ويكيبيديا

    "سألني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istedi
        
    • benden
        
    • sormuştu
        
    • diye sordu
        
    • bana sordu
        
    • sorarsa
        
    • teklif
        
    • istediğini
        
    • soru sordu
        
    • sorunca
        
    • soruyor
        
    • soracak
        
    • soran
        
    • söyledi
        
    • sordular
        
    Bebeğimi sordu, kız mı erkek mi olacağını bilmek istedi. Open Subtitles سألني عن الطفل وإذا ما كنت أريد ولدا أم بنتا
    benden denememi istedi, çok abartılı bir şey olup olmadığını bilmek için. Open Subtitles لذا, سألني أن أجربها لأنه يحتاج أن يعرف إن كانت مبالغة فيها
    RS: Dönüp dolaşıp hep aynı sorunun farklı türlerine geliyorum, bu soruyu oğlum bana üç yaşındayken sormuştu. TED ريكاردو: دائما ما أعود الى الاختلافات في السؤال الذي سألني له ابني عندما كان في الثالثة.
    İşimi ve senaristler odasından ne haberler var diye sordu. Open Subtitles سألني عن وظيفتي و ما كان يحدث في غرفة الكتّاب
    Elbette. bana sordu da ondan. Saati arızalanmış. Open Subtitles بالطبع لأنه سألني وكان هناك مشكلة في ساعته
    Başkası sorarsa inkâr ederim ama yaptığın şeyi takdir ediyorum. Open Subtitles أنظر, سأنكر لو سألني أحد, لكنك قمت بأمر جيد فعلاً
    Benim yürütmemi istedi çünkü Wade ile olan arkadaşlığı engel oluşturuyor. Open Subtitles لقد سألني ان أترأس القضية لان صداقته مع ويد تسبب عائق
    O benden kendisi gidince sana bakmamı istedi, şimdi ben de aynısını yapıyorum. Open Subtitles سألني لمشاهدة على مدى لكم عندما يرحل، وهذا هو بالضبط ما أفعله الآن.
    Benimle dans etmek istedi. Nasıl reddedebilirdim? Open Subtitles لقد سألني لكي نرقص سوياً كيف يمكن أن أرفضة؟
    Balayı için... 500 dolar kadar borç istedi benden. Open Subtitles ليقضي شهر العسل سألني إذا أمكنني إقراضه 500 دولار
    benden bu iyiliği yapmamı istediği. Her şeyi açıklayan bir mektup verdi. Open Subtitles لقد سألني ان اصنع لة معروفا و اعطاني خطاب يشرح فية كل شيئ
    Büyükbabam bir keresinde yaşayıp yaşamamak umurumda mı diye sormuştu. Open Subtitles كان جدي قد سألني مرة إن كنت أكترث سواء عشت أم مت
    Soruyorum çünkü bugün Bölge Savcısı bana sormuştu ve ben hiçbir şey bilmediğimi fark ettim. Open Subtitles إنَّ سبب سؤالي هو، عندما أتى المُدَّعي العام للتحقيقات اليوم، لقد سألني عن هذا وأنا لا أعرف أي شيء بالفعل
    Müdür bana: "Bütün bu soruları neden soruyorsun" diye sordu. TED عندها سألني المدير، لماذا تطرحين كل هذه الأسئلة؟
    Birisi bana sordu Phil, herhangi biryere gidebilseydiniz nereyi seçerdiniz? Open Subtitles سألني أحدهم: "فيل، ما هو المكان الذي تفضل الذهاب إليه؟"
    Eğer birisi bana sorarsa, seni tanımadığımı söylerim. Anlaşıldı mı? Open Subtitles إن سألني أحد، فأنا لم أسمع بكِ من قبل، مفهوم؟
    Ve bana evlenme teklif edene kadar, onun beni önemsediğini paramı önemsemediğini inanıyor diye uzun süredir kendime yalan söylüyordum. Open Subtitles وبالوقت الذي سألني فيه ان اتزوجه كذبت على نفسي في الداخل لفتره طويله باعتقادي انه كان يهتم لي وليس المال.
    Bu haftaki programının bir kopyasını almak istediğini söyledi. Open Subtitles سألني الليلة الماضية إن كانَ يُمكنني إحضار نسخة من جدول دوامك لهذا لأسبوع
    Bir gün, durup dururken bir öğrenci beni aradı ve basit ama derin bir soru sordu. TED في أحد الأيّام، تلقّيت مكالمة غير متوقّعة من طالب، سألني سؤالاً بسيطا جدّا ولكنه عميق.
    Gardiyan bana patlayıcı sorunca resim tamamen aklımdan çıktı gitti. Open Subtitles سألني الحارس عن المتفجرات فنسيت تماماً أمر اللوحة.
    Bu hale senin yüzünden geldim. Bana baskı yapıyorlar. Kiminle konuşsam seni tanıyıp tanımadığımı soruyor. Open Subtitles أنا,أنا ما كنت في هذا الموقف لولا أنك لفت نظر الشرطة نحوي,كلما قابلت احداً سألني إذا كنت أعرفك
    Bana kimse bir şey soracak olursa hiçbir şey görmedim. Open Subtitles .. إذا سألني أحد عن ذلك ا لمكان فلن أتفوه بشيء
    Sonra, bana vize konusunda sıkıntı olup olmadığını soran İçişleri Bakanlığı'ndaki arkadaşını aradı. Open Subtitles وثم أتصل بصديقه في وزارة الداخلية الذي .سألني إذا كانت لديكِ مشكلة بالتأشيرة
    Eğer istersem artıkları yemek için tabakları bekleyebileceğimi söyledi. Open Subtitles و سألني لو أردت أن يدرج اسمي على قائمة الإنتظار في العشاء
    İnsanlar bana tüm bu olan şeyler içinde en iyi kısmının ne olduğunu sordular yüksek irtifa tıbbı, çevresel sistemler, balon ve paraşüt teknolojisi ve meteoroloji konusunun en iyi uzmanlarıyla çalışmak bir şans idi TED سألني الناس عن الجزء المفضل لدي من كل هذا، وقد كانت الفرصة التي أُتيحت لي للعمل مع أفضل الخبراء في مجال الرصد الجوي وركوب المنطاد وتقنيات الهبوط بالمظلة والنظام البيئي و أطباء ذوي كفاءة عالية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد