Bence Sad'yi yarım kalan işi bitirsin diye gönderdin. | Open Subtitles | أعتقد السبب لإرسالك "ساد" هو لشدّ كلّ لأطراف السائبة. |
Sad Hill'de. | Open Subtitles | التي في ساد هيل |
Sad Hill Mezarlığı. Tamamdır. | Open Subtitles | مقبرة ساد هيل حسناً |
Tutku ama sadece Marquis de Sade'a uyan bir tarzda. | Open Subtitles | عاطفة ، نعم ، و لكن فقط من وجهة نظر الماركيز دو ساد الموقر |
Marquis de Sade'i solduracak kadar, limanın fahişelerini utandıracak kadar, yankıları merhamet için bağırtacak kadar, Jericho'nun duvarlarını titretecek kadar seveceğim seni. | Open Subtitles | ♪ لجعل ماركيز دي ساد يتلاشى ♪ ♪ لجعل عاهرات الميناء خجولات ♪ ♪ لجعلها تصرخ من كل هذه الفوضى ♪ |
Mantığın her zaman galip geldiğini düşünmek isterim. | Open Subtitles | أحب دائما ان اتذكر انه ساد المنطق في النهاية |
- SadTech, 1 numaralı alana. - Garza onu oraya götürür mü? | Open Subtitles | ساد تك ، الموقع الأول هل جارزا ستأخذه الى هناك ؟ |
dedim. Bir sessizlik oldu. Sonunda en gözde öğrencim, direk gözlerimin içine baktı ve | TED | و ساد الصمت. ثم تتجاوب طالبتي المفضلة و تنظر مباشرة إلى عيني |
Mezarlığın ismi Sad Hill. | Open Subtitles | .... اسم المقبرة ساد هيل والآن دورك |
Sad askeri prensiplere göre operasyonlarını yürütür. | Open Subtitles | عمليات "ساد" تحت قواعد شبه عسكرية |
Sad ekipleri hedeflerin kaçmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | فرق "ساد" لا تدعوا الأهداف تهرب. |
İlk şarkı, "Sad Wings of Destiny" albümünden. | Open Subtitles | الأغنية الأولى لـ ساد وسنغ اوف ديستن"." |
Hemen Sad'yi gönder. Sad mi? | Open Subtitles | أرسل فرقة "ساد" الآن. |
Basit bir gangsteri tutuklamak için Sad mi geldi? | Open Subtitles | لكن "ساد"؟ لإعتقال شرير ساذج؟ |
Sad Hill Mezarlığı'na. | Open Subtitles | مقبرة ساد هيل |
Novi Sad'da. | Open Subtitles | في نوفي ساد. |
Marquis de Sade'nin işi gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يوحي بأنها من كتابة الماركيز دو ساد |
En azından, Marquis de Sade'yi tedavi ettirin, | Open Subtitles | لكن بدلاً من ذلك عالج الماركيز دو ساد |
Bu sayede Marquis De Sade'nin "kaprislerimi tatmin etmeme vesileler" sözünü de alıntılayabiliyorum. | Open Subtitles | "و بأنّني أمتلك "وسائل لإرضاء أهوائي "مقتبس من "الماركيز دي ساد |
Herhangi bir mahkemede galip gelen şey, iki uydurma hikâyeden en aşağı ortak paydaya, en mantıklı gelen hikâyedir. | Open Subtitles | ما ساد في المحكمة هو أي من القصتين الخياليتين يصنع حس مادي إلى القاسم المشترك الأدنى |
- Nihayet sağduyu galip geldi. | Open Subtitles | الحمد لله, واخيرًا ساد .التفكير السليم |
SadTech'in en son ve en harika yeni proje liderine bakıyorsun şu an. | Open Subtitles | أنتِ تنظرين لقائد أجدد وأعظم مشروع لـــ "ساد" للتقنية |
Ardından kat'i bir sessizlik oldu. Şok olmuştuk. | Open Subtitles | ثم ساد صمت مطلق لدقيقة تجمدنا فيها من الصدمة |