Lütfen, Bayan McCallum'ın eve gitmesine yardım et. Araba kullanacak halde değil. Tabii. | Open Subtitles | ارجوك ساعد السيدة ماكولم للذهاب الى البيت انها ليست على مايرام لكى تقود |
Şimdi CIA'deki arkadaşlarının yanına dönüp boşa aranmalarına yardım et. | Open Subtitles | و الآن ، عد و ساعد زملاءك بشأن مطاردتهم الوهميّة |
Tamam beyler, adamı duydunuz mu, güzel, Marcus, doktora yardım et. | Open Subtitles | حسنا يا رجال لقد سمعتموه ؟ جيد ؟ ماركوس ساعد الطبيب |
Ve devamında, çalışanlarının her birine şunu söylediler: "Yapabilirseniz, bu toplulukların büyümesine yardım edin ve alanlarına bakmalarına yardım edin." | TED | وسيقولون لكل شخص من قواهم العاملة، إذا كنت تستطيع، ساعد هذه المجتمعات على النمو، وساعدهم في الحفاظ على مساحاتهم. |
Türkiye'deki üslerimizden birindeki çalıntı silahlar bölümüne girilmesine yardım etmiş. | Open Subtitles | ساعد فى اقتحام حلقة الاسلحة المفقودة من احد قواعدنا بتركيا |
Sen burada kal. Ötekilerin çıkmalarına yardım et. Nereye gittiklerine bakayım. | Open Subtitles | ابق هنا و ساعد الاخرين سأرى الى أين يذهبون ؟ |
Kadına eşyaları taşımasında yardım et. | Open Subtitles | ساعد المرأة في نقل الاغراض, وكن لطيفا معها. |
Gringo'yu dağlara çıkarmak için katırları yüklemede kıza yardım et. | Open Subtitles | إذهب ساعد الفتاة و أعدوا البغال ـ ـ ـ ـ ـ ـ لنأخذ الرجل إلى الجبال |
Dengeyi sağlamak için, tetiği çekerek yardım et. | Open Subtitles | ساعد على إبقاء الموازنة بسحب الزناد. تريدني أن أصيب الطباخ؟ |
-Sen giy şu lanet şeyi. Hank, Lars'a yardım et olur mu? | Open Subtitles | فقط ضع هذا الشيء اللعين عليك هانك، ساعد لارس، هل تفعل؟ |
-Sen giy şu lanet şeyi. Hank, Lars'a yardım et olur mu? | Open Subtitles | فقط ضع هذا الشيء اللعين عليك هانك، ساعد لارس، هل تفعل؟ |
Junior, gel... gel de, kardeşinin altını değiştirmesi için annene yardım et. | Open Subtitles | يا صغير ، تعال ، تعال و ساعد أمك في تغيير حفاض أخيك |
Dube. Gregoire'ın minibüsü boşaltmasına yardım et lütfen. Teşekkürler. | Open Subtitles | دوبي, أرجوك ساعد جريجوا لإفْراغ الشاحنة, شكراً لك |
Matt, siz gemide kalın ve uçuş operasyonlarında Murray'e yardım edin. | Open Subtitles | مات , من الافضل ان تبقى على متن الحامله ساعد موراى فى عمليات القتال |
Çek defterlerinizi çıkarın ve Şeytan'ın ademoğlunun yüzüne yapışmış çamurunu temizlemeye yardım edin. | Open Subtitles | لذا اخْرجُ دفترُ شيكاتك و ساعد في ان تمسح قبضةَ الشيطانِ المخاطيّةِ مِنْ علي الوجوهِ البشريةِ. |
Sahneyi alanın ortasına kaydırmaya yardım etmiş, bunları ortada bırakarak. | Open Subtitles | ساعد في نقل المنصة إلى منتصف الصالة كاشفة ً هذه |
Bu Tarikat'ın, insanların ölüm korkusundan kurtulmalarına yardım ettiğini ve çok ilginç bir biçimde Hıristiyanlığa zemin hazırladığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم بأن النظام الديني ساعد على تحرر الناس من الخوف من الموت والأكثر اهمية, تجهيز العالم إلى المسيحية |
İmdat! | Open Subtitles | ساعد |
Bu bina içindeki bazı havalandırma sistemlerinin tasarlanmasında yardımcı oldu. | TED | ساعد قليلاً بتصميم وحدة تدبير الهواء في هذا المبنى و الطريقة التي كانت في التهوية |
Parçacık Hızlandırıcının yapılmasına bizzat yardım etmişti patladığında o da bundan etkilenmişti. | Open Subtitles | لقد ساعد في الواقع على بناء المسرع الجزيئي وعند انفجاره تأثر أيضاً |
Auruo Bossard. Öldürdüğü Dev sayısı 39. Öldürülmesine yardım ettiği ise 9. | Open Subtitles | .أوريو بوزارد، أطاح بتسعٍ و ثلاثين عملاقًا، و ساعد بقتل تسعة آخرين |
Polonya'nın eğitiminde köklü bir iyileştirme okullar arasındaki farklılıkların azalmasını en başarısız okulların gidişatı tersine çevirip bir dönemden biraz fazla sürede performanslarını artırmasını sağladı. | TED | ساعد فحص وإصلاح شاملللنظام التعليمي البولندي من التقليل بشكل كبيرمن التفاوت بين المدارس، ومساعدة العديد من المدارسضعيفة الكفاءة، والرفع من الكفاءة تزيد عننصف سنة دراسية. |
Kardeş Boulton, Kardeş Jackson'a atları bağlamalarında yardımcı ol. | Open Subtitles | الاخ بولتون ساعد الاخ جاكسون بالعناية بامتعتهم |
Yaz geldiğinde, kurdun aşırı soğukta hayatta kalmasını sağlayan kalın kürkü rahatsızlık vermeye başlar. | Open Subtitles | عندما يحلّ الصيف، فإن الفراء السّميك الذي ساعد الذئب على تحمّل البرودة القارسة |
Okulun işleyişine yardımcı olun ki, okul da size yardımcı olsun. | Open Subtitles | ساعد المنزل، وسوف ترى أن المنزل قد ساعدك. |
Ne olursa olsun bu esere çocuklar da yardım etti. | Open Subtitles | ولما له القيمة لذلك فقد ساعد الولدان على عملية الغطاء |
- Kral Eli'ne başkent sokaklarında saldırmak kadar hayasızcadır. | Open Subtitles | سيكون بقدر وقاحة الهجوم على ساعد الملك في شوارع العاصمة |
Ama babamın insanları düzenlemesine ve oyunu başlatmasına yardım eden ben değil kardeşimdi. | Open Subtitles | لكنه من فعل ليس أنا ساعد أبي في جمع الرجال وتنظيمهم وبدأ اللعب |