت فعل من زمان
    Bir kez. Yeni tanıştık, zaten. Tanımak için zamana ihtiyacım var. Open Subtitles مرة لكن لا أعرفها من زمان لابد من الوقت لأتعرف عليها
    Google Zamanında aşağı yukarı herkes bir portal olmaya çalışıyordu. TED أي شخص آخر في زمان جوجل قل او كثر كان يحاول ان يكون بوابة نعم ، هذه وظيفة بحث
    Şansımıza kendimiz hakkında bilgileri yakalamada iyi olduğumuz bir zamandayız. TED و لحسن الحظ لنا، نحن نعيش في زمان و نحن بشكل لا يصدق جيدين في التقاط معلومات عن انفسنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد